Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/891 E. 2020/494 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/891 Esas
KARAR NO : 2020/494

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- karar sayılı dosyası Mahkememizin —esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de;
Mahkememizin — Esas sayılı dosyasında, 04/11/2020 günlü celsesinde , birleşen dosya yönünden süresinde davalı yanın yetki itirazında bulunduğu mahkememizce itirazın süresinde ve haklı olduğu tespit edilmekle,
Mahkememizin— esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– karar sayılı dosyasında açılan davanın Mahkememizin —– esas sayılı dosyasından tefrik edilerek, Mahkememizin —- esas sırasına kaydı yapılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket —–arasında ticari ilişki sebebiyle müvekkile 07.06.2018 düzenleme tarihli —- sıra numaralı faturayı keşide edip müvekkil şirkete verdiğini, Bu faturalardan — düzenleme tarihli 23.600,00 TL bedelli——-serisi olanın münderecatı müvekkile teslim edildiğini, 713.900,85 TL/ KRŞ bedelli çekin münderecatı müvekkile hiçbir şekilde teslim edilmediğini, Müvekkilde her iki fatura karşılığında —– bedelli —–çeklerini keşide ederek davalı şirkete teslim ettiğini, Davalı şirketin fatura münderecatını teslim edemeyince karşılıklı anlaşma ile kendilerine ——açıklamalı fatura keşide edilip teslim ettiğini, karşılığında da çeklerin iadesinin kararlaştırıldığı halde bugüne kadar davalı tarafça iade işlemi yapılmadığını ve —- numaralı çek —- İstanbul —————- müdürlüğü’nün —– sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, müvekkil şirket yetkilisi hakkında İcra Ceza Mahkemesine karşılıksız çek şikayetinde bulunulduğunu,—– tarihli mutabakatta müvekkil şirket davalı taraftan 713.900,85 TL /KRŞ alacaklı göründüğünü, Çeklerin iade edilmemesi sebebiyle müvekkil şirketin haciz tehditlerine müdürü de ceza tehdidine maruz kaldığını, Müvekkil aleyhine İstanbul —. İcra Ceza Mahkemesinde — sayılı dosya ile karşılıksız çek davası açıldığını,—- davalı … — kullandığı kredilerin teminatına karşılık olarak müvekkile ait —- bedelli —- numaralı çeki cirolayıp verdiğini beyanla, Öncelikle iş bu davanın İstanbul Anadolu — Asliye ticaret Mahkemesinin —— sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Taleplerinin kabulü İle müvekkillerin davalı tarafa dava konusu çek için borçlu olmadığının tespitini, Yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Ön inceleme aşması tamamlanmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki itibari ile borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin —- esas sayılı dosyasının 04.11.2020 tarihli duruşmasında; “Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu ——- karar sayılı dosyasında davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu ve itirazın icra takibi sonrasında yapılmış bulunması sebebi ile İİK. Nun 72/son maddesi gereğince yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer ve davalının merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu anlaşılmakla; iş bu dosyanın tefrik ve ayrı bir esasa kayıt edilmesine; Dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 114 ve 115. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile yetki yönünden reddine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, Harç ve yargılama giderine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. görevli ve yetkili mahkemece karara bağlanmasına” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ve 18 maddelerinde düzenlenmiş olup, yetki itirazı ve yapılacak işlemler aynı kanunun 19 ,20,21, 22,23 Maddelerinde belirlenmiştir. Genel kural olarak HMK’nın 5. Maddesinde, mahkemelerin yetkisi diğer kanunlarda yer alan diğer yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kanundaki hükümlere göre belirleneceği düzenlenmiştir.
Mahkemelerin yetkisini düzenleyen genel hüküm 6100 sayılı HMK madde 6- yer almakta olup buna göre (1): “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Mahkememizde açılan işbu davada davalı alacaklı tarafından , davacı aleyhine İstanbul —- İcra Müd. —— Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine müstenit icra takibi yapıldıktan sonra dava konusu çekin temel ilişkide bedelsiz kaldığı, davacıların—–ile aralarında yaptıkları 24/10/2018 tarihli mutabakatla davacı şirketin—- alacaklı olmasına rağmen, dava dışı şirketin dava konusu çekleri cirolayıp— ait çekleri, davalı ….—kullandığı kredilerin teminatı olarak rehin cirosu ile davalı bankaya devrettiği oysa ,çekin teminat amacıyla rehin olarak devredilmesine TTK Hükümleriyle mümkün olmadığı, bu nedenle davanın çekten kaynaklanan hakları kullanamayacağı iddiası ile dava konusu çeklerden ötürü davalı bankaya borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Bu nedenle menfi tespit davaları için özel olarak düzenleme İcra- İflas Kanununun 72/ son maddesi gereğince , menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılmadığı ve davalı banka vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmakla İİK 72/son maddesi gereğince yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği mahkememizce tespit edilmiştir.
Mahkememizin —esas sayılı dosyasından tefrik edilen, İstanbul Anadolu ——– esas karar sayılı dosyasında davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu ve itirazın icra takibi sonrasında yapılmış bulunması sebebi ile İİK. Nun 72/son maddesi gereğince yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ve davalının merkezinin bulunduğu yer olduğu anlaşılmakla; davanın davalı şirketin merkezinin bulunduğu — ilçesinin bağlı olduğu İstanbul Mahkemelerinde açılmadığı gibi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılmadığı , bu nedenle dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 114 ve 115. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda izah edilen nedenlerle,
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu —- esas karar sayılı dosyasında davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu ve itirazın icra takibi sonrasında yapılmış bulunması sebebi ile İİK. Nun 72/son maddesi gereğince yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının merkezinin bulunduğu yer olduğu anlaşılmakla, davanın iş bu yetkili mahkemelerde açılmadığına ilişkin davalı itirazının kabulü ile;
Dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nun 114 ve 115. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile YETKİ YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.