Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/921 E. 2021/769 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/921 Esas
KARAR NO: 2021/769
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/12/2020
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ilaç ve kozmetik sektöründe faaliyet gösterdiği, ürünlerini —— tüketicilere ulaştırdığı,—– mukim —– sahibi/işleticisi —— işiyle uğraşmakta olan davalı —-olarak talepte bulunarak müvekkili şirketten ——- sair ürünleri alarak işbu malları —– satışa sunduğu, taraflar arasındaki sair ürünlerin satışından doğan cari hesap ilişkisine istinaden belirlenen malların teslimi yapıldığı, işbu alım-satım faaliyetleri neticesinde davalı borçluya, müvekkili şirket tarafından faturalar kesildiği, ancak davalı taraf söz konusu faturalara istinaden hiçbir ödeme gerçekleştirmediğinden; halihazırda —- borcu bulunduğu, bu sebeple müvekkilinin davalı —- gerçekleştirdiği ticari faaliyetler kapsamında cari hesap alacağı bulunduğu, söz konusu alacak için davalı taraf ile harici görüşmeler yapıldığı ve ödeme yapılması hususunda anlaşmaya varılmak istendiği, ancak bu alacak müvekkili tarafından defaatle talep edilmiş ise de; davalı taraf ısrarla ödeme yapmaktan kaçındığı, bunun üzerine davalı tarafa müvekkili ile aralarındaki cari hesabın kapatılması ve ödeme talebini içeren —– yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, buna karşın müvekkiline herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediği, davalı borçlu yukarıda açıklanan cari hesap ilişkine karşın, müvekkili şirketin alacağını engellemek amacıyla, tamamen kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; haklı davasının kabulüne, davalının —- dosyasına yaptığı yetkiye, borca ve tüm fer’ilerine ilişkin itirazlarının iptaline,—– dosyası üzerinden yürütülen takibin devamına, dava konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf süresi içinde davaya her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; Davanın, —–dosyası kapsamında açılan icra takibine itirazın iptali davası olduğunu, davacı firma yasal defterleri nezdinde yaptığı incelemede yasal defterlerin açılış ve kapanış onaylarının oluşturulduğunu, içerdiği kayıtların birbirini doğruladığını, ticari defterlerin sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı tespit edildiğini, icra tarihi itibari ile davacının alacağı —olup, icra tarihinden sonra — ticari faiz uygulanması konusunda kararın Mahkemeye ait olduğunu, İtirazın iptali, takibin durdurulması, icra inkar tazminatı konularında kararın Mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuş ve davalıya teslim edilen ürünlerin çoğunun ayıplı teslim edildiği iddia edilmiştir.
DELİLLER
—- icra dosyası
*Davacı —–
*Taraf şirketlere ait—-
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—– icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—–Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):—–Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Somut olayda ; Davanın, —— dosyası kapsamında açılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, davacı firma yasal defterleri nezdinde yaptığı incelemede yasal defterlerin açılış ve kapanış onaylarının oluşturulduğu, içerdiği kayıtların birbirini doğruladığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı tespit edildiği,Davalının ürünlerin teslimini doğruladığı ancak ayıplı olduğunu iddia ettiği, ürünlerin ayıplı olduğuna dair iddialarını ve delillerini süresi içinde sunmadığı , davalının ayıp iddiasının soyut nitelikte olduğu anlaşılmakla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, davacının icra tarihi itibari ile alacağı —- olup takibin icra takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte devamına karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– Esas sayılı takip dosyasında takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —- üzerinden ticari faizi ile DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan — üzerinden hesaplanacak %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli — harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5——uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.002,40 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 391,21 TL harç toplamı 1.393,61TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.858,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021