Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/933 E. 2021/772 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/933 Esas
KARAR NO: 2021/772
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/12/2020
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu davalı aleyhine — sayılı dosya ile ——- seri numaralı faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili —– isimli şahıs firması ile——- ihale yolu ile servis taşımacılık işini aldığını, müvekkilden bu iş sebebi ile hizmet aldığını, davalı firmaya verdiği —– sebebi ile icra takibine konu faturaları düzenlediğini ve teslim ettiğini, müvekkili tarafından verilen hizmet gereği düzenlenip teslim edilmesine rağmen ödenmeyen fatura alacağı için ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dava konusu faturaların ödenmesine dair ihtarname gönderildiğini, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye davalı tarafından cevap verilmeyerek süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili davalı firmaya servis taşımacılığı hizmeti verdiğini, hizmet sonucu fatura düzenlendiğini, söz konusu faturalar sebebiyle davalı firma tarafından kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalı (borçlu) aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- ilinde faaliyet gösterdiğini, yetkisizlik itirazında bulunduğunu, davacı yanın keşide ettiği ihtarname ekinde yer alan —— tarihli fatura iş bu yargılamanın ve husumete konu takibin konusu olmayıp taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili aleyhine başlattığı icra takibi ve devamında ikame ettiği işbu dava kötü niyetli olduğunu, talep edilen alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davacı yanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
—-
—-

—–

—–
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmıştır.
——- ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda; Davacının 6102 sayılı yasa kapsamında tacir olup olmadığının araştırılması gerektiği esas olduğundan, mahkememizce de bu görüş benimsenmiş olup, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı tartışmasız olmakla birlikte nispi ticari dava kapsamında kalıp kalmadığı hususunda sağlıklı değerlendirmelerin yapılması için, davacının bağlı bulunduğu——– olmadığının anlaşılması bakımından ayrı ayrı müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.
Müzekkere cevaplarında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı,——–cevabında davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu ve ———– — altında olduğununu bildirildiği,—- yazılan müzekkere cevabı davacının —— bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Yapılan inceleme sonucunda davacının —- yazı cevabı, —-cevabı kaydı ile artık davacının tacir olmadığı, mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya ——— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin huzurunda HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021