Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/773 E. 2023/192 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/773 Esas
KARAR NO: 2023/192 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 14/10/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Davacı banka ile davalı borçlular —— şirketi ve kefil —— arasında imzalanmış olan 08.02.2018
tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesi gereği, davalı borçlulara ——, ——, ——-,——,——- no.lu kredilerin tanımlandığı, davalılar adına anılan karttan tasarrufi işlemler gerçekleştirildiği, yazılı krediden kaynaklanan borçların ödenmemesi sebebi ile anılan sözleşmelerin ilgili maddelerine istinaden borçlunun bahsi geçen ürünlerinin 04.01.2019 tarihi itibariyle kat edildiği, hesapların katı ile birlikte davalılara davacı banka tarafından 04.01.2019 tarihinde 1 adet ihtarnamenin tebliğe çıkarıldığı, ihtarlarda öngörülen süreler içinde borcun ödenmemesi üzerine ——- E sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, borçlu davalıların yasal süresi içinde borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu, Arabuluculuk görüşmelerinden olumlu bir sonuç alınamadığı, davalıların kullanılan ürünleri geri ödememiş olduğu, hesap kat tarihi itibariyle ve icra takip aşamasında istenilen alacak miktarının, işletilen faiz oranlarının banka defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit hale geleceği iddia edilmiş olup arz ve izah edilen nedenlerle; davalının vaki tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekilinin 18.12.2020 tarihli cevap dilekçesi ile; Davalı ile davacı arasında kredi ilişkisi bulunduğunun doğru olduğu ancak, talep edilen alacak miktarının doğru olmadığı, davalının nakdi ve gayri nakdi olmak üzere tüm kredileri için aynı hesap üzerinden ödeme yapmakta olduğu, ancak davacı bankanın bu hesaba yatırılan parayı dilediği kredi alacağına ve sigorta vs gibi diğer masraf alacaklarına mahsup ederek faiz doğmasına yol açtığı, uygulana faizi tespitte usul hatası yapılmış olduğu, yapılan uygulamanın bileşik faiz olduğu, bu uygulama ile ödenen paraların büyük kısmının faiz olarak tahsil edildiği ve bu uygulama ile ana para borcu oluştuğu, faiz oranının kamuda —— olarak bilinen ve bir çok bankanın bir araya gelerek yasal sınırlar dışında faiz oranı tatbik etmesiyle belirlenmiş yüksek oran olduğu, bu durumda davalının banka hesabına ödediği tüm paraların tespiti ile kredi dosyalarına mahsubu hususunda hesap bilirkişisi tarafından inceleme yapılmasının ve varsa gerçek borcun tespitinin gerektiği yönünde cevap verilmiş olup cevapların ve delil listesinin kabulüne, davanın reddine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında; ”  Huzurdaki davanın davacı —— şirketi tarafından başlatılan ——- Esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile ilamsız icra takibine, davalıların vaki itirazlarının iptali davası olduğu, Uyuşmazlık konusunu oluşturan borcun davalı —— şirketinin asıl borçlu olarak davacı —— şirketinden kullanmış olduğu kredilerden kaynaklandığı,  Taraflar arasında akdedilmiş olan 08.02.2018 tarihli, 2.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesinin bu kredilere dayanak teşkil edebileceği,  Davacı bankanın asıl borçlu —– şirketinden; Genel Kredi Sözleşmesinin nakit krediler ile ilgili hükümleri uyarınca nakit kredi bakiye alacağını (mevcut olduğu tespit edildiği takdirde) tüm ferileriyle birlikte talep edebileceği ve “Kredinin açılan Hesaplar Üzerine Çek Keşide Etmek Suretiyle Kullanılması” hükümleri ile Çek Sözleşmesinin çek karnesi verilmesine bağlı kredi hükümleri uyarınca da verilen her çek yaprağı için zorunlu ödenmesi gereken tutar kadar rehin alabileceği ve eksik kalan tutar için (mevcut olduğu tespit edildiği takdirde) depo edilmesini isteyebileceği, bu sebeple davalı asıl borçlu şirketin dava konusu kredilerin tümünden mevcut olduğu tespit edildiği takdirde sorumlu olacağı, Diğer davalı —— 08.02.2018 tarihli, Genel Kredi Sözleşmesindeki 2.500.000,00 TL limitli için kefalet imzasına istinaden müteselsil kefil durumunda olduğu, Davalı —— işbu sözleşmedeki müteselsil kefaletinin 6098 Sayılı Türk
Borçlar Kanunu 583.maddesindeki şekil şartlarına uygun olduğu,  İşbu kefalet sözleşmelerinde müteselsil kefillerin kefalet sorumluluğunun nakdi kredileri, faizi, ferileri ile masraflarının tümünü kapsadığı anlaşılmış olup; davalı müteselsil kefil —— nakit kredi borcundan ve ferilerinden mevcut olduğu tespit edildiği takdirde borçlu derecesinde sorumlu olacağı,
 Taraflarca imzalanmış 08.02.2018 tarihli, Genel Kredi Sözleşmesinin kefalet hükümlerinde; “kredi limiti olarak belirlenen meblağın, bankanın müşteriye kullandırdığı nakdi, gayri nakdi, Türk parası ve/veya yabancı para her nevi kredinin belirli bir andaki bakiyelerinin toplamını ifade ettiği“ yönünde ibareler bulunmasına rağmen; kefilin çek bedellerinin depo edilmesinden sorumlu tutulabilmesine ilişkin olarak açık bir hüküm bulunmadığı ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesinde ise davalı ——- kefaletinin bulunmadığı, İş bu sebeple Çek
Kanunu ilgili maddeleri ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları ve imzaladıkları sözleşmeler doğrultusunda, davalı müteselsil kefil —— dava konusu icra takibinde depo edilmesi talep edilen çek zorunlu karşılık bedellerinden sorumlu olmayacağı,  Raporun ilgili bölümlerinde açıklanan sebeplerle; —— no.lu, —— no.lu, ——– no.lu, ——- no.lu, ——- no.lu Ticari Kredi Hesaplarına ilişkin olarak her bir hesap için ayrı ayrı cari kredi hesap hareketlerinin hesapların açılış tarihinden itibaren günlük alacak, borç kayıtlarını ve bakiye tutarlarını gösterir ekstrelerin, ayrıca ——– E sayılı icra dosyasında görülen (129.689,16 TL, 2.033,44 TL, 3.276,56 TL, 2.500,84 TL, 24.157,65 TL) tahsilatların ve tahsilat sonrası bakiyelerin de görülebileceği hesap ekstrelerinin (borç mahsubuna ilişkin hesap ekstreleri veya dekontları) ve – İhtarname öncesi çek teslim tutanaklarının hepsinin, davalı şirkete teslim edilen çek yapraklarından hangilerinin icra takibinden önce işlem gördüğü gösteren açıklamalı banka kayıtlarının (iptal, iade, karşılıksız vb.) ve davalı şirket uhdesinde kalarak icra akibinde talep edilen çek yapraklarının hangileri ve kaç tane olduğunu gösteren açıklamalı banka kayıtlarının celp edilerek dosya kapsamına alınması ve yeni alınan işbu belgelerin incelenmesi neticesinde dava konusu alacağın mevcut olup olmadığı ve takip tarihi itibariyle alacak miktarına ilişkin (asıl alacak ve feriler) tespitlerin ve hesaplamaların yapılabileceği
” görüşlerini bildirir rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda yapılan ek bilirkişi raporu incelemeler sonucunda; ” “Tüm delillerin takdiri ve hukuksal değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; Sayın Mahkemenin 14.04.2022 tarihli 5. Celse kararında Bilirkişiliğimize verdiği; “İtirazlar doğrultusunda dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdiine” görevi gereğince hazırlanan ve inceleme, tespit ile kanaatimi içeren işbu ek raporu; Sayın Mahkeme’nin takdirine saygı ile arz ederim./20.06.2022 AYRICA; 06.02.2022 tarihli Bilirkişi Kök Raporunda; davacı banka tarafından Bilirkişiliğimize sunulmuş olan bilgi ve belgelerin tespite elverişli olmadığını ve sunulmuş olan ekstrelerle sonuca ulaşılamadığını belirterek; dosyaya celbini Sayın Mahkemenizin takdirlerine sunduğumuz bilgi ve belgelerin, davacı banka tarafından henüz dosyaya sunulmamış olduğu görülmüş olup;Bilirkişi Raporumuzun 8. 10. 11. 14. sayfalarında ve SONUÇ bölümünde detayları ile açıkladığımız üzere;——- no.lu, —— no.lu, —— no.lu, ——- no.lu, ——– no.lu Ticari Kredi Hesaplarına ilişkin olarak her bir hesap için ayrı ayrı cari kredi hesap hareketlerinin hesapların açılış tarihinden itibaren günlük alacak, borç kayıtlarını ve bakiye tutarlarını gösterir ekstreleri, —— E sayılı icra dosyasında görülen (129.689,16 TL, 2.033,44 TL, 3.276,56 TL, 2.500,84 TL, 24.157,65 TL) tahsilatların ve tahsilat sonrası bakiyelerin de görülebileceği hesap ekstreleri (borç mahsubuna ilişkin hesap ekstreleri ve/veya dekontları),  İhtarname öncesi çek teslim tutanaklarının tümü,  İhtarname öncesi davalı şirkete teslim edilen çek yapraklarından hangilerinin icra takibinden önce işlem gördüğü gösteren açıklamalı banka kayıtları (iptal, iade, karşılıksız vb. açılamaları içerir çek listeleri),  İçlerinde “karşılıksız” işlemi gören çek var ise bu çeklerin önlü arkalı fotokopileri,  İcra takibinden önce işlem görmemiş ve davalı şirket uhdesinde kalarak icra takibinde talep edilen çek yapraklarının hangileri ve kaç tane olduğunu gösteren açıklamalı banka kayıtları (çek listeleri) celp edilerek dosya kapsamına alınması ve yeni alınan işbu belgelerin incelenmesi neticesinde dava konusu alacağın mevcut olup olmadığı ve takip tarihi itibariyle alacak miktarına ilişkin (asıl alacak ve feriler) tespitlerin ve hesaplamaların yapılabileceğini Sayın Mahkemenin takdirlerine sunarım.” görüşlerini bildirir rapor tanzim edilmiştir.İtirazlar doğrultusunda dosyanın ek rapor için bilirkişiye gönderildiği, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 2. Ek raporunda özetle;  Huzurdaki davanın davacı —— şirketi tarafından başlatılan —— Esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile ilamsız icra takibine, davalıların vaki itirazlarının iptali davası olduğu, Uyuşmazlık konusunu oluşturan borcun davalı —— şirketinin asıl borçlu olarak davacı —– şirketinin kullanmış olduğu kredilerden kaynaklandığı,  Taraflar arasında akdedilmiş olan 08.02.2018 tarihli, 2.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesinin bu kredilere dayanak teşkil edebileceği, Davacı bankanın asıl borçlu —— şirketinden; Genel Kredi Sözleşmesinin nakit krediler ile ilgili hükümleri uyarınca nakit kredi bakiye alacağını tüm ferileriyle birlikte talep edebileceği ve “Kredinin açılan Hesaplar Üzerine Çek Keşide Etmek Suretiyle Kullanılması” hükümleri ile Çek Sözleşmesinin çek karnesi verilmesine bağlı kredi hükümleri uyarınca da verilen her çek yaprağı için zorunlu ödenmesi gereken tutar kadar rehin alabileceği ve eksik kalan tutar için depo edilmesini isteyebileceği, bu sebeple davalı asıl borçlu şirketin gayrinakit kredilerden de sorumlu olacağı, ——– E sayılı dosyası için asıl borçlu —— şirketinden talep edilebilecek;——- no.lu Kredi Anapara 20.524,04 TL ——- no.lu Kredi Anapara 799,67 TL ——- no.lu Krediler Toplam Anapara 87.108,97 TL Anapara Toplamı 108.432,68 TL Toplam Temerrüt Faizi ve BSMV 1.410,27 TL Toplam Nakit Alacak Tutarı 109.842,95 TL Gayri Nakit Alacak Tutarı (Çek Yaprağı Depo Bedeli) 36.540,00 TL olmak üzere icra takip tarihi itibariyle davacı banka lehine toplam 146.382,95 TL tutarında alacak hesaplandığı,  Diğer davalı —— Genel Kredi Sözleşmesindeki 2.500.000,00 TL limitli için kefalet imzasına istinaden müteselsil kefil durumunda olduğu ve işbu sözleşmedeki müteselsil kefaletinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 583.maddesindeki şekil şartlarına uygun olduğu,  İşbu kefalet sözleşmelerinde müteselsil kefillerin kefalet sorumluluğunun nakdi kredileri, faizi, ferileri ile masraflarının tümünü kapsadığı anlaşılmış olup; davalı müteselsil kefil ——- nakit kredi borcundan ve ferilerinden borçlu derecesinde sorumlu olacağı, Taraflarca imzalanmış 08.02.2018 tarihli, Genel Kredi Sözleşmesinin kefalet hükümlerinde; kefilin çek bedellerinin depo edilmesinden sorumlu tutulabilmesine ilişkin olarak açık bir hüküm bulunmadığı ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesinde ise davalı —— kefaletinin bulunmadığı, İş bu sebeple davalı müteselsil kefil ——- dava konusu icra takibinde depo edilmesi talep edilen çek zorunlu karşılık bedellerinden sorumlu olmayacağı, —— E sayılı dosyası için kefil —— talep edilebilecek alacak tutarının olasılıklı olarak hesaplandığı; Genel Kredi Sözleşmesinde kefil yönünden de hesap kat ihtarnamesinin sözleşmede belirlenen adrese tebligat çıkartılması yönünde madde bulunması sebebiyle, İİK’nın 68/b maddesi hükmünün kefil yönünden de uygulanacağına ve ihtarnamenin kefile tebliğ edilmiş sayılacağına karar verilmesi durumunda;——- no.lu Kredi Anapara 20.524,04TL —— no.lu Kredi Anapara 799,67 TL ——, ——,—— no.lu Krediler Toplam Anapara 87.108,97 TL Anapara Toplamı 108.432,68 TL Toplam Temerrüt Faizi ve BSMV 1.410,27 TL Toplam Nakit Alacak Tutarı 109.842,95 TL olmak üzere icra takip tarihi itibariyle davacı banka lehine toplam 109.842,95 TL tutarında alacak hesaplandığı, İİK’nın 68/b maddesi hükmünün kefil yönünde uygulanamayacağına ve ihtarnamenin kefile tebliğ edilmiş sayılamayacağına, temerrüdün icra takip tarihinde oluşacağına karar verilmesi durumunda ise;—— no.lu Kredi Anapara 18.591,24 TL ——- no.lu Kredi Anapara 724,07 TL ——- no.lu Krediler Toplam Anapara 78.901,66 TL Anapara Toplamı 98.216,97 TL Toplam Temerrüt Faizi ve BSMV 766,22 TL Toplam Nakit Alacak Tutarı 98.983,19 TL olmak üzere icra takip tarihi itibariyle davacı banka lehine toplam 98.983,19 TL tutarında alacak hesaplandığı,  04.01.2019 ihtarname tarihinde davacı bankanın ——- bildirdiği akdi faiz oranlarının (EK1); ticari krediler için %45 olduğu,  Genel Kredi Sözleşmesinde temerrüt maddesinin “Banka bu sözleşme gereğince müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüde düşen borç için, temerrüdün gerçekleştiği tarihte yukarıdaki şekilde hesaplanacak olan akdi faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi işletir.” şeklinde olduğu, akdi faizin iki katı oranında temerrüt faizi hesaplanabileceği, Davacı bankanın icra takibinde talep ettiği temerrüt faizi için bir oran belirtmediği, ancak, ihtarnamede gecikme faizi oranlarının belirtildiği, bu oranların davalı bankanın icra takip ++talebinde uyguladığı temerrüt faiz oranı olduğu kanaatine varıldığı ve %90’ın altında olmaları sebebi ile sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, oranların şu şekilde olduğu; —— no.lu Kredi Anapara %76 —— no.lu Kredi Anapara %66 ——- o.lu Krediler Toplam Anapara %74 ynündeki inceleme, tespit ve kanaatimi Sayın Mahkeme’nin takdirine saygı ile arz
ederim. ” görüşlerini bildirir ek rapor tanzim edilmiştir.

DELİLLER:——- esas ayılı dosyası,*Bilirkişi kök ve ek raporları, *Tüm dosya kapsamı,*Gelen müzekkere cevapları,

İNCELEME VE GEREKÇESİ:Dava, banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) hususlarına ilişkindir.Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.——- esas sayılı icra dosyası celp edilmiştir.Davacının varsa alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için dosya Bankacılık Alanında Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.Somut olayda; Alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı asıl borçlu —– şirketinin davacı bankaya 108.432,68 TL asıl alacak , 1.410,27 TL işlemiş faiz, 36.540 TL gayri nakit alacak olmak üzere toplam 146.382,95 TL borçlu olduğu, Davalı —— ise 108.432,68 TL asıl alacak , 1.410,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.842,95 TL borçlu olduğu, davalı —— Genel Kredi Sözleşmesindeki 2.500.000,00 TL limitli için kefalet imzasına istinaden müteselsil kefil durumunda olduğu ve işbu sözleşmedeki müteselsil kefaletinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 583.maddesindeki şekil şartlarına uygun olduğu, İşbu kefalet sözleşmelerinde müteselsil kefillerin kefalet sorumluluğunun nakdi kredileri, faizi, ferileri ile masraflarının tümünü kapsadığı anlaşılmış olup; davalı müteselsil kefil ——- nakit kredi borcundan ve ferilerinden borçlu derecesinde sorumlu olacağı, Taraflarca imzalanmış 08.02.2018 tarihli, Genel Kredi Sözleşmesinin kefalet hükümlerinde; kefilin çek bedellerinin depo edilmesinden sorumlu tutulabilmesine ilişkin olarak açık bir hüküm bulunmadığı ve 03.03.2015 tarihli Çek Sözleşmesinde ise davalı ——- kefaletinin bulunmadığı, İş bu sebeple davalı müteselsil kefil —— dava konusu icra takibinde depo edilmesi talep edilen çek zorunlu karşılık bedellerinden sorumlu olmayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanmak üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
2- ——- esas sayılı icra dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin asıl borçlu; —– şirketi yönünden; 108.432,68-TL asıl alacak ve 1.410,27-TL işlemiş faiz ve Bsmv, 36.540,-TL gayri nakit alacak olmak üzere toplam 146.382,95-TL üzerinden alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %74 ve —— Bankasının krediler için dönemsel olarak belirleyeceği değişen oranlardaki azami geçikme faizi oranları üzerinden geçikme faizi ile, geçikme faizinin %5 i oranında bsmv olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile devamına,
Davalı —— yönünden; 108.432,68-TL asıl alacak ve 1.410,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109. 842,95-TL üzerinden alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %74 ve —— Bankasının krediler için dönemsel olarak belirleyeceği değişen oranlardaki azami geçikme faizi oranları üzerinden geçikme faizi ile, geçikme faizinin %5 i oranında bsmv olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK.nun 67.maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının müşterek borçlular olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 17.502,79- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.103,49- TL harçtan mahsubu ile bakiye 13.339,30- TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.068,50- TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.942,56-TL sini ve davacı tarafça dava açılışta yatırılan toplam 4.165,69-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran taraflara iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 38.871,63-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 9200- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023