Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/977 E. 2022/609 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/977
KARAR NO : 2022/609
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 31/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının kendisine ——- isimli işletmede ———- yaptığı, davalı şirketin müşterisi olduğu, davacının işletmesi ile davalı şirket arasında cari hesap düzeni ile alışveriş yapılmakta ve yapılan tüm işlerin faturası düzenlendiği, davalı şirketin, davacıdan aldığı işlere ilişkin—— tarihli faturaların bir kısmını ödediği ancak —– kısmını ödemediği, alacaklarının tahsili için —–dosyası ile başlattıkları ilamsız takibe davalının haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğu, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, davalı şirketin alacaklarını ödemeyi kabul etmediğini, davalı şirketin mal kaçırma ve yetkililerinin şirketi pasif duruma getirme ihtimali bulunduğundan alacakları miktar üzerinden şirket malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirketin —– dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, davalının dava tarihinden itibaren en yüksek miktarda ticari faiz ödemesine, yargılama masrafları vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı firmanın davacının işletmesi ile anlaştığı ———- yapılması bakımından çalışmaya başladıkları, ancak davacının panoları ve projeleri teslim ettiği ancak panoların kullanımı için elzem olan ve başta anlaşılan panolar ile birlikte teslim edilmesi gereken projeleri teslim etmediği, davalı firmaya işin gereği olan projeleri teslim etmediğini dava dilekçesine sunmuş olduğu mail ile kabul ve ikrar ettiği, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde bir tarafın edimini yerine getirmeden diğer taraftan edimini yerine getirmesini talep etme hakkını kazanamayacağı, davacının işini tamamlamayarak projeleri teslim etmemesi halinde müvekkilden ödeme talebinde bulunamayacağı haksız şekilde faturalara dayanarak takibe geçtiği, davacının iş teslimi yapmadığı için davalının zarara uğradığı ve anlaşılan iş teslimini alamadığını, davacıdan iş tesliminin istendiğini ancak davacının hem sözlü hem de dava dosyasında sunulu mail ile teslim yapmadan önce paranın ödenmesi talebinde bulunduğunu, davalı tarafından işin tamamlanması için davacıya ihtarname gönderildiği, davacıya işi tamamlaması, projeleri teslim etmesi için son bir talep olarak; —- davacının icra dosyasında da bildirmiş olduğu—— gönderilen ihtarname ile teslim edilmeyen projelerin teslimi, teslim edilmemesi halinde başka bir firma ile anlaşılarak eksik ifa dolayısıyla teslim edilmeyen projeler için işin yapılması adına başka bir firmayla anlaşılacağı, davalının uğrayacağı zararlarda ve ödemek zorunda kaldığı ek yükümlülükler bakımından kendisine rücu edileceği davacıya ihtar edilmek istendiği, ancak davacının hem icra takibinde hem de huzurdaki davada kayıtlı olan bu adresine yapılmış olan ihtarnameyi tebliğ almadığı, adreste tanınmadığı beyanı ile ihtarnamenin iade edildiği, davacı ile davalı arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacının davalı ile arasındaki işi devamlı bir ticari ilişki, bir cari hesap ilişkisi gibi göstermeye çalıştığı, ticari ilişkiyi kabul anlamına gelmemekle beraber, taraflarca tek bir iş için anlaşıldığı, davacı tarafça huzurdaki davada her ne kadar “cari hesap ve faturaya dayanan alacak” olarak dava dilekçesinde alacak iddiası belirtilmiş olsa da icra takibinde faturalardan bahsedilmediği ve sadece cari hesap alacağı denildiği, ortada cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, arz ve izah edilen ve mahkemece resen değerlendirilecek hususlar çerçevesinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, bu mümkün olmazsa davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının herhangi bir borcu olmadığından davanın esastan reddini, alacaklının icra takibinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—– üzerinden celp edilmiştir.
Davacı tarafa ait ticari defterler üzerinde —–tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1):—— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. —— Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——–
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların ticari defterleri üzerinde —— marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve davacı tarafın ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —– bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Tamamıyla davalı defterlerinden hareketle davalı şirketin davacı yana kendi defterlerine göre —- borçlu olduğu görüldüğü, dosyaya sunulu faturalar üzerinde yapılan incelemeler görüleceği üzere davalının davacıya—– cari hesap bakiyesi borçlu olduğu görüldüğü, salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmadığı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren —– gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiği, bu durumda mal ve hizmete konu faturaların incelenmesi gerektiği, dava dosyasına sunulu faturalar üzerinde yapılan incelemelerde; faturaların davalı —– şirket adına düzenlenmiş olduğu, faturaların muhteviyatının——- ürünlerinden oluştuğu, düzenlenen faturaların kağıt fatura olduğu—– ait düzenlenen kağıt faturarda teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzasız olduğu, faturalar üzerinde harhangi bir vade tarihinin olmadığı, davalı yan tarafından faturalara —— içerisinde itiraz edilmediği, faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği sonuç ve kanaatine varıldığı,—— yapıldığı beyan edildiği, ——- yazı ekinde yer alan davacı ——-beyan edildiği, dosya münderecatında bulunan davalı ve davacı yanın sunmuş olduğu belgelerin tetkik edilmesi neticesinde; —– ödenmesine takiben tarafınıza gönderilecektir. Borçlar——-Şeklinde olduğu, ——– şeklinde olduğu, davalı yan tarafından davacı yana —–davalı ile aranızda yapılan anlaşma uyarınca işin tamamlanması ve söz konusu projelerin teslimi sonucu ücret ödeneceği hususunda anlaşıldığı, ancak teslimin gerçekleşmediği, teslim edilmeyen projelerin teslimi, teslim edilmemesi halinde başka bir firma ile anlaşılarak eksik ifa dolayısıyla teslim edilmeyen projeler için işin yapılması adına başka bir firmayla anlaşılacağı, davalının uğrayacağı zararlarda ve ödemek zorunda kaldığı ek yükümlülükler bakımından kendisine rücu edileceğinin” davacının —— şeklinde düzenlenerek iade edildiği görüldüğü, davacı yan tarafından davalı yana ———–cevaplarımız ile sözleşme gereği ödemeniz gereken borcunuzun tamamen ödenmesi ve ödenene kadar uhdemizde bulunan proje ve tasarım ürünlerin üzerinde hapis hakkımızın kullanılacağının ihtarıdır.” Şeklinde düzenlenerek davalı yana gönderildiği görüldüğü, davacı tarafın ticari defterlerine ilişkin tespitler: davacı taraf inceleme günü incelemeye katılmamış ve ticari defterleri de sunulmamış olduğundan, davacı taraf defterleri üzerinde davaya konu ihtilafa yönelik olarak bir inceleme gerçekleştirilemediği, davacı yan tarafından sunulan —- yazılı olmamak ile birlikte bakiyenin—– olduğunun görüldüğü, davacı yan tarafından ——talep ettiği, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia olmadığı, ayrıca davacı yan defterlerini sunmadığından ve davalı yana ait muavin hesap dökümünden yapılan kısıtlı incelemede —— olduğu görüldüğünden faiz hesaplaması yapılmadığı, rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya ——- davacı yana ait incelenen ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın —- tarihinde borçlu aleyhine —— cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, davalı —– tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,—– ulaşamadıkları, beyanı ve tarafıma sunulan——-hususunda ——– ticari defterlerin sahibi lehine delil olması yönünden takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı taraf inceleme günü incelemeye katılmamış ve ticari defterleri de sunulmamış olduğundan, davacı taraf defterleri üzerinde davaya konu ihtilafa yönelik olarak bir inceleme gerçekleştirilememiş, davalı davacı—– olmadığı ancak davalı yana düzenlenen satış faturasında ve dosyada——-yer alan ——- sahibi olduğunun anlaşıldığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davalının defterlerinin incelenmesi neticesinde taraflar birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden çıkacak bakiyeyi isteyebilecekleri açık cari hesap olarak çalıştıkları, davalı——–tutarından satış yaptığını beyan ettiği, davacı yanın düzenlediği faturaların kağıt fatura olduğu, faturalarda teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzasız olduğu, davalı defterlerinden hareketle davacı yan tarafından düzenlenen faturaların davalı kayıtlarına alındığı, davalı şirketin davacı yana kendi defterlerine göre——gözüktüğü, ancak davalı ve davacı yanın beyanlarından bakiye konusunda mutabık oldukları, davalı yan tarafından ödemenin yapılmamasının projenin teslim edilmemesinden işin eksik teslim edilmesinden kaynaklandığı beyanı ile davacı yanın ise ödeme yapılmadığından projelerin teslim edilmediğinin davacı yan tarafından davalı yana gönderilen —— yevmiye nolu İhtarnamesinden ve tarafların birbirlerine gönderdikleri maillerden anlaşılmakta olup, malın teslimi ve ayıp iddialarına ilişkin olarak yapılan —– dışında teknik incelemeye konu uzmanınca değerlendirilerek kanaate varılabileceği, teknik bilirkişinin görevlendirmesi hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu, detaylı açıklamaları raporun faiz kısmında olmak üzere; bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşmesi gerektiği, davacının davalıya düzenlemiş olduğu fatura üzerinde vade tarihinin olmadığı, davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia sunulmadığı, ayrıca davacı yan defterlerini sunmadığından ve davalı yana ait muavin hesap dökümünden yapılan kısıtlı incelemede ——-olduğu görüldüğünden faiz hesaplaması yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davalı tarafın ticari defterlerini sunmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerini sunmadığı görülmektedir. Davalının defterlerinin incelenmesi neticesinde taraflar birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden çıkacak bakiyeyi isteyebilecekleri açık cari hesap olarak çalıştıkları, davalı——— tutarından satış yaptığını beyan ettiği, davacı yanın düzenlediği faturaların kağıt fatura olduğu, faturalarda teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzasız olduğu, davalı defterlerinden hareketle davacı yan tarafından düzenlenen faturaların davalı kayıtlarına alındığı, davalı şirketin davacı yana kendi defterlerine göre ——gözüktüğü, ancak davalı ve davacı yanın beyanlarından bakiye konusunda mutabık oldukları, davalı yan tarafından ödemenin yapılmamasının projenin teslim edilmemesinden işin eksik teslim edilmesinden kaynaklandığı beyanı ile davacı yanın ise ödeme yapılmadığından projelerin teslim edilmediğinin davacı yan tarafından davalı yana gönderilen ——–yevmiye nolu İhtarnamesinden ve tarafların birbirlerine gönderdikleri maillerden anlaşılmakta olduğu, davaya konu faturaların davalının kayıtlarında olduğu, ancak bu miktarın taraflar arasındaki ihtarname ve maillerden anlaşıldığı üzere ihtilaflı olduğu, ihtarname ve maillerden anlaşıldığı üzere davacı taraf ödeme yapılırsa projeleri sunacağını beyan etmekte, davalı taraf projelerin sunulması durumda ödeme yapılacağını beyan etmektedir. Davacı tarafın işi tamamlamadan önce, ücreti talep edebileceğini gösterir dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Buna ilişkin sunulmuş bir sözleşme veya farklı bir delil bulunmamaktadır. Davacı tarafın işi eksiksiz tamamlamadan, işin ücretini talep etmesi mümkün olmadığından, ispatlanmayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 224,68 TL harcın mahsubu fazla yatırılan 143,98 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5
-Davalı trafıdan yapıln yargılam gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.14/10/2022