Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/844 E. 2022/441 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/844 Esas
KARAR NO: 2022/441
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ: 27/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı tarafından işletilen —-, davalıya ait —– plaka sayılı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla —dosyasından icra takibine başlandığını, davalının aracında —–cihazı bulunduğu ve otomatik ödeme talimatı mevcut olduğu gerekçesi ile borcun tamamına itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile davanın kabulüne, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesine konu geçişlerin tüm detaylarının davacı tarafından ortaya konulması gerekirken örnek yargı kararlarıyla işbu durumun geçiştirilmesinin söz konusu olamayacağını, müvekkili olan davalının tüm araçlarında—– bulunduğunu, davacının iddiasını kabul etmenin mümkün olmadığını savunarak haksız davanın reddine, davacının %10 dan aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince geçiş ihlalinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
—– sayılı kararında; “6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken —-sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan ——şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, —- tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan ——- numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin —— numaralı —–numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
——- maddesinin —— açılan davada, —- sayılı kararında —-İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya —-sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. —– kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. ” denilmiştir.
—- sayılı dosyası celp edilmiştir. İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde — geçiş ücreti ile — ceza tutarı toplamı olan —- asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ üzerine davalı tarafından borca ve fer’ilere yönelik itiraz ile takibin durduğu ve huzurdaki davanın yasal süre içerisinde takip çıkış miktarı üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu edilen — plaka sayılı aracın ihlalli geçiş iddiasına dayalı tarihler arasındaki — hesap ve bakiye hareketlerini gösterir belgeler kurumlardan celp edilmiştir.
Davacı vekili —-sistemi üzerinden Mahkememize göndermiş olduğu—– tarihli dilekçesi ile —- tarihinde davalı tarafından —– ödeme yapıldığını, ödeme ile davanın davanın konusuz kaldığını beyan ederek, icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından yargılamaya devam edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —- sisteminden göndermiş olduğu —- tarihli dilekçesi ile taraflar arsında ibra protokolü düzenlendiğini ve bu protokol kapsamında belirtilen hususlarda karar verilmesini talep etmiş ve beyan dilekçesi ekinde ”ibra ve protokoldür ” başlıklı belgeyi sunmuştur.
Mahkememizin —— tarihli celsesinde taraf vekilleri sulh dilekçesinin dosyaya sunulduğunu, dilekçe kapsamında karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Dosya içeriği kül halinde düşünüp değerlendirildiğinde; Taraf vekillerinin tarafların sulh olduğuna dair beyanda bulundukları ve aynı zamanda karşılıklı olarak vekalet ücreti ile yargılama giderleri talepleri bulunmadığını beyan ettikleri, taraf vekillerine ait dosya içerisinde mübrez vekaletnamelerin usulüne uygun olduğu ve vekillerin sulh yetkilerinin bulunduğu anlaşılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Sunulan ibra ve feragat protokolü kapsamında tarafların sulh olduğu anlaşılmakla konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Talepleri bulunmadığından taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
3-)Sunulan ibra ve feragat protokolü dikkate alınarak; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Karar ve ilâm harcı 80,70-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.27/06/2022