Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/785 E. 2022/15 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/785 Esas
KARAR NO : 2022/15

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—-adresinde faaliyet gösterdiğini, adına— işlettiği ticari işletmede —–hırsızlık nedeniyle emniyete ve mahkemeye başvurmak zarureti doğduğunu, söz konusu hırsızlık nedeniyle, ticari işletmeye—– belgelerin zayi olduğundan, —- fatura ve belgelerin kayıtların zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesi talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
—— müzekkere cevabı,
—– müzekkere cevabı,
——-Bilirkişi raporu,
Mahkememizce dava konusu hususunda rapor düzenletilmiş olup;
—— bilirkişi bilirkişi raporu sonuç kısmında özetle:
1-Zayi belgesi talebinde bulunan davacının tacir vasfı taşıdığı,
2-Zayi belgesi talebi hırsızlık olayının öğrenildiği tarihten itibaren on beş günlük süre içerisinde yapıldığı,
3-Davacı hakkında —— yıllarına ait herhangi bir vergi incelenmesi ve defter ve belge istenmesi durumunun mevcut olmadığı ancak ——ayına ait —– ile ilgili sahte belge kullanma raporlarına ilişkin vergi inceleme raporlarının mevcut olduğu,
4-Defter ve belgelerin hırsızlık nedeniyle zayi olması ve zayi talebinin ilgili yasaya uygun olduğunun rapor edildiği görüldü.
GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
[“…TTK’nın 82/7. maddesi gereğince “Tacir, ticari ——— aldığı mektupları—-gönderdiği — kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.”
TTK’nın 82/3. maddesinde ise”—-, sayılan —-ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir” denilmektedir.
Aynı Kanun’un 64/2. maddesinde ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan —– —- saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir.
—-10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın—– tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde,—–durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). …” (T.C. —–
Davacının TTK madde 82/7 hükmünden yararlanabilmesi için; bir taraftan defterlerin, fatura ve diğer belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da defterlerin, faturaların kayıp/çalınmış olmasının onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması zorunludur.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve—- tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Davacının on (10) yıl saklamak zorunda olduğu, ticari defter, fatura vb değerli evrakları kasa ve buna benzer sağlam, muayyen ve güvenli yerlerde muhafaza etmesi gerekirken, nedeni ne olursa olsun —-bulundurulmaması, davacının soruşturma aşamasındaki beyanı, işyeri deposunun önüne davaya konu defter ve faturaları çıkardığı, diğer malzemeler için depoya gittiği sırada davaya konu defter ve faturaların işyeri deposunun önünden çalındığını beyan ettiği,davacının beyanlarından da anlaşıldığı üzere özen görevini yerine getirmediğini, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediğini, ürünlerin deponun önünden çalınabileceğini düşünmesi gerektiği ve kusurlu olduğunu göstermektedir.
Tüm dosya içeriği kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Davacı, ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, Türk Ticaret Kanunu m. 18/2 uyarınca basiretli bir iş adamı gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Dava konusu faturanın, davacı tacirin gereken dikkat ve özeni göstermediğinden zayi edildiği, ticari defterlerin başkalarının elinde olduğu durumunun dosya içeriğine göre davacı tarafından ispatlanamadığı, bu hususta herhangi bir kolluk birimine veya savcılık birimine başvuru yapılmadığı bahse konu olan ticari defterlerin davacının özensiz ve ilgisiz kusuru sebebiyle zayi edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hukuk düzeninde kimse kendi kusurundan yararlanamayacağından; davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Alınması gereken 80,70-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 54,40-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.