Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/972 E. 2022/916 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/972 Esas
KARAR NO: 2022/916
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin, üzerine kayıtlı —–numaralı hatları ticari faaliyetleri çerçevesinde uzun yıllardır kullanmakta iken davalı şirket operatörlerine numarasını taşımak istediğini ve davalı ile bu hususta sözleşme imzaladığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili olan davacı şirketin aynı numaraları davalı şirket operatörü kapsamında kullanmaya devam edeceğini, müvekkili olan davacının, numara taşıma hususunda davalı tarafından istenilen tüm belgeleri eksiksiz bir şekilde davalı şirkete teslim ettiğini , buna rağmen, müvekkili olan davacı şirketin kullanmakta olduğu hatların, aradan kısa bir süre geçtikten sonra kullanıma kapatıldığını, bahse konu hatların kapatılması ile ilgili olarak davalı şirket ile iletişime geçildiğinde, hatların numara değişikliğine dair evrakların tamamlanmamasından ötürü kapatıldığının ifade edildiğini ancak müvekkili olan davacı şirket evrakları tam olarak teslim etmiş olduğunu davalıya bildirdiğini, nitekim davalının da kendi bünyesinde yapmış olduğu araştırma neticesinde belgelerin kendilerine teslim edildiğini ancak kendi bünyelerinde yaşanan aksaklıktan dolayı böyle bir hatanın kaynaklandığını bildirdiğini, davalı şirketin, müvekkili olan davacı şirket üzerine kayıtlı ve numara taşıma işlemine konu numaraların menşeinin başka bir operatöre ait olduğu ve kapatma işlemi yapılmasından ötürü numaraların havuz adı verilen bir sisteme düştüğü ve aradan en az 3 ay geçmeden bu hatların tekrar kullanıma açılamayacağı gibi bu hat açma işleminin 1 yıla kadar da sürebileceği ayrıca numaralar kullanıma açıldıktan sonra numaraların havuzda olmasından ötürü bu numaraların başkaları tarafından da alınabileceğini müvekkili olan davacıya ilettiğini, müvekkili olan davacının mağduriyetinin giderilmesi için davalı taraf ile defalarca kez görüşme sağlanmışsa da davalı tarafından herhangi bir adım atılmadığı gibi halen müvekkili olan davacıya ait telefon numaralarının kullanıma kapalı olduğunu, müvekkili olan davacı şirketin organizatörlük ve menajerlik alanında faaliyet gösteren tanınmış bir şirket olduğunu, yıllardır kullanılan telefon hatlarının kapatılması nedeni ile ciddi bir mağduriyet yaşandığını, sorumlusunun davalı olduğunu, sonuç olarak müvekkili olan davacının üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine ve tüm evrakları eksiksiz bir şekilde teslim etmesine rağmen davalı tarafın haksız bir şekilde müvekkili olan davacıya ait telefon hatlarını kapattığını ileri sürerek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili olan davacı lehine, —– manevi tazminata hükmedilmesini, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait —- tarihinde eksik evraktan dolayı kapandığını, davacının uğradığını iddia ettiği zarardan müvekkili olan davalı şirketin sorumlu olmadığını , müvekkili olan şirketin bir kusuru bulunmadığını, manevi tazminat talep edebilmenin hiçbir şartının gerçekleşmediğini, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu savunarak, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin—- tarihli celse ara kararı gereği dosya uyuşmazlık konularında rapor tanzim edilmek üzere telekomünikasyon alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, Elektronik ve Haberleşme Mühendisi —-tarafından tanzim edilen —- tarihli raporda özetle;”…Davacı —– davalı —– taşımak için gerekli müracaatlarını usulüne uygun olarak davalıya yaptığı, davalının davacı taraftan istenen bilgi ve belgeleri davalıya teslim ettiği, bu bilgi ve belgelerin davalı adına hareket ettiği anlaşılan dava dışı olan ve davalı ——- evrakların kaybedildiği, davacı tarafın davalı tarafça talep edilen tüm evrakları teslim etmesine karşın davalının ve dava dışı —- evrakları kaybettiğinin gerek ——– gerek e-mail yazışmalarında davalı —– numaralı hatların kapatılmasının nedeni gösterilen “evrakların davalı tarafa fiziksel tesliminin yapılmamasının ” davalı—- sorumluluğunda olduğu kanaatinde bulunduğumu, davacı—– sahip olduğu —– hatların kaybının davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı akabinde davacı zararının tazmini isteğinin doğup doğmadığının İle davalı —- dava dışı ——– belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili — sunmuş olduğu —- tarihli dilekçesi ile dava dilekçesindeki diğer kısımlar aynen baki kalmak üzere, netice ve talep kısmını “Yukarıda ifade edilen hususlar doğrultusunda, davanızın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkil lehine, —- manevi tazminata hükmedilmesini ve haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmesini, her tülü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiş, davalı vekiline sunulu dilekçe—– tarihli celsede elden tebliğ edilmiş ve davalı vekilince dosya kapsamına ve ıslaha karşı beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili Mahkememizin —— tarihli celsesinde; iddianın niteliği gereği somut olayda davacı nezdinde haksızlık meydana geldiğini, hayatın olağan akışı içerisinde kabulü gereken bir durum olduğunu, tanık deliline dayanmışlar ise de tanık dinletmeyeceklerini ve tanık dinletme hakkından vazgeçtiklerini, başkaca bir delil sunmayacaklarını beyan etmiş, celsede hazır bulunan davalı vekili tarafından tanık dinlenmesi talebinden vazgeçilmesine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı tarafından davacı şirketin ticari faaliyetleri ve kapasitesine ilişkin gerçekleştirilen organizasyonlara ilişkin ——— davaya konu uyuşmazlıkla ilgili mail yazışma dökümlerini dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından, davacı şirketin —- firması olarak iştigal ettiği, adına kayıtlı —-numaralı hatların ticari faaliyetleri çerçevesinde uzun yıllardır kullandığını, numaraları davalı —– taşımak istediğini ve davalı ile bu hususta sözleşme imzaladığını, davacının, numara taşıma hususunda davalı tarafından istenilen tüm belgeleri eksiksiz bir şekilde davalı şirkete teslim etmesine karşın, hatların aradan kısa bir süre geçtikten sonra kullanıma kapatıldığını, bu nedenle davalının prestij kaybı yaşadığı, olayda davalının kusurlu olduğunu iddia ederek huzurdaki davanın açıldığı,
Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı şirketin hatlarını taşımak için gerekli müracaatların usulüne uygun olarak davalıya yaptığı, davalının davacı taraftan istenen bilgi ve belgeleri davalıya teslim ettiği, bu bilgi ve belgelerin davalı adına hareket ettiği anlaşılan dava dışı olan ve davalı —- çok işini üstlenen—- tarafından daval—- ulaştırılmadığı ve evrakların kaybedildiği, evrakların kaybedildiğinin gerek çağrı merkezi ile yapılan konuşmalarda gerek e-mail yazışmalarında davalı —- tarafından kabul edildiği,—- numaralı hatların kapatılmasının nedeni gösterilen —davalı tarafa fiziksel tesliminin yapılmamasının ” davalı ———olduğu yönünde görüş bildirildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurulmasına elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
—- uygulamasında TBK 58. Madde şartları bulunması halinde tüzel kişiler lehine de manevi tazminat değerlendirilmesinin mümkün olduğu, yargılama—– alanında faaliyet gösteren davacı şirketin iş telefonu olarak kullandığı hatların irade dışı kapatılmasında davalı tarafın kusurlu bulunduğu, davacı tarafın sektörel faaliyet alanı dikkate alındığında davalı kusurunun davacı nezdinde haksızlık yarattığının ve bu nedenle davacı şirketin zarara uğradığının kabul edilmesi gerektiği, davaya konu olayın — içinde gerçekleştiği, dosyada mübrez vergi beyannamelerinden — davacı şirket bilançosunda kar hali ve ancak—- zararı bulunduğu,—- yılında bilonçada yine karlılık durumunun görüldüğü, davacının uyuşmazlık konusu nedeniyle prestij kaybı yaşadığı iddiasının maddi olarak şirket kayıtlarına yansıyıp yansımadığının ticari defterlerin incelenmesi ile tespiti mümkün olmadığından bu yönde bilirkişi incelemesi yapılmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, dosya kapsamında meydana gelen zararın şiddeti hususunda davacı tarafından somut delil sunulmadığı, aşamalarda ve—- tarihli celsede iddianın hayatın olağan akışı içerisinde kabulü gereken bir durum olduğu ve tanık dinletme hakkından vazgeçtiklerini, başkaca bir delil de sunmayacaklarını beyan edildiği yine celsede hazır bulunan davalı vekili tarafından tanık dinlenmesi talebinden vazgeçilmesine muvafakat ettiklerini beyan etmesi karşısında davalının kusurlu fiili neticesinde haksızlığın meydana geldiği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla, davacının iştigal ettiği faaliyet kolu, dosyada mübrez deliller kapsamında takdiren davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, davacı tarafından her ne kadar ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde yer almayan faiz talebinin ıslah yoluyla talep edilmesinin mümkün bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile —- manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 1.024,65‬-TL harçtan peşin alınan 853,88- TL harcın mahsubu ile bakiye 170,77‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-A) Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 396,00-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 924,00-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davanın reddedilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 916,08-TL harç ve 861,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.777,08‬-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 533,12-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından yatırılan 8,50-TL vekalet harcının davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak 5,95-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/12/2022