Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/952 Esas
KARAR NO: 2022/917
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı —– borçlu —– tamamlanmış bir yapıyı okula dönüştürmek adına—— davacı ile irtibata geçmesi neticesinde davalıya teklif verdiğini ve teklif sonrasında davalının teyidi neticesinde proje oluşturduğunu, davacının iletmiş olduğu proje maillerine davalı tarafından —– üzerinden cevap verildiğini, davacının kendi üzerine düşen mimari proje çalışmalarını —— plan yerleşimleri ve dış cephe tasarımını içeren ——- çalışması için onayını aldığını ve hızla çalışmaya başladığını, projeyi bitirerek teslimini davalıya yaptığını, projenin tamamlanması akabinde davalının davacıdan fatura ve ödemeler için süre istemesi nedeniyle davacı tarafından fatura düzenlenme tarihi iyiniyetli olarak sürekli ertelendiğini, davalı tarafından bu konunun kötüniyetli olarak uzatılması nedeniyle —– Seri numaralı fatura tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini tüm vergilerinin de davacı tarafından ödendiğini, davalının faturanın kendisine ulaşması akabinde kötüniyetli olarak —— ihtarı ile davacı tarafından yapılan işleri kabul etmediğini belirten ve faturanın iade edildiği yönünde bir ihtarname gönderilmişse de anılan ihtarname ile davacıya herhangi bir şekilde faturanın iadesi yapılmadığını, İşbu hususta ve faturanın ödemesinin yapılması için davacı tarafından iletilmiş olan —- yevmiye numaralı ihtarı bulunduğunu ve söz konusu ihtarname —–davalı yanında çalışana tebliğ edildiğini, söz konusu iş bu proje çalışmasına karşılık gelen fatura tutarının hiçbir şekilde davalı tarafından ödenmediğinden bu kere anılan alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine —— numarası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp davacı tarafından hazırlanan projenin icap niteliğinde olduğunu, davacı tarafından davalı şirketçe kabul edilmeyen projeye ilişkin fatura kesildiğini, faturanın iade edildiğini, davacı tarafından oluşturulan projenin tamamlanmadığını ve kullanılmayacak derece ayıplı olduğunu savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davalı şirket aleyhine kötüniyetle takip başlatan davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– sisteminden celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —– formları celp edilmiştir.
——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin bir örneği celp edilmiştir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)—– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” (2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde taraflara HMK m.222 uyarınca —–ve —– yıllarına ait ticari defterleri sunmak veya bulunduğu yerleri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilerek —- bilirkişisine yerinde inceleme yetkisi verilmiş, —— bilirkişisinin refakate alınmak suretiyle mahalinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilince uyuşmazlığa konu ticari yıllara ait ticari defter ve kayıtların inceleme gününde hazır edileceği bildirilmiş, davalı vekilince yerinde inceleme talebinde bulunulmuştur.
Mahallinde bilirkişiler refakate alınarak —— tarihinde keşif yapılmış ve dosya rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, ——- tarihli raporda özetle;”… a) Dosyaya sunulan fiyat teklifi, okul plan yerleşimleri ve dış ——— hazırlanmasına ilişkin olduğu, b) Davacı tarafından plan yerleşimleri ve dış cephe tasarım çizimlerini içeren konsept proje hazırlandığı, c) Mahallinde yapılan incelemede, davacı tarafından hazırlanan konsept projesinin uygulanmadığı, tüm kat planlarının dava dışı mimarlık firması tarafından yapıldığı beyan edilen proje ile uyumlu olduğu, d) Davacı tarafça hazırlanan kat planlarında teknik yönden zorunlu olan yangın merdiveni ve kaçışları, kazan dairesi, ——–yetersiz kaldığı, katlarda ——– sayılan hususların okul binası tasarımında fonksiyon ve teknik yönden projelendirme eksiklikleri bulunduğu, e) Davacı tarafça hazırlanan kat planlarında toplam kat metrekaresi belirtilmediği, mahal isimleri bulunmakla birlikte bazı mahallerde en boy ölçüsü ve alan yazılı olmadığı, sayılan hususların planlama, yerleşim ve genel kararları doğrudan etkilediği göz önünde alındığında, konsept/ön proje için —— eksiklikleri bulunduğu,——-Davalı tarafından başlatılması nedeniyle, Davacı tarafından alacak talebinde bulunulup bulunulamayacağı hususunun takdirinin tamamen —– ait bulunduğu, B- —– ile Davalı tarafından başlatılması nedeniyle, Sn. Mahkeme’ de yapılan çalışmalara isabet eden hizmet bedelinin ödenmesi gerektiği kanaati hasıl olduğu taktirde, çalışmadaki eksilikler ve —— aykırılıklar ile —- uygulanmadığı da dikkate alınarak, takdiri ——- ait olmak üzere, Davacı tarafından talep edilebilecek hizmet bedelinin; %50 indirimli olarak toplam —– olabileceği, C- Davacının şirketin —sonuna ait detay mizanında davalının davacı şirkete fatura tutarı olan —– borçlu olduğu, Davalının —-yılına ait ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturaya ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı,…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Dosyaya sunulu—-tarihli mail ile davacı tarafından projenin davalı tarafa mail yoluyla gönderildiği ve davalı tarafından mailin “uygundur — başlayalım” şeklinde cevaplandığı, —– davalı tarafından tam zamanlı mimar ile çalışmaya başladıkları, inşaatın mühendiği, yeni proje çizildiği, —- standartları gereği yeni çözümler gerektiğinin bildirildiği, davacı tarafından düzenlendiği anlaşılan —- tarihli mailde davalı tarafa ulaşamadığından bahsedildiği, porjeye ilişkin olarak taraflar arasına —– mail yazışması bulunduğu, davacı tarafından —- tarihinde davaya konu faturanın keşide edildiği, davalı tarafından projenin tamamlanmamış ve kusurlu olduğu gerekçesi ile —– tarihli faturanın kabul edilmediği ve iade edildiği yönünde —- tarihli ihtarname keşide edildiği, davacı tarafından —- tarihli ihtarname ile davaya konu fatura yönünden 8 gün ödeme süresi verildiği görülmüştür.
İcra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından davalı aleyhine—- işlemiş avans faizi olmak üzere toplam —- üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde —– üzerinden harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından; Davalının —- tamamlanmış bir yapıyı okula dönüştürmek adına —- ayında davacıdan proje çizilmesini istediği, projenin davalı tarafından teyit edildiği ve oluşturularak davalıya teslim edildiği, hizmet bedeline ilişkin —– tarihli faturanın ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki dava açılmış olup, davalı tarafından projenin icap niteliğinde olduğu, oluşturulan projenin tamamlanmadığı ve kullanılamayacak kadar ayıplı olduğu savunulmuş,—— tarihli ihtarname ile davacı tarafından yapılan işlerin kabul etmediğinin bildirildiği ve faturanın davacı tarafa iade edildiğini savunulmuştur.
Taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. Maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu sabit olup, ——–
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır. 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir…” belirtilmiştir.
Bu kapsamda taraflar arasında davalıya ait —- tamamlanmış yapının okula dönüşmesi adına —— için taraflar arasında anlaşma yapıldığı sabit olup, davacı tarafından fiyat teklifi, okul plan yerleşimleri ve dış ————-niteliğinde projeyi hazırlandığı, projenin davalı tarafa mail yoluyla gönderildiği ve davalı tarafından mailin “uygundur—- başlayalım” şeklinde cevaplandığı ve devam eden —— yazışmalarından projenin uygulandığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davaya konu —— proje için çizim/ölçülendirme eksiklikleri bulunduğunun tespit edildiği gibi taraflar arasındaki —- gerçekleşen yazışmalarda davalı tarafından inşaatın mühürlendiği , —–gereği yeni proje çizildiği ve tam zamanlı mimarla çalıştıklarının bildirilmesi karşısında davalı tarafından projenin yetersiz olduğunun —- ayında anlaşıldığı, buna karşın davalı tarafından —– tarihli ihtarnameye kadar TTK 18/3. maddesinde belirtilen usule uygun ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin somut bir delil dosya kapsamında bulunmadığı, bu kapsamda davalı tarafından TTK 23 ve TBK 223. maddeleri gereğince süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığınn anlaşıldığı, mahallinde yapılan keşfen bilirkişi incelemesi ile konsept/ön proje için çizim/ölçülendirme eksiklikleri bulunmakla birlikte, —— çalışmasının başlatıldığı, ——–aykırılıklar da dikkate alınarak davacı tarafından yapılan çalışmalara isabet eden hizmet bedelinin %50 indirimli olarak toplam —– olabileceğinin hesaplandığı, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, alacağın faturaya dayandığı ve —— ilavesi ile talep edilebilecek alacağın —- olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, alacağın yargılama ile tespit edildiği ve bu kapsamda likid olmadığı dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekmiş, kısmen red edilen alacağa yönelik kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının ——takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile takibin —– asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki diğer koşullar ile DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip talebinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-)Koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.007,57-TL harçtan peşin alınan 400,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 607,37-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-A)Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 587,40-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 732,60-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın red edilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 1.034,30-TL harç ve 97,75-TL, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.132,05-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 503,76-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı tarafça yatırılan; 8,50-TL vekalet harcı ve 3.365,00-TL bilirkişi, posta tebligat gideri olmak üzere toplam 3.373,50-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.872,29-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2022