Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/802 Esas
KARAR NO: 2023/701
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/02/2020
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa müvekkili ——– öz oğlu ——- yırtarak imha ettiğine inandırdığı ve çöp mahallinden toplatılan beş parçadan oluşan belge; müşteki ——— rızası hilafına boş kağıda “okudum” yazdırılarak imzalatılan belge aslının üst bölümü doldurulmadan önceki halinin tarayıcı kullanılarak bilgisayara aktarılmasını müteakip mürekkep püskürtmeli renkli bir yazıcıdan yada renkli fotokopi de çekebilen mürekkep püskürtmeli renkli bir yazıcıdan elde edilmiş belgenin parçaları olduğunu, üst bölümü düzenlenmek suretiyle kambiyo senedi haline yani resmi belge haline getirilip sahtecilik yapıldığını, icra dosyası alacaklı vekili ——— kesinleşen takip dosyasındaki alacağı tahsil amacıyla ( 3. kişiler tarafından bilinememesi gereken bir şekilde ) 90 yaşındaki davacı borçlunun üçüncü şahıslar aleyhine açmış olduğu dava dosyaları, bu dosyalar için ihtiyati tedbir kararı alabilmek için yatırmış olduğu teminatlar, banka teminat mektupları, harçlar üzerine haciz konulması amacıyla ilk etapta girişimde bulunmuş olması ——— ile birlikte hareket ettiğini, yardım ettiğini gösterdiğini, bu nedenler ile ———, ——— ve ——– hakkında 14.01.2020 tarih ve ——- No.lu dosyası ile yapmış oldukları savcılık müracaatının devam ettiğini, müşteki ——– tüm ihtiyaçları diğer müşteki oğlu ——– tarafından karşılandığını, icra dosyasından müvekkilinin banka hesaplarına ve malik olduğu tapu kayıtlarına haciz konulmak suretiyle icra dosyası olarak alacak garanti altına alındığını ileri sürerek öncelikle 07.01.2020 tarihli Grafoloji-Sahtecilik konularında uzman E.1.Sınıf Emniyet Müdürü Kriminal Polis Laboratuvarı E.Müdürü ———– imzalı Uzman Görüşü doğrultusunda ve ———- Esas no.lu dosyasından müvekkilinin banka hesaplarına ve malik olduğu tapu kayıtlarına haciz konulmak suretiyle icra dosyası olarak alacağın garanti altına alınmış olması sebepleri ile teminatsız olarak icra takibinin tedbiren durdurulmasına, tazminat talebi hakkımız saklı kalmak üzere davanın kabulü ile müvekkilinin 30.05.2013 tanzim tarihli ve 670.000 Amerikan Doları tutarındaki takip dayanağı belge ile borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müteveffa ———vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkiline vermiş oldukları senet bedelini ödememek için türlü bahaneler ileri sürdüklerini, davacı tarafa icradan ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve süresinde ödeme emrine hiçbir itirazları olmadığını, emre muharrer senetin tüm unsurlarını taşıdığını ve davacının el yazısı ile teyit edilmiş bulunduğunu, yaptırılan özel rapor senet aslı görülmeden ve sadece tahminlere dayalı olarak verilmiş bir rapor olduğunu, müteveffa ——– oğulları ——– ve ——— aralarında anlaşarak bu tip evraklar düzenlediklerini ve kendilerini haklı çıkarma için bir sürü senaryo yarattıklarını, amacın paranın ödenmesini geciktirmeye yönelik olduğunu, müvekkilinin gerçek alacaklı olduğunu, müvekkilinin 2011 yılından itibaren müteveffa ———- ihtiyacının olduğunu söylemesi ve o zaman hayatta olan eşi ——– ihtiyaçları bulunduğunu belirtmesi üzerine bu paraları verdiğini, eşi 2012 yılında öldükten sonra da kendisine ait gayrimenkulü satacağını ve satıncaya kadar kendisinin ihtiyacı olan parayı müvekkilinden aldığını, daha sonra aralarında yaptıkları hesaplaşma sonucunda bu senedi tanzim ederek kendisinin verdiğini, ———- bulunan evin satılacağını ve bu paranın ödeneceğini belirtilmiş ise de davacının çocukları ——— ve ——— evin satışının gerçekleştiği halde bunu söylemeyerek müvekkilini oyaladıklarını, müvekkilinin daha sonra yaptığı araştırma ile evin satıldığını öğrendiğini, alacağını talep etmesine rağmen tarafların kendisini oyalaması sonucunda işlem yapmak mecburiyetinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı ——– cevap dilekçesinde özetle; davada gerçek alacaklı olan ———- vefat ettiğini, mirasçıların davaya dahil olduğunu, söz konusu senedin annesi tarafından imzalanarak davalı ——— teslim edildiğini, senetteki imzaya karşı hiçbir itirazların olmadığını, yapılacak inceleme sonucunda diğer davacı ——— mirasa tek başına konmak ve tarafına mirastan bir pay vermemek için her türlü hileye başvuracağını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Eldeki davada öncelikle, mahkememiz ——– Esas,——— Karar sayılı kararı ile “…. davacının varsa kısa sürede hakkına ulaşması için duruşma açılmaksızın TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi, HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş…” şeklinde gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzere dosyanın——— Hukuk Dairesine gönderildiği, ——– Esas, ——— Karar sayılı kararı ile “…Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Eldeki dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Nitekim ——— sayılı, bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik kararı da bu yöndedir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklinde gerekçe ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.Dava konusu 30.05.2013 tanzim ve 30.05.2017 vadeli 670.000.USD bedelli alacaklısı ——–, borçlusu ——– olan bononun unsurlarının, davacıya ait imza ile isim ve davacının kabul ettiği yazı dışındaki kısımların, sonradan davacının iradesi dışında herhangi bir şekilde teknik alet kullanılmak suretiyle oluşturulup oluşturmadığının, bonodaki imza ve davacının bonoda yer alan “okudum” dışındaki yazının yazıların oluşturma şekli itibari ile bonodaki işbu yazı ve imza ile birlikte aynı tarihte yazılıp yazılmadığı ve Mahkememizce yukaradıki müzekkerelerle temin edilmesi mümkün olması halinde 220.000USD’lik bono ile 890.000,00TL’lik bonoların aynı yöntemle oluşturulup oluşturulmadığı konusunda etraflıca rapor tanzim edilmesi için ———– Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup, 05/04/2022 tarihli iade tutanağında, “… Emniyet Genel Müdürlüğü Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlükleri Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 64. Maddesi gereği ; Labarotuvar Müdürlükleri, uzmanlık sahasına giren konularda ; Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatı, Adli görevleri kapsamında olmak ve savcı veya hakimin yazılı oluru alınmak kaydıyla; Jandarma Genel Komutanlığı ve bağlı birimleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve bağlı birimleri, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ve bağlı birimleri, Soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılıkları, Ceza davalarında, yalnız moleküler genetik inceleme, uyuşturucu maddeler ve antika silahlara münhasır olmak üzere tüm yargı organları, Mülkiye ve polis başmüfettişleri ve müfettişleri tarafından gönderilen bulgu ve delilleri incelemek ile görevli olduğunu…” belirterek dosyayı iade ettiği görülmüştür.Mahkememizin 07/04/2022 tarihli ara kararı gereği dosyanın ——— gönderilmesine karar verilmiş olup, 30/05/2022 tarihli raporda özetle; “…İnceleme konusu 670.000 USD bedelli bono’nun mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş olduğu, üst ve alt kenarlarının forme kesim olmadığı, toner partikülleri ile el yazısı ve imzanın kesişme noktarında hangisinin üstte olduğuna dair teknik bir tespite gidilemediği, inceleme konusu 890.000 TL bedelli bono’nun mutat matbu bonolardan olduğu, bono üzerindeki yazı ve rakamlar arasında optik ve ——– olarak fark tespit edilemediği, inceleme konusu 220.000 USD bedelli bononun mutat matbu bonolardan olduğu, bono üzerindeki tanzime ilişkin oluşturulmuş ve rakamaların bir kalem, oblik seyirli çizgiler ve ”İPTAL” yazılarının farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile yazılmış olduğu, inceleme konusu senetlerde kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senetlerde yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği…” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.Öte yandan mirasçı ———– sanık olarak Özel Belgede Sahtecilik .. Suretiyle dolandırıcılık suçlarından dolayı yargılandığı ——– no’lu dosyasında, dosyamıza konu senedin sanık ——— tarafından resmi belgede sahtecilik ve oluşturduğu sahte belgeyi icra müdürlüğü nezdinde kullanmış olması nedeni ile TCK 212 maddesi yollamasıyla TCK’nın 158/1-d maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.Sonuç olarak: dava konusu senedin ———– no’lu kararı ile sabit olduğu, yine ——– 30/05/2022 tarihli raporunda özetle; “…İnceleme konusu 670.000 USD bedelli bono’nun mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş olduğu, üst ve alt kenarlarının forme kesim olmadığı, ….” açıklanması suretiyle dava ve takip konusu senedin sahte olduğu davacıların bu senetten dolayı borçlu olmadıkları davalının icra takibinde haksız olduğu, anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının davacıdan ———- esas sayılı icra takibine konu 30/02/2013 tanzim tarihli 670.000,00 USD bedelli emre yazılı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 274.391,09 TL harcın peşin alınan 68.079,46 TL harçtan mahsubu ile kalan 206.311,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 322.505,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 68.079,46 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 1.072,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 69.205,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023