Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/941 E. 2020/591 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/941 Esas
KARAR NO : 2020/591

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

Davacı —– tarafından davalı HASIMSIZ. aleyhine açılan Ticari Şirket (Tasfiyeye Memuru Atanmasına İlişkin) aleyhine açılan davanın mahkememizce yapılan 31/12/2020 tarihli değerlendirilmesinde ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile :—- ihyası için İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasında dava açtığını davanın — karar numarası ile — tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme şerhinden sonra şirketin ihyası için —— numarası ile kayıtlı —– ihyasını yapamayacaklarını ancak —- atanması yapıldıktan sonra şirketin ihyasını yapacaklarını söylediklerini bu nedenle ilgili şirketin ihyasının yapılabilmesi için uygun görülecek birinin Tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyasında davacı tarafından bildirilen İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- sayılı dosyasından, dava dilekçesi, duruşma zabıtları ve mahkeme kararı ile kararın kesinleşmesine ilişkin bilgi ve belgeler celp ve incelenmiş, davacı——- —-6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesine istinaden —–tarihinde resen terkin edilmiş olduğu , bu nedenle davacının Gebze —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasında, şirket adına açtıkları alacak davasının Yargıtay — Hukuk Dairesinin —– kararı ile mahkeme kararının bozulduğunu, Yargıtay kararı gereğince şirketin TTK 224 ve 445 . Maddeleri gereğince, derdest dava varken şirketin 6335 sayılı yasa ile değişip 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince resen terkin edilmesini hukuka aykırı olduğu belirtilerek ihyasına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davacının açtığı alacak davasının devamında hukuki menfaatinin bulunduğu belirterek, davacının—– aleyhine açtığı ihya davasının Gebze— Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ve kararının infazı ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin — tarihinde kesinleştiği, kararda tasfiye memuru atanmadığı görülmüştür.
Mahkememizde davacının, davada yasal hasım olan ——- taraf gösterilmeksizin, İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — sayılı dosyasında, şirketin ihyasına karar verilmesine rağmen, tasfiye memuru atanmadığı belirtilerek, — ihyasına karar verilen şirkete , tasfiye memuru atanmasına yönelik işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce 6102 sayılı TTK’nın 547/1 ve 2 maddesi gereğince şirketin tasfiyesinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılması için zorunlu olması halinde, şirketin ihyasına ve yeniden tesciline karar verip bu işlemlerin yapılması için son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil edilmesi düzenlenmiş ise de , dava konusu olayda, şirketin tasfiyesine mahkeme veya şirket ortakları tarafından verilmiş bir kararın bulunmadığı, şirketin 6335 sayılı yasa ile değişip TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince, resen — terkin edildiği, oysa 6102 sayılı yasanın 7/2 maddesi gereğince, aynı yasanın 7/1 maddesi hükümleri gereğince, terkin işlemi yapılamayacağı, hatalı yapılan terkinler için silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeple yeniden şirketin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir.
Mahkememiz tarafından yapılan değerlendirmede, davacının İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———-esas sayılı dosyasında şirketin ihyasını talep ettiği, tasfiye memuru atanmasını istemediği, mahkemece tasfiye memuru atanmamış ise de, bu talebini usulüne uygun olarak gerekçeleri ile birlikte kararı veren mahkemede, davalı — — taraf gösterilerek , ek talep olarak talep edebileceği gibi, ihya kararının kaldırılması ile dosya içerisine alınan sicil kaydına göre şirkete tasfiye memuru atanmamış olduğu anlaşılmakla, tasfiye halinde olmayan şirketin yeniden ihyasına ilişkin kararın kesinleşmesi ile, ticaret sicile tescil ile talep edilerek ticaret sicilden, en azından ortaklar kurulunun toplanması ( genel kurul) için yetki alınarak, yapılacak genel kurul sonrasında şirkete müdür atanarak,—— devam eden davada temsilin sağlanabileceği mahkememizce tespit edilmekle, öncelikle davanın hasımsız açılması ve talebin ilgili ihya kararı veren mahkemeden ek talep olarak, gerekçeleri yazılarak yapılması gerektiği mahkememizce tespit edilmekle, davanın hasımsız açılması ve nitelik itibariyle ek talep niteliğinde olan talebin esas kararı veren mahkemeden istenebileceği yeniden tasfiye memuru atanması için ayrı bir dava açılmasında davacı yanın hukuki menfaatinin bulunmadığı mahkememizce benimsenmekle davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M:Yukarıda izah edilen nedenlerle,
1-Davacının açtığı dava dışı şirkete — atanmasına ilişkin davanın, dava konusu talebin niteliği itibariyle —– yönetilmesi ve asıl davada dava dosyası üzerinden ek talep olarak talep edilmesi gerekmesi nedeniyle, dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 114 ve 115. Maddesi gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA
4- Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda verilen kararın davacı yana tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.