Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/848 E. 2022/541 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/848
KARAR NO: 2022/541
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– sayılı ———davalının malik olduğu —— çarpması neticesinde hasarlandığı, sigortalı araca çarpan araç davalının aracı kaza mahallinden ayrıldığından sürücü kimliğinin tespit edilemediği, kolluk tarafından tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında davalının malik olduğu aracın kimliği belirlenemeyen sürücünün KTK nun ilgili maddelerini ihlal ederek kusurlu bulunduğu, KTK nun 85. Maddesi gereğince davalı malikin işleten sıfatı ile davacının aracının hasarından sorumlu olduğu, davacı ——- kendi sigortalısının hasar bedeli olan —- tarihinde nakden ve defaten ödeyerek tazmin ettiği ve sigortalısına halef olarak kazada kusurlu bulunan —– plaka sayılı araç işleteni olan davalıya rücu etme hakkı bulunduğundan davalı işletene ihtarda bulunulmuş ise de ihtarların neticesiz kalması üzerine davalı aleyhine ——— ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra ödeme emrinin davalıya ——-tarihinden tebliğ edildiği ancak davalı tarafından davalı borçlunun %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı malik şirketin —–yaptığı, dava konusu taleplere neden olan kazaya karışan ve sürücü tespit edilemeyen—– kaza tarihinde dava dışı olan ——— olduğu bu nedenle davacının husumetini davalı malike yöneltemeyeceği, davacının davaya dayanak yaptığı trafik kazası tespit tutanağının kendilerine tebliğ edilmediği ve kazanın ne şekilde olduğu kendilerince bilinmemekle birlikte tespit tutanağında atfedilen kusur durumunun kabul edilemeyeceği, kusurun bilirkişi tarafından tespit edilmesinin gerektiği, davacının sigortalısının kusursuz olduğunun kabul edilemeyeceği, kaza bir mücbir sebepten veya üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklanmış ise KTK 86. maddesi uyarınca işletenin ve sürücünün tazminat ödeme yükümlülüğünden söz edilemeyeceği bu nedenle kusur durumunun tespit edilmesinin zaruri olduğu, davacı tarafından alacak olarak iddia olunan hasar bedelinin nasıl bir rayiç üzerinden yapıldığının —- olarak belirtilmemiş olduğu, kazaya karıştığı iddia olunan—- plakalı aracın kaza tarihinde —- olduğu bu kapsamda aracın üçüncü kişilere verdiği zarardan öncelikle —– sorumlu olduğu, davacının taleplerini davalı —– sigortalısı olduğu——- yöneltmesinin gerektiği, davacının öncelikle sigortacıya başvurmuş olarak başvurusunun olumsuz karşılanması halinde —- nezdinde talepte bulunarak dava şartını yerine getirmiş olmasının gerektiği, davanın davalının aracının trafik sigortacısı olan —– aracın kiracısı olan—– ihbarına, davalı aracın işleteni olmadığından davalı yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce işbu dosyada makime mühendisi ve trafik bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalının malik olduğu meçhul araç sürücüsü sevk ve idaresinde bulunup davalının kayden malik olduğu —– sayılı —– kaza mahalli yoldaki seyri esnasında yol üzerinde bulunan ve kaza tarihinde de belirgin olarak mvcut olduğu sunulup dosyaya mübrez fotoğraflardan anlaşılan paralmel devamlığ çift şerit çizgisinin bölünmüş yol niteliğine getirdiğini ve dolayısı ile mücbir sebepler dışında kalan hiçbir şekilde bu yolun geliye alrılmış bölümüne getilemeyeceğini göz önüne alarak paralel devamlı şerit çizgisi devam ettiğ sürece önündeki araçları geçmeye çalışmaması ve dolayısı ile hiçbir şekilde gelişe ayrılmış yol bölümüne geçmemesi gerekirken kaza sonrası aracının duruş yerinin fotoğrafından da anlaşıldığı üzere önünde seyir etmekte olan davacının sigortalısı otobüsü geçmek için bölünmüş yolun gelişe ayrılmış şeridine geçmiş ve yol bu eyleme müsait olmadığından geçişini tamamlayamayarak sağa yaptığı manevra ile geçmekte olduğu sigortalı —— sol arka yan kısımlarına çarparak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, davalının malik olduğu araç sürücüsünün bu davranışları yolları Trafik Kanununun; Madde 54 bl “Sürücülerin Geçmenin herhangi bir trafik işaretiyle yasaklandığı yerlerde önlerinde seyir eden araçları geçmeleri yasaktır” ——maddelerinin ihlali niteliğinde olarak kazanın esas ve tek nedenini oluşturmuş olduğundan; Davalının malik olduğu aracın meçhul sürücüsü kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının—- sürücü —– sevk ve idaresinde bulunup hasarı davacı sigorta şirketi tarafından tazmin edilip davalıya rücusuna neden olan —— kaza mahalli bölünmüş yolun kendi istikametine ayrılmış bölümünde seyir etmekte iken geçmenin yasaklandığı kesimde kendisini geçmeye çalışan ve muhtemelen karşıdan gelen araç nedeni ile veya her ne sebep ile olursa olsun geçişini tamamlayamayan davalının malik olduğu meçhul sürücünün gelip aracının sol yan arka kısımlarına çarparak hasar vermesine maruz kalmış olup bu oluşumda kendi yolunda ilerlemekte olan sigortalı araç sürücüsünün kazaya etken olan herhangi bir kural ihlali bulunmadığı gibi kendisini geçmeye çalıyan ve geçişini tamamlayamayarak gelip soy yan kısmından kendisen çarpan aracın bu davranışlarını öngörmesi ve buna göre önceden tedbir alması veya kazayı bertaraf edebilecek bir davranışta bulunması mümkün olmadığından davalı sigorta şerketinin sigortalısı sürücü—-atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, kazanın oluşumunda; davanın malik olduğu aracın kimliği meçhul sürücüsü %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının kasko sigortalısı sürücü —— bulunmadığı, kazanın oluşumundan davalı malikin sorumluluğunu KTK nun 86 Madde’sının “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” hükümleri kapsamında azaltan veya kaldıran bir mücbir sebep veya 3. Kişinin kusurunun bulunmadığı” Davacı tarafça, davalı aleyhine —– dosyasında, ilamsız takiple —— tarihinde icra takibi başlattığı, ancak davalı tarafından, —- tarihli dilekçeyle alacağa itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşıldığı,
Mahkeme tarafından —- celp edilen trafik kayıtlamnın incelenmesinde: davacının sigortalısı —–adına tescil edilmiş olduğu, kazadan sonra —— tarihinde bir başkasına —— adına devren tescil edilmiş olduğu, davalının malik olduğu—–tarihinde davalı—–araç olarak tescil edilmiş olduğu kazadan sonra ——olduğu, —–, davacı—–altında olduğu, —–dava dışı —– arasında —- düzenlendiği görüldüğü, dava konusu kaza olayına karışan ve davalı şirkete ait—– plakalı aracın (kazada asli ve tek kusurlu), davalı şireketçe dava dışı—— tarihleri arasında, araç kiralama sözleşmesi ile—- ile kiraya verdiği belirlendiği, sigorta şirketinin talebi üzerine —- aracın,—– —— olarak hasarlı değişecek parçaların —- olduğu, işçilik bedelinin —– olacağı belirtilmiş olup aracın hasarlı ve onarımına ait görüntülerinin sunulduğu belirlendiği, dava konusu alacağı oluşturan — yapılmış olup düzenlenen — olarak dava dışı —-adına düzenlendiği belirlendiği, aracın hasar onarım bedeli olarak —- tarafından, —- gönderildiği, dava konusu alacağı oluşturan ——-aracın; kaza olayında sol yan taraftan darbe alarak —– hasar gördüğü, —— değişerek, kaportadaki hasarların düzeltme, macunlama ve boyama işlemleri ile onarımın yapılacağı belirlenmiş olup hasar sonrası yapılan ekspertiz raporlarında belilenen hususların kaza olayı kroki ve şekli ile uyumlu olduğu, parça ve işçilik bedellerinin serbest piyasa şartlarıyla uyumlu ve normal olduğu belirlendiği, sonuç olarak, davacı tarafa —– plakalı aracın, karıştığı trafik kazasında kusursuz olması hasebiyle, asli-tek kusurlu olan ve davalı şirkete ait—- aracın, onarım bedeli olan toplam—– zarardan davalı şirketin sorumlu olacağı, ancak davalı şirketin “hasara kusuruyla neden olan ve maliki olduğu ——- hususunun hukuki takdiri mahkemeye bırakıldığı, davalının malik olduğu aracın kimliği meçhul sürücü asli ve tam kusurlu olarak %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının —– sürücü—-atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu alacağı oluşturan — plakalı aracın hasar görmesi sonrası, onarımının—- tutarda olacağı, kaza olayında, davalı tarafın maliki olduğu—- (meçhul) %100 kusurlu olması nedeniyle, oluşan hasar onarım bedelinden davalı şirketin sorumlu olacağı, davalı şirketin “hasara kusuruyla neden olan ve maliki olduğu —- plakalı aracın, kaza tarihi itibariyle dava dışı — hususunun hukuki takdirinin sayın hâkimlikte olacağı görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor sonucunda; dava, davacı şirkete —-sigortalı aracın trafik kazasıyla zarar görmesi sebebiyle sigortalısına yapılan ödemenin, davalı araç maliğinden rücuen tahsili talebine ilişkindir. Davalının malik olduğu aracın kimliği meçhul sürücü asli ve tam kusurlu olarak %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının— sürücü—- atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu alacağı oluşturan —— plakalı aracın hasar görmesi sonrası, onarımının —– tutarda olacağı, kaza olayında, davalı tarafın maliki olduğu —— plakalı araç sürücüsünün (meçhul) %100 kusurlu olması nedeniyle, oluşan hasar onarım bedelinden davalı şirketin sorumlu olacağı görülmekle, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacının yapmış olduğu ödemeyi talep ettiği, dolayısıyla kaza tarihinden değil ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği anlaşılmakla, faize ilişkin fazla talebin reddi gerekmiştir. Davacının talep edebileceği miktar yargılamayı gerektirdiğinden, alacağın likit olamaması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemeiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—- sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —- asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam—-üzerinden asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-İcra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 96,04-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.862,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.838,77-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harç giderinin toplamı 1.893,17-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara ve kabul oranına göre belirlenen 1.406,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslar ve red oranına göre belirlenen 17,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1303,50-TL’nin davalıdan, 16.50-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 23/09/2022