Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/850 E. 2022/458 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/850 Esas
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf, davacı müvekkil aleyhine,—–dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatmıştır. Mezkur takip, davacı müvekkilin takibe itiraz edememesi üzerine kesinleşmiştir. Söz konusu icra dosyasında takibe dayanak olarak; —— gösterilmiştir. ——— uğraşmaktadır. Davalı taraf, müvekkile——satmış ve bunun karşılığından icra takibine konu olan bonoyu almıştır. Müvekkil, mezkur bono bedelini icra takibinden önce 13.500,00 TL şeklinde davalı alacaklıya ödemiştir. Daha sonra ödemesini yapmış olduğu senedin kendisine teslimini isteyen müvekkile davalı tarafından “Senedini avukata verdim. Avukatın masrafını ödemeden senedini alamazsın.” şeklinde cevap verilmiştir. Müvekkil bunun üzerine daha fazla uğraşmak istemediğinden avukatlık ücreti ve diğer masraflar için davalı— 30.09.2014 tarihinde 992,00 TL ödeme yapmıştır. (Ek-2: Ödemeye ilişkin tüm makbuzları Sayın Mahkeme’ye sunuyoruz.) Mezkur icra takibinde davalı taraf, haksız ve kötü niyetlidir. Davalı taraf, kötü niyetli ve haksız bir şekilde, davacı müvekkil tarafından icra takibinden önce davalı alacaklıya fazlasıyla ödenen ve bedelsiz kalan bir senede istinaden müvekkil aleyhine icra takibi başlatmıştır. Açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibinin iptalini talep ediyoruz. haklı davamızın kabulü ile müvekkilimin davalı yana mezkur icra dosyası ile talep edilen miktarda borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini,– esas sayılı takip dosyasının iptaline, haksız ve kötüniyetli icra takibinden dolayı %20 den az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, senede ilişkin bir ödeme yapan basiretli tacirin makbuzların açıklama kısmında senede ilişkin bir ödeme olduğunu yazması gerekmekte olduğunu, Davacının dava dilekçesinde davalı—– senedi alamazsın ” şeklinde cevap verdiği iddiası tamamen asılsızdır. Davacı iddiası doğru olmuş olsa idi 10.000 TL bedelli senet için fazladan—- ödeme yaptıktan sonra ayrıca —— talebini yerine getirmesi kendisinden beklenilmediğini, davacı dilekçesinde 10.000 TL vadeli bonoyu 13.500 TL olarak ödeme yaptığını iddia etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacının fazladan ödeme yapması hususu sadece taraflar arasında başkaca borç alacak ilişkisinin olduğunu ortaya kanıtalamaktadır. Yine ödemelerin kısım kısım olması da bu hususu desteklemektedir. Davaya konu bononun düzenlenme tarihi —-olup davacının ise bu tarihten önce de ödemelerinin olması da tarafların sadece senetle bağlı olmayan ticari ilişkilerinin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Kabul olmamakla birlikte davacı yanın dilekçesinin ekinde ki makbuzlar söz konusu senet için ödenmiş olduğu kabul edilecek olsa dahi davacının iş bu makbuzlarla aleyhine başlatılan —–sayılı icra takibine neden itiraz etmediği sorusu cevapsız kalmaktadır. Davacı yanın dava dilekçesi baştan sona hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar/beyanlar ihtiva etmektedir. Türk Ticaret Kanununun genel ilkeleri ve ticaret hayatının gerçekleri göz önüne alındığı takdirde ticari hayata duyulan güven ve ticari hayatın sürekliliği, —- gereği davacı tarafın yasal veya somut hiçbir dayanağı olmayan iddialar ve beyanlar üzerine kurguladığı davanın reddi gerektiğini, Müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla açılan işbu davanın reddine, tüm alacak miktarın üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine,Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
—–Esas sayılı icra dosyası uyap kaydı,
*Dava konusu bonu aslı, (icra müdürlüğünden celp edildi)
*Ödeme dekontları,
*Tüm dosya kapsamı ve müzekkere cevapları,
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) hususlarına ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti;—– esas sayılı dosyasında takibe konu keşideci …—-bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı , davacının bono bedelini ödeyip ödemediği, kötüniyet tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.
İcra dosyası ve davaya konu bono celp edilerek incelenmiştir.
Davacı tarafça ödeme yapıldığına dair dekontların dava dilekçesi ekinde ibraz edilmiştir.
Davacı—- icra takip dosyasına dayanak gösterilen —– bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığını, bono bedelini icra takibinden önce 13.500-TL şeklinde davalıya ödediğini, ödenen bononun kendisine davalı tarafından teslim edilmediğini, davalının kendisine avukatlık masraflarını ödemesi gerektiğini söylediğini, avukatlık masrafı olarak da 992-TL ayrıyetten ödeme yaptığını bu nedenlerle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı ise davacının aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, —- yaptığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının fazladan ödeme yapması hususu taraflar arasında başka borç alacak ilişkini olduğunu, yapılan ödemelerin başka bir alacak ilişkisinden kaynakladığını senete dayalı bir ödemenin bulunmadığı bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
—- Alacaklı … borçlular … ve —- tarihli —- bono nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı dava dilekçesi ekinde —– tarihli alıcısı … olan —- tarihli alıcısı … olan ———- belgeleri sunduğu görüldü.
Davacının ödemeleri yaptığı iddia ———- —- ödeme dekontlarının müzekkere yolu ile istendiği, ——– tutarındaki makbuzların okunaklı suretlerinin müzekkere cevabında sunuduğu ancak ——- tutarındaki——– nedeniyle zayi olduğu bu nedenle temin edilemediğinin bildirildiği görüldü. Yapılan ödeme dekontlarına davalı tarafça herhangi bir itiraz olmadığı, itirazın ödemelerin başka bir ticari ilişki nedeniyle yapıldığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı … dosyaya sunmuş —–bono nedeniyle borçunu davalıya ödediğini ispat etmiş, ancak davalı ödemelerin bono nedeniyle olmadığı başka bir ticari ilişkiden kaynaklı olduğuna ilişkin iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
2-Davacı … — düzenlenme—- tarihli —– bedelli, lehtarı …, kefili—– bono nedeni ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ve —–icra dosyasının DAVACI YÖNÜNDEN İPTALİNE;
3-Kötü niyet tazminatının şartlar oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 683,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 176,95 harçtan mahsubu ile bakiye 506,15- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, olmak üzere toplam 87,35- TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 239,15- TL harç toplamının davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin e duruşma sisteme üzerinden vekilinin yüzene karşı verilen kararın, tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.