Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/944 E. 2022/624 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/944 Esas
KARAR NO : 2022/624

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında—- numaralı fatura gereğince —- ilişkin alım-satım ilişkisi kurulduğunu, işbu faturaya dayalı olarak satın alınan ürünlerin ayıplı olması ve sözleşmeye uygun ifa edilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından faturaya konu ürünlerin kabul edilmediğini, —–yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmeden cayma hakkının kullanıldığının bildiridiğini ve davalı/borçlu tarafa ödenen 15.298,20 TL’nin iadesinin talep edildiğini, davalının —— yevmiye nolu cevabi ihtarı ile cayma hakkının kullanılacağına ilişkin bir kusur olmadığının iddia ettiğini ve yapılan ödemenin iadesini belirtilen sürede gerçekleştirmediğini, davalı hakkında—– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin borçluya 22/06/2020 tarihinde tebliğ olduğunu ve borçlunun da vekili aracılığıyla 29.06.2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, huzurdaki itirazın iptaline konu alacağın taraflar arasında yapılan tüketici işlemine dayalı cayma bedelinin iadesi hakkında olduğunu, —–numaralı fatura doğrultusunda davalı tarafa toplamda 19.850,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bazı ürünlerin kabul edilerek teslim alınması üzerine 4.551,80 TL toplam ödenen miktardan düşülerek ilgili icra müdürlüğünde 15.298,20 TL üzerinden takip başlatıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek—— Esas Sayılı dosyasına vaki itirazın takibin 15.298,20 TL Asıl Alacak üzerinden iptali ile , takibin asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile devamını, davalının asıl alacak üzerinden %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın 04/01/2020 tarihli sipariş formunda üretilmesini talep ettiği ürünlerin davacının siparişine uygun olarak hazırlandığını ve zamanında teslim edildiğini, ancak davacı yanın siparişine uygun üretilen ürünlerin, teşhirdeki ürünlerden farklı renkte olduğu, sehpa üzerinde çizikler bulunduğu iddiası ile bir kısım ürünleri teslim almak istemediğini, davalı şirketin müşterisinin memnuniyetsizliği ile son derece yakından ilgilendiğini, satın alınan ürünlerin —- ürün olması nedeni ile teşhirdeki ürün ile birebir aynı rengin üretilmesinin mümkün olmadığını, ancak davacının istediği renge ürünün renginin yakınlaştırılabilmesi için yeniden cilalama işlemi yapılabileceğinin belirtildiğini, nitekim ürünlerin yeniden cilalanması için teslim alındığını ancak yeniden cilalanma sonrasında davacı yanca ürünlerin kabul edilmediğini, davacının davalıya gönderdiği —— – sayılı ihtarı satın aldığı ürünlerde teşhir ürünü olarak gösterilen üründen farklı renk ve cila kullanılması, ürünlerde imalat kaynaklı çizikler ve ezikler bulunması, ürünlerin teşhir ürününden farklı dayanıklılıkta olup esneme sorunu olması nedeni ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını belirterek 15.298,20-TL. nin taraflarına ödenmesini talep ettiğini, davalı şirketin—–sayılı ürünlerin fotoğraflarını da içerir cevabi ihtarı ile davacının 04/01/2020 tarih ve —— numaralı fiş ile satın aldığı ürünlerin —– kullanılarak imal edildiğini, —– ürünlerde herkesçe bilindiği ve satın alma sırasında taraflarına belirtildiği üzere; birebir aynı renkte ürünün imal edilmesinin mümkün olmadığı, —– yaşayan malzeme olması sebebi ile insanlar gibi her birinin diğerinden farklı olduğu, teşhirdeki ürüne en yakın sonucu verecek ahşap kullanılarak ihtarname konusu ürünlerin siparişe uygun olarak üretildiği ve davacıya 04/02/2020 tarihinde teslim edildiği, teslim sırasında renkte farklılık olduğunun beyan edilmesi üzerine bizzat davalı şirket yönetim kurulu başkanı tarafından telefon ile aranarak durum davacıya tekrar açıklandığı ve davacının isteği üzerine 2. kez cila yapılması için geri teslim alındığı, ürün 2. kez cilalanmış şekilde 18/03/2020 tarihinde davacıya tekrar teslim edilmek üzere götürüldüğünde 2. kez getirilen ürünlerin davacı yanca kabul edilmemiş ve kabul edilmediğine dair tutanak da imzalanmamış olduğunu, davacının ihtarnamesi ile talep ettiği ürünlerin bedelinin ödenmesi talebinin kabul edilemeyeceğinin belirtildiğini, davacı tarafça başlatılan icra takibine taraflarınca itiraz edildiğini, üretilen ürünlerin ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine, davacının açmış olduğu haksız icra takibi nedeni ile %20’den az olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Ayıplı mal iddiasına dayalı ürün bedelinin istirdatı istemine dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dava 14/10/2020 tarihinde ——Esas sayılı dosyasında açılmış, Tüketici Mahkemesince 27/10/2020 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşerek dosya Mahkememize 21/12/2020 tarihinde tevzi edilmiş ve işbu esas numarası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satıma konu —— niteliğindeki emtianın ayıplı olup olmadığı ile ödenen bedelin iadesi talebinin haklı olup olmadığı hususlarına ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar tacir olup, dava konusunun her iki taraf ticari işletmesine ilişkin olduğundan dava nispi ticari dava olup, Mahkememiz uyuşmazlıkta görevlidir.
—— Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir 2020 yılına ait—— formları celp edilmiştir.
Mahkememizin 11/01/2022 tarihli celsesinde uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzim edilmek üzere dosyanın —–bilirkişi ile—–bilirkişiden oluşan heyete tevdiine karar verilmiş, sunulan bilirkişi heyet raporunda özetle; ”—–Davaya konu emtiaların —— davalı tarafa ait işyerinde yerinde incelendiği, Teknik değerlendirme neticesinde; —– üzerinde cila yapılmadan önceki işlem sırasında—– makinesi ile) yapılan izlerin—– üzerinde durduğunun görüldüğü, Hata ciladan önce yapılan işçilik hatası olduğu, sadece cila ile kapatılamayacağı, —–mevcut haliyle sol tarafı 76 cm sağ tarafı (—- üstüne gelen tarafı)78 cm 2cm lik yükseklik farkı bulunduğu, İmalat hatas— üstüne gelen kısımda cila altına çekilmiş renk hatası mevcut olduğunu, —–esneme şikâyeti incelendiğini satış alanındaki ile satılan—– arasında bir fark tespit edilemediğini, (Faturada—– olarak belirtilen)—– üzerinde imalat hataları mevcut olduğunu, Bu imalat hatası ciladan önce yapılmış hata olduğundan sadece cila ile kapatılamayacağını,—–ve türlerinden yapılan mobilyalarda ton farkı olmasının doğal olduğunu, farklı zamanlarda yapılan cilalı mobilyalar birbirlerine tam olarak uyum sağlamayacağını, Sonuç olarak: Sipariş üzerine yapılmış olan —–mobilyanın birçok yerinde imalat hataları mevcut olup, bu hataların sipariş üzerine yapılan mobilyalarda telafi edilebilir boyutta olduğunu, yeniden sırasıyla —-zımpara ve cila yapılarak hatasız duruma getirilebiliceğini, Sayın Mahkemece ayıbın varlığı kabul edilecek olur ise bu takdirde satış sözleşmesinde ayıptan sorumluluk hükümlerinin incelenmesi sonucunda davacı alıcının, 04.02.2020 tarihinde teknik servis formu ile teslim edilen ürünlerin bir kısmını ayıp iddiası ile 06.02.2020 tarihli teknik servis formu ile davalıya iade etmesi neticesinde; a.Davacı alıcının TBK m. 223/1 hükmü gereğince satılanı gözden geçirme (muayene etme) ve ayıbı satıcıya bildirme (ihbar) etme külfetini yerine getirdiği; b.Bu sebeple alıcının ayıptan doğan seçimlik haklarından birisi olan “sözleşmeden dönme hakkını (TBK m. 227/1, b.1 hükmünce)” davacının kullanma hakkına sahip olabileceği; c.Sözleşmeden dönme kapsamında TBK m. 229/1, b.1 hükmü gereğince ödenen satış bedelinin (itirazın iptaline konu edilen “asıl alacak olarak” 15.298TL.lik satım bedelinin) iadesinin talep edilebileceği, d.Davacı tarafından —— yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 26.03.2020 tarihinden icra takibinin başlatıldığı 16.06.2020 tarihine kadar (davacı alacaklının icra takibindeki talebi doğrultusunda) ticari reeskont (avans faizi) bakımından hesaplama yapıldığında faizin 467,85TL. olarak hesaplanabileceği——” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Celp edilen icra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından davalı aleyhine —— sayılı dosyasında 15.298,20-TL asıl alacak, 472,57-TL faiz olmak üzere toplam 15.770,77-TL üzerinden icayma nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde 15.298,20-TL asıl alacak üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, bilirkişi raporu, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı tarafından ticari satıma konu —– emtiasının ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile ödenen bedelin istirdatı istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edildiği,Davacı tarafından davaya konu ürünlerin satım bedeli olarak 15.298,20-TL ödendiği, satıma konu ürünlerin davacı tarafa 04.02.2020 tarihinde teknik servis formu ile teslim edildiği, davacı tarafından davaya konu ürünlerin ayıp iddiasına dayalı olarak 06.02.2020 tarihli teknik servis formu ile davalıya iade edildiği, akabinde keşide edilen ihtarname ile “Teşhir ürünü olarak gösterilen üründen farklı renk ve cila kullanılması, üründe imalat kaynaklı çizikler ve ezikler bulunması, ürünlerin teşhir ürününden farklı dayanılılıkta olup esneme sorunu olması” sebeplerine dayanılarak ürünlerin kabul edilmediği ve ödenen bedelin 3 işgünü içerisinde iadesi istenildiği, davalı tarafından ayıbın giderilmesi yönünde davadan önce iki kez cilalama işlemi yapılmış olduğu hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı,Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile satıma konu ürünlerin alanında—- bilirkişi tarafından yerinde incelendiği ve ürünün birçok yerinde imalattan kaynaklanan ayıplar olduğu yönünde görüş bildirildiği, alınan raporun bu yönüyle denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu; ——bilirkişi tarafından ürünün onarımının da mümkün olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de davacı tarafın TBK ‘dan kaynaklanan seçim hakkını “sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi” yönünde kullandığı ile davalı tarafından davadan önce ayıbın giderilmesi yönünde iki kez işlem yapmasına karşın yargılama aşamasında yapılan bilirkişi incelemesinde dahi ürünün birçok yerinde imalattan kaynaklı hataların mevcut olduğunun tespit edilmesi karşısında “onarım” düşünülmesinin hakkaniyetle bağdaşmayacağı, davacı tarafından ayıp ihbarının 6102 sayılı TTK 23/c madde kapsamına uygun sürede ve yine mevzuata uygun şekilde yapıldığı, ürünlerin davalı nezdinde bulunduğu anlaşılmakla asıl alacak üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Bununla birlikte, davacı tarafından her ne kadar icra takip talebinde takipten sonrasına yönelik ticari temerrüd faizi talep edilmiş ise de; dava dilekçesinde yasal faiz uygulanması yönünde talepte bulunulduğu görülmekle, taleple bağlılık gereği takipten sonra asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği, ayrıca uyuşmazlık konusu alacağın yargılamayı gerektirdiği ve dolayısıyla likit kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının—— Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin 15.298,20-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Takibe asıl alacağa takipten sonra yıllık yasal faiz işletilmesine,
3-)Uyuşmazlık konusu alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—–bütçesinden ödenen 1.320-TL Arabuluculuk Ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.045,02-TL harçtan peşin alınan 182,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 862,64-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 244,58-TL toplam harç ile 2.418,00-TL bilirkişi ücreti, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.662,58-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.