Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/948 E. 2021/880 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/948
KARAR NO: 2021/880
DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL
HARCA ESAS DEĞER : 600.000,00-TL
DAVA TARİHİ: 16/12/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili—- verdiği dava dilekçesinde; Davalı iş sahibi —- tarihlerinde taraflar arasında yapılan sözleşmeyle—-müvekkili olan ——- verildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede sözleşmenin konusu, işin süresi ve kapsamı, işin bedeli, hakedişler, teminatlar, proje ve şartnameler gibi tüm detayların sözleşmede yazıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede müvekkilinin inşaat işlerini tümüyle tamamladıktan sonra ve hakediş yapıldıktan sonra bunun karşılığında İş Sahibi davalı —– müvekkiline iş karşılığı vereceğini, taraflar arasında yapılan dilekçe ekinde sundukları sözleşmenin —-bedelle iş karşılığı işin bitiminde Yüklenici olan müvekkiline verileceği ibaresinin bulunduğunu, tarafların —- sözleşmeye aykırı davranarak sözleşme konusu —- vermediğini, müvekkilinin sözleşme konusu alacağı olan taşınmazının, davalı iş sahibi —— devredilerek müvekkilinin haklarına halel getirmeye çalışıldığını, müvekkilinin davalı iş sahibinin eksper çağırdığını ve sözleşme konusu hakkı olan taşınmazı başkasına satılacağını öğrendiğini, davalının müvekkilinin hak edişi olan ve hakkı olan daireyi vermemesi üzerine müvekkilinin iş sahibi ile görüşmek istediğini, ancak iş sahibi olan davalının kötü niyetli olarak müvekkilini tehdit ederek daireye vermeyeceğini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin —— tarihinde davalıdan kendisini ölüm ile tehdit ettiği için savcılığa şikayette bulunduğunu, davalı iş sahibinin kötü niyetli olduğunu, yapılacak yagılama neticesinde haklılıklarının anlaşılacağından davalarının kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek ilgili yasa hükümleri uyarınca müvekkilinin adına tesciline ve dava konusu taşınmaza teminatsız olarak İhtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini ve ayrıca dava konusu taşınmaza davalıdır şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili ——- verdiği cevap dilekçesinde;Usul açısından itirazlarının bulunduğunu ve huzurdaki davanı ticari nitelikte bir dava olduğunu, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu ve ticari ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlık söz konusu olduğunu, arabulucuya başvuru şartının yerine getirilmediğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının usul ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu sözleşmenin müvekkili şirket tarafından imzalanmadığını, herhangi bir sorumluluğununda bulunmadığını, davacının sözleşmede kararlaştırılan edimlerini süresinde ve sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yerine getirmediğini, sözleşme kapsamında yüklenici olarak çalışan—- mermer işlerinin yapımını üstlenmiş olduğunu ve işi —- tarihine kadar bitireceğini taahhüt ettiğini, ek süre olarak en fazla —-süre verilebileceği kararlaştırıldığını, davacının ise edimlerini, kararlaştırılan süreden çok daha sonra —— gün geç iş teslimi sebebiyle uğradığı ciddi bir zarar söz konusu olduğunu, söz konusu gecikmenin yarattığı iş kaybının da oldukça büyük olduğunu, davacının işi geç teslim etmesi müvekkilinin daireleri ve diğer taahhütlerini de yerine getirmesi açısından ciddi zarar meydana getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan, —– tarihli mermer işleri yapım sözleşmesi başlıklı istisna akdi gereğince mermer işlerinin davacı şirket tarafından üstlenilmesi ve işin —-tarihinde bitirilmesi taahhüdü ile işin bedelinin yapılan hakedişler sonucu —-düzenleme ile, ———- bedelle iş karşılığı olarak iş bitiminde yüklenici davacıya verilecektir. İş bitimine kadar yükleniciye hiçbir ödeme yapılmayacak, iş bitiminde birim fiyata göre hesaplama yapılarak hesap görülecektir.
—– hakedişler takip eden beşine kadar teslim edilecek, hak ediş için teslim edildiği ve onaylandığı ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenecektir” şeklindeki düzenleme ve bu maddedeki diğer koşullarla ödemenin nasıl ve ne zaman yapılacağını gösteren düzenleme gereğince, davalı şirket tarafından iş veren sıfatı ile davacıya yapılan adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak iş bedeli karşılığında dava konusu taşınmazın satışı taahhüt ve vaad edilmiş olduğu, böylece iş bedeli karşılığında satış vadi sözleşmesi gereğince ticari işten kaynaklanan bir alacak ve buna dayalı iş bedelinin tahsili niteliğindeki, adi yazılı satış vadi sözleşmesine dayalı olarak davacının davalı şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemi ile işbu davayı açmıştır.
Mahkememize işbu dava—- tarihinde kesinleşmesi üzerine görevsizlik kararı verilen dosyada davacının yaptığı —- tarihli gönderme talebi üzerine intikal ettiği ve talebin HMK 20. Maddesi gereğince süresinde olduğu tespit edilmiştir.
— cevabi yazısında;Dava konusu taşınmazın—– adına kayıtlı olduğu ve kaydına dosyamızdan dosya Mahkememize görevsizlikle intikal etmeden önce— sayılı dosyası iken —-tarihinde ihtiyati tedbir konulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin —- olarak göstermiş ise de, davacının dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın değerinin taraflar arasındaki adi yazılı —– ibaresi yazılı olduğu, dava dilekçesinde belirtildiği halde ve sözleşmede de bu hususun açıkça ifade edilmesi nedeniyle — üzerinden eksik harcın ikmaline karar verilmiş ve davacı tarafından ——harcın sözleşme değeri üzerinden tamamlandığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyasındaki —- ve işin konusu da iş bu sitedeki mermer işlerinin yapılması olarak düzenlendiği, iş sahibi olarak —-sözleşmeyi imzaladığı, tapu kaydında taşınmazın sözleşme yapım tarihinde —- kayıtlı olduğu, davacının dava dilekçesinde davalı sıfatı ile —-davalı olarak göstererek davayı açtığı, davacının — günlü beyan dilekçesi ekinde sunduğu hak ediş raporunda —— tarafından imzalandığı beyan edildiği ve buna ilişkin hak ediş raporunun dosyaya sunulduğu, davalının cevap dilekçesinde, davanın ticari bir dava olup, tarafların tacir olması nedeniyle —— görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, davacı tarafından arabulucuya başvurma şartının yerine getirilmediği, taraflar arasında mülkiyetin devrini sağlayacak nitelikte taşınmaz satış vadi sözleşmesinin bulunmadığı, sözleşme kapsamındaki işlerin eksiksiz ve süresinde tamamlanarak teslim edilmediğini ve yapılan işin ayıplı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği cevap dilekçesi kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına davacı şirket tarafından —- günlü sunulan dilekçe ile —– devredildiğini ve bu şirket ile sözleşmenin devam ettiğini ifade etmiş, dosya içerisine celp edilen sicil kayıtlarına göre şirketin —— olduğu görülmüştür.
Davalı yan Mahkememiz dosyasına sunduğu davacı yanın — günlü dilekçesine karşı beyanlarında, davacı ile ——– unvanlı bir ortaklığın söz konusu olmadığını ve bu ortaklığın işini davalı —–devrettiğine ilişkin bir delil bulunmadığını beyan etmiş ise de davacı şirketin yaptığı mermer işleri hak ediş raporunda —– imzasının olduğu ve ——- davalı çalışanı olduğu dikkate alınarak dava konusu sözleşmenin gerçekte davacı şirketle iş sahibi ve arsa maliki davalı arasında yapılan bir sözleşme olduğu ve cevap süresi içerisinde davalının husumet itirazında bulunmadığı, bu nedenle hak edişlerde de davalı çalışanlarının imzasının bulunması sebebiyle işin davalı şirkete yapılan ve ona ait arsa üzerinde yapılmış olması karşısında davalının işbu sözleşmenin tarafı olarak benimsenerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği, yapı kullanma izin belgesinde yapı müteahitinin adının——– şeklinde gösterildiği anlaşılmıştır.
Davalı yan tarafından ticari uyuşmazlık olması sebebiyle arabulucuya gidilmediği belirtilerek davanın TTK.nın 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddini gerektiğini ileri sürmüş ise de, davanın niteliğinin tapu iptal ve tescil davası olması karşısında, 6325 sayılı yasanın 18/A ve TTK.nın 5/A maddesi gereğince davanın arabuluculuğa uygun olmadığı Mahkememizce benimsenmiş ve itirazlara itibar edilmemiştir.
Mahkememizce tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde;Davacı şirketin dava konusu inşaatta dosyaya sunulan sözleşme kapsamında mermer işleri hizmetini yine davacı şirket çalışanlarının imzası bulunan——- raporuna göre vermiş bulunduğu, davanın niteliği gereği sözleşmede belirtilen taşınmazın, hak ediş karşılığı tapu iptali ve tescili niteliğinde olması sebebiyle, davalının hizmetin ayıplı verildiği ve geç teslim edildiğine ilişkin diğer itirazları incelenmeksizin öncelikle, dava konusu edilen ve sözleşmede belirtilen taşınmazın satış vadi niteliğindeki adi yazılı sözleşme gereğince istisna hakkından kaynaklanan iş bedeli olarak tapu kaydının iptal ve davacı adına tescilinin talep etme koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti gerekir.
Mahkememiz tarafından adi yazılı şekilde yapılan satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptalinin talep edilip edilmeyeceği yönünden yaptığı değerlendirmede; Dosyada bulunan —- sözleşmede iş sahibi olarak adı geçen —– imzalandığı, davalı şirket adına sözleşmede şirket yetkilisi olarak —— imzasının varlığı iddia edilmediği, ancak sözleşmenin davacı şirket tarafından iyi niyetli ifa edildiği ve hak edişlerin davalı şirket çalışanları tarafından imzalanmış olduğu, sözleşmeyi imzalayan ——- ortaklığının temsilcisi olarak tanıttığı, dosyadaki bilgi ve belgeler ile taraflar arasında savcılığa yansıyan beyanlardaki ifadelerden anlaşıldığı gibi, hak ediş tutanağındaki imzaların davalı şirket çalışanlarına ait olması karşısında davalı şirketin sözleşmenin tarafı olarak benimsenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından, Mahkememizce satış vaadi sözleşmesinin şeklen geçerli olup olmadığı konusunda inceleme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu adi yazılı şekilde yapılan sözleşmenin, tapulu taşınmazların satışı, devri ve satış vaadi sözleşmelerinin ——–şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmeyeceği, TMK. 706. Maddesi gereğince öngörülen resmi şeklin ispat şekli olmayıp geçerlilik şartı olduğuna göre, Mahkememizce satış vadi niteliğindeki belgeye dayalı
adi yazılı şekilde tanzim edilen sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılan işbu davanın, davacıların sözleşmeden kaynaklı yapılan işin bedelini talep etme hakları konusunda herhangi bir hukuki engel teşkil etmeyeceği Mahkememizce benimsenmiş olup, şekil şartlarına uyulmadan adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadine dayalı işbu tapu iptal ve tescil davasının reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının Mahkememizde açtığı adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil davasının, dava konusu taşınmazın tapuda tescilli bağımsız bölüm olması karşısında satış vadi sözleşmesini veya satış işlemlerini Tapulama Kanunun 26 ve TBK 237 ve TMK.nın 706. Maddesi gereğince resmi yazılı şekilde tapu memuru veya noter huzurunda yapılması gerekmesi karşısında, unsurları oluşmayan tapu iptal ve tescil talebinin REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan 59,30-TL’nin peşin yatan 10.260,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.201,48-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 47.050,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALIYA ÖDENMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———– dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2021