Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/764 E. 2022/578 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/764 Esas
KARAR NO: 2022/578
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —– tüm hisselerini —— bedelle müvekkili ———— taraflar arasında —— anlaşma sağlandığını, davalının talebi üzerine bu — anlaşmanın teminatı olarak —– —teslim edildiğini, hisse devrinden sonra teminat senedinin davacıya iade edilmesinin kararlaştırıldığını, bahsi geçen hisse devri anlaşması kapsamında davalı——-bedel karşılığında devir ve temlik ettiğini, devir bedelini de nakten ve tamamen aldığını, hisse devir işlemleri tamamlanmasına ve devir bedeli de nakden ödenmiş olmasına rağmen davalı yada vekili olan —— davacıya iade etmediklerini, davalının aradan yıllar geçtikten sonra davacıya karşı birlikte —- yaptıkları —- noter kanalı ile ihtarname göndererek —- konusuz ve bedelsiz kalmış olan teminat senedini bu kişiden teslim alarak ve boş kısımlarını doldurarak davacı aleyhinde —–dosyası ile —— özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, takip dayanağı senedin ———— şerhinin de mevcut olduğunu, davalı tarafın —- numaralı ihtarnamesinde ve davacı tarafından takibin iptali talebi ile —– sayılı dosyası ile açılan davada ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde takip dayanağı teminat senedinin, taraflar arasındaki hisse devrine ilişkin sözlü anlaşmanın teminatı olduğunu kabul ettiğini, davalı tarafça—— sayılı dosyasında verilen cevap dilekçesinde, hisse devri karşılığında önce araç devrinin kararlaştırıldığı, davacının sonradan bundan vazgeçtiği, bunun yerine —– bedelli bono verildiği, bu bononun kayıp, zayi gibi risklerin önlenmesi ve muhafazası için dava dışı—– verildiği, davacının sonradan senedin arka yüzüne —— ibaresini eklediği şeklinde savunmalar ileri sürülmüşse de, çelişkili ve hayatın—— aykırı savunmaların —- da uzak olduğunu, hisse devri karşılığında davacının/oğlunun davalıya hiçbir borcu kalmadığını, yazılı belge ile sabit olduğu üzere devir bedeli olarak zaten —— ödendiğini, anlaşıldığı üzere senedin konusuz ve bedelsiz hale geldiğini, senedin kayıp veya zayi sebebiyle değil, teminat senedi olduğu için bir — kişiye teslim edildiğini, takip dayanağı yapılan senette —— olduğunu, davalının yetkili hamil olmadığını, davalının kambiyo hukuku kapsamında takip hakkı bulunmadığını, takip dayanağı yapılan senedin bedelsiz olduğunu, hisse devri bedelinin tamamını tahsil eden davalının hisse devrinden kaynaklanan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, teminat senedinin tanzim tarihinin ——,—– huzurunda yapılan hisse devri sözleşmesinin tarihinin —–olduğu ve devir tarihinde devir bedelinin tamamının ödendiği, davalının da katıldığı ————-tarihinde yapıldığı ve bu toplantıda devrin kabulüne ve devir husususun —— işlenmesine karar verildiği hususları nazara alındığında, bahsi geçen teminat senedinin konusuz ve bedelsiz hale geldiği, teminat senedinin taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacıya iadesi gerektiğini ancak kötü niyetli davalının dava dışı —— birlikte hareket ederek yıllar sonra bu bedelsiz senedi takibe koyduğunun açık bir şekilde ortada olduğunu, takibin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığını ileri sürerek öncelikle icra veznesine yatırılan ve yatırılacak olan paranın davalı- alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek davacının———sayılı dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, takibe dayanak yapılan senedin iptaline, takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı—– borcuna ilişkin olarak —- bedelli senedi düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, borcun ödenmemesi sebebi ile davalı adına —- tahsilini sağlamak adına icra takibi başlatıldığını, borcu ödemekten kaçınmak ve davalı üzerinden haksız olarak —- isteyen davacının —— dosyası kapsamında takibin iptalini talep ettiğini, —– davacı tarafın işbu davada ileri sürdüğü iddiaların aynısını ileri sürdüğünü ve davanın——- red edildiğini, borcun ödemesini engellemek isteyen davacı taraf bu kez de konusu ve tarafları aynı olan işbu davayı ikame ettiğini, konusu ve tarafları aynı olan dava konusu hakkında verilmiş mahkeme kararı bulunduğundan ve davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı açık olduğundan derdestlik itirazları bulunduğunu, davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesinde haksız ve yasaya aykırı olarak takip dayanağı—- ——- olduğu ve davalı müvekkilinin yetkili hami olmadığı iddia edilmişse de, söz konusu iddiaların kabulü hukuki sınırlar çerçevesinde mümkün olmadığını, dava konusu senedin davacı tarafından düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının işbu senedi elinde bulundurması sebebi ile yetkili hamil sıfatına haiz olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan haksız ve mesnetsiz iddialarını kanıtlamak maksadıyla davacı ile dava dışı—- arasında danışıklı dövüş yapılarak teminat senedinin sonradan ekleme yapılarak icra takibine konu edildiğine ilişkin beyanda bulunmasının yalnızca davalıya olan borcun ödenmemesi ve —–sayılı dosyası hakkında usul ve yasaya aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı alınarak davalının alacağına kavuşmasının engellenmesi olduğunu savunarak davanın reddine, davacının haksız ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi, Mahkememizin—– tarihli ara kararı ile reddine karar verilmiştir.
———— dosyası celp edilmiştir.
——- temin edilen belgeler dosya içerisinde mübrezdir.
—— —- sayılı dosyası ————celp edilmiştir.
——- celp edilmiştir.
——— sayılı dosyaları —- sisteminden celp edilmiştir.
Davacı tanığı ——tarihli celsesinde alınan beyanında: “Ben davacının oğlu olurum. Dava konusu bildiğim kadarı ile teminat senedi olarak verilen senedin icraya konulması ile ilgilidir. Davaya konu edilen teminat senedi davacı babam ile davalı—— hisselerinin devrine ilişkin verilen bir senettir. —— devrinden bir gün önce —— davalı amcam bu bono senedini aralarında düzenlediler.—— düzenlendikten bir gün sonra —verdiği vekalet ile şirketteki hissesini —– devretmiştir.——- teminat senedi olduğu için şirket hissesinin devri yapıldıktan sonra senet —–teslim edilecekti. Ancak ——— güvendiği ve yediemin olarak gördükleri——- devri gerçekleştirdikten sonra senedi —- teslim etmedi. —– sözlü olarak bırakılan senedi kendisine teslim etmesini istedi. Ancak—– —-yediemin olarak —- olduğunu düşünüyordu—– olan —- elinden senedin çıktığını ve—- geçtiğini icra takibi ile öğrendi.—— senedi yazarken ben yanında idim. —-tutar, altında yazı ile olan kısım, senedin borçlusu—— idi, bir de senedin arkasında senedin teminat senedi olduğuna dair yazı ve ——– imzası vardı. Ödenecek olan tarih kısmı senedin alacaklısı —– doldurulup icraya konulduğunu biliyorum. Daha sonra icra takibi başlatıldı. İcra borcunu ——– kapattı. Mahkeme ayrı icra ayrı devam etmiştir.– ile davalı amcam arasında bono senedinin düzenlenmesini gerektirecek başka bir ticari alacak- verecek yoktu, bu senet hisse devrinin gerçekleşmesi adına düzenlenmiştir. Gerçekleşmemesi durumunda bir ceza şartı taşıyordu. — olan davacı ile davalı olan amcam arasında ticari olarak çekişme vardır. Davacı —– sektöründe faaliyet gösterir. ——– aynı — ticari faaliyetini babamdan ayrılarak devam ettirdi.——— zamanlarda muhasebecimizdi, davalı —– ayrılıp ayrı bir firma kurduğunda amcam—– açılışında —– varmış. Hisse devri yapıldı. Bedel ödendi. Hisse devrinden kaynaklı borç kalmamıştır. Hisse devri —-üzerinden anlaşma ile yapıldı. Vekaletname ——- verildiğinden, hisseler—— devralındı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı —– tarihli celsesinde alınan beyanında: “Ben davacı ile davalıya ait firmalar ile ticari ilişkiler içerisinde bulundum. Bu nedenle tarafları tanırım. Ben de aynı sektörde faaliyet gösteren ——– sektöründe faaliyet gösteren bir başka firmanın sahibiyim. Davacı ve davalıyı bu sebeple tanırım. ———–civarında olan bir araba söz konusudur. Bu arabayı öncelikli olarak ben satın almak istemiştim.——- kapısından bir———– aldırtıldığını biliyorum. Bahse konu araç ——- bedelinde adi bir senet yapıldığını biliyorum. Ben bu senet olayını şuradan biliyorum, —- yanlış hatırlamıyorsam —-, teminat olarak —–sundu. Bu senedin —– araba teminatı için alınan bir senet olduğunu biliyorum. Benim —— hakkında çok bilgim yok. Adi senet derken kastettiğim şahıslar arasında yapılan senettir. Senedi görmedim. İçerik olarak yalnızca—- bedelli bir senet olduğunu biliyorum. —– görmediğim için senedin borçlusunun kim olduğunu bilmiyorum. —–borçlusu——. Ancak senedi görmediğim için imza sahipleri hakkında bir şey diyemem. —- açık senet olup olmadığı ve vadesi hakkında bilgim yoktur. —— ödenip ödenmediğini bilmiyorum. Araba hakkında içimde bir heves vardı. Sonrasında bu arabanın akıbetini sordum. Araç bir galericiye geçmiş. Bildiğim kadarı ile araba —– değildir.— —- muhasebecisi olan ismini —- kişi senedi getirdi. —— senedi gözümün önünde kasanın içine attı. ——kasaya alındı. Bahse konu senet yanlış hatırlamıyorsam —— olabilir tanzim edildi. —— hatırlıyorum. —-şirkete geldiğinde mevzu açıldı. —– bana senin alacağın arabanın senedi diye bilgi verdi. Arabanın devrine ilişkin yapılan anlaşmaya şahit olmadım. Hisse ve hissenin devri ile ilgili görgüye dayalı bilgim yoktur. Davacı ve ortağı olduğu şirket ile bir ticari husumetimiz vardır. Ödeme konusunda —- hakkımızda icra takibi başlattılar. —–firmasından malzeme almıştım. Bu malzemeyi müşterimize sunduk. Malzeme ayıplı çıktı. Malzemenin —— oluştuğu için alıcı —– malzemeyi iade etti. Bu malzemeler konusunda ——- bilgi verdik. Malzemelerin iade edildiğini bildirdik. Ayıplı maldan kaynaklı olarak —– şirketimin cari hesapları arasında bir uyumsuzluk meydana geldi. Ben borçlu idim. Benim şirketime karşı haciz başlattılar. Bu sebeple aramızda bir husumet oluştu. Biz icra haczini ödedik. Sonrasında —– bir daha da görüşmedik. Bahsettiğim aracın modeli yanlış hatırlamıyorsam ——–sahip bir araçtı, yanılmıyorsam —— idi. Ben senedin tiplerini bilmiyorum. İki kişi arasında düzenlenen senet adi senettir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ——- tarihli celsesinde alınan beyanında: “Ben —— uzun zamandan beri bir husumet olduğunu biliyorum. Ancak senet ile ilgili ne davacıdan ne davalıdan hiçbir şey duymadım. —- tartıştıklarını ——- beni arayarak söyledi. Ben de iş yerine gittim. İş yerinde benim dışımda iki kişi daha vardı. Anladığım kadarı ile mal paylaşımı sebebi ile kavga ediyorlardı. Ben ve diğer———- alsın, şirketi de diğeriniz alsın diye akıl vererek sakinleştirmeye çalıştık. —– konu hakkında başka bir bilgim yoktur. Ben yaşı büyük olduğu için—- yanına gittim. —– ile katıldı. Şirket mal varlığı bir kağıda yazılmıştı, zaten şirketin bir mal varlığı da yoktu. Biz de ——– nasıl olsa şirket kurmuş, —- alsın,—— şirketi alsın şeklinde akıl verdik. Bu sırada —- ilgili hiçbir konuşma duymadım. Olayların daha sonrasını da bilmiyorum. ——- bir defa gördüm. Tahmin ediyorum ki —– tanımıyorum. Taraflardan birinin —– bir senet verdiği hakkında hiçbir şey duymadım. Zaten olaydan sonra taraflarla da iletişimim kesildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili Mahkememizin ——- tarihli celsesinde dava dilekçesinde yemin deliline dayanmasına karşın davanın ispatlandığı ve yemin deliline başvurmayacaklarına dair imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
—— tarihli cevap yazısından; Dava dışı ——- şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu,Dava dışı —– şirkette mevcut —- hissesini —– yevmiye numaralı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket dışından ——–ayrıldığı,
——–devir ettiği, —- devir bedelinin nakden ve tamamen alındığının yazılı olduğu,
—- yevmiye sayılı ihtarnamesinde—— belirleyeceği başka birine devretmek; ——tarafından keşide edilen —–senedin hisse devri ile karşılığında belirlenen aracın devri işlemleri tamamlanana kadar ve aracın devrinin yapılmaması halinde senedin —–teslim edilmek üzere yediemin sıfatı ile teslim edildiği, sözleşme gereği hisse devri yapıldığı halde karşı tarafın aracın devrini yapmaktan kaçındığı, yediemin olarak elde bulundurulan senedin hisse karşılığı olarak ——– teslimi şartlarının oluştuğu iddiasıyla senedin tesliminin istenildiği,
—————sayılı dosyasına konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla takibin iptali istemiyle dava açıldığı, Mahkemesince “..Takip borçlusu davacı tarafa takip dayanağı senedin, varsa bir sözleşmenin eki olduğuna dair hukuki ilişkinin yazılı olarak ispatı gerektiğinden davacı tarafa —–tarihli celsede taraflar arasında yazılı bir sözleşme olup olmadığı hususu sorulmuş, davacı tarafça taraflar arasında teminat senedi düzenlendiğine dair bir sözleşmenin bulunmadığı beyan edilmiştir. Aynı zamanda takip dayanağı senet incelendiğinde teminattır yazmasına rağmen neyin teminatı olduğu hususunun açık olarak yazmadığı, yazılı bir belge sunulmadığı bu nedenle İİK 170/a. Maddesi uyarınca şikayet konusu yapılamayacağı anlaşılmış olduğundan iddianın borca itiraz kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça İİK 170/a. Maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilecek bir anlaşma sunulmadığı, aynı zamanda İİK 68/1. Maddesi anlamında bir belge sunulması gereği davacıya tensip zaptı ile ihtar edilmiş olmasına rağmen, ödeme belgesi de sunulmadığı, icra mahkemelerinin dar yetkili olması ve şekli inceleme ile karar vermesi gerektiği anlaşılmış olmakla davacı tarafın ispatlanamayan davasının reddine karar verilmesi gerektiği…” şeklinde karar verildiği, karar aleyhinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ———-Davacının senedin teminat senedi olduğu yönünde ki iddiasına gelince: Davacı bu yönde ihtarnameye ve senet arkasındaki ibarelerle yargılama sırasında davalı alacaklının verdiği beyanlara dayanmaktadır. Senet arkasında her ne kadar teminat senedi olduğu yönünde bir ibare söz konusu ise de, neyin teminatı olduğu yönünde bir açıklama mevcut değildir. Dayanak ihtarname incelendiğinde de: tarafların aralarında bir sözleşme yaptıkları borçlu davacının yükümlülüğünün hisse devretmek, davalı alacaklının yükümlülüğünün de aracın devrini veya—– ödemek olduğu açıktır. Dolayısıyla söz konusu miktar hisse devri karşılığı yani bir ifa amacı güdülerek sözleşmeye konu olmuştur. Zaten alacaklı da aracın devri yapılmadığı için ödenmesi gereken miktarı istemektedir. Kısaca —– bedelli bono hisse devri karşılığı olarak verilmiş olmakla, artık senedin teminat senedi olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle: Yargılama sırasında verilen cevap dilekçesinin senedin teminat senedi olduğunu doğruladığı yönündeki beyanları benimsemek mümkün olmamakla, mahkemenin netice itibarı ile davayı reddetmesi yerinde olduğundan davacının hükme yönelik istinaflarının reddine karar verilerek…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
——dosyası ve birleşen dosyası taraflarının karşılıklı olarak huzurdaki davacı ve davalı olduğu, uyuşmazlığın ecrimisil ve tapu iptal tescil talebine ilişkin olduğu,
——- konu ilama dayalı icra takiplerine ilişkin olduğu,
—– sayılı dosyasında müştekinin —— dava dışı şirket olduğu, marka hakkına tecavüz nediyle yapılan şikayet hakkında—— takipsizlik kararı verildiği,
—–sayılı dosyasında katılanın ——- dava dışı şirket olduğu,
—-Esas sayılı dosyasından ——sayılı dosyasına konu haciz nediyle kıymet takdirine itiraz davası açılmış olduğu,
—- dosyasında taraflar arasında tapu iptal tescil istemli dava açıldığı görülmüştür.
Huzurdaki davaya dayanak ——–olduğu, takip dayanağı belgenin —— üzerinden üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu senet incelendiğinde ise; davacı —— lehtar olduğu görülmüştür.
İddia, savunma, celp edilen bilgi ve belgeler , tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde;
Menfi tespit davalarında kural olarak hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıda olup, alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını ispatla mükellef olmakla birlikte borçlu tarafından hukuki ilişkinin varlığının kabul edildiği ve ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürüldüğü hallerde ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; Huzurdaki davada davacı tarafından takibe konu senedin, davalının dava dışı şirketteki hisselerini davacıya—— devretmesi hususunda yapılan şifahi anlaşmanın teminatı olarak davalıya verildiği, hisse devirlerinin tamamlandığı ve devir bedelinin nakden ödendiğini ancak senedin iade edilmediğini ileri sürdüğü, davalı taraf savunmasında ise yalnızca davacı tarafından senedin davalıya borcuna karşılık verildiğini savunmuş olması karşısında ispat külfeti davacı/borçu üzerindedir.
Davacı tarafından; takip dayanağı senedin arka yüzünde ”Senet teminat için verilmiştir. Tahsilat işlemlerinde kullanılamaz.” şerhinin mevcut olduğu ile davalı tarafın———————-dosyasına ibraz edilen cevap dilekçesindeki davalı beyanlarına ve senedin bir üçüncü kişiye yediemin sıfatıyla teslim edildiği hususlarına dayanılmıştır.
Davaya konu senedin arka yüzünde ”Senet teminat için verilmiştir. Tahsilat işlemlerinde kullanılamaz.” şerhi mevcut olmakla birlikte, ——— Kararında da belirtildiği üzere davaya konu senet üzerinde neyin teminatı olduğuna ilişkin bir kaydın bulunmaması karşısında yalnızca teminat için verildiğine ilişkin kaydın kambiyo senedinin mücerrettik vasfını ortadan kaldırmayacağından, davacının senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddiasını aynı güçteki yazılı delille ispatlaması gerektiği açıktır.
Bu kapsamda davacı tarafından, tarafların aynı zamanda kardeş olmaları sebebiyle tanık deliline de dayanılmış ise de; HMK 203/1-a. Maddesinde senetle ispat zorunluluğunun istisnaları belirtilmiş olup, madde gerekçesinde düzenlemenin manevi imkansızlık halleri bakımından getirildiğinin belirtildiği, celp edilen diğer yargılama dosyaları nazara alındığında taraflar arasında çok sayıda yargı merciine taşınan ihtilaf bulunduğu ve huzurdaki davaya konu somut olayda taraflar kambiyo senedi verilmesi yolunu tercih ettikleri, bu halde HMK 203/1-a düzenlemesinde yer bulan —– durumunun taraflar bakımından gerçekleşmediği, dolayısıyla kambiyo senedine karşı davacı tarafın iddiasını tanık delili ile ispatlamayacağı nazara alındığında her ne kadar yargılama aşamasında taraf tanıkları dinlenmiş ise de tanık beyanlarına itibar etmek mümkün olmamıştır. ——-
Davacı taraf yazılı delil kapsamında davalı tarafın —–yevmiye numaralı ihtarnamesindeki ve takibin iptali talebi ile ——— davada sunulan beyan dilekçelerine dayanmış ise de beyan içeriklerinde davalı tarafından beyanların özü itibariyle aracın devri yapılmaması halinde senedin tahsil için verileceği yönünde beyanda bulunduğu, dolayısıyla senedin “ifa” maksadıyla verilmiş olduğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Ayrıca davacı tarafından ziro zincirinin kopuk olduğu iddia edilmiş ise de; Davaya konu senedin keşidecisinin davacı/borçlu ve lehtarının davalı/alacaklı olduğu dikkate alındığında dile getirilen bu yöndeki itirazın da hukuken yerinde olmadığı, benzer şekilde senedin taraflarca dava dışı 3. Kişiye yediemin sıfatı ile teslim edilmiş bulunmasının ispat külfeti bakımından yapılan değerlendirmede bir değişiklik yaratmadığı, Mahkememizin ——tarihli celsesinde davacı tarafından yemin deliline dayanmadıklarını imzası tahtında beyan etmesi karşısında ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın peşin alınan 1.077,72-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 997,02-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 10.097,14-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davalı tarafça ödenen 7,80-TL vekâlet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde———– Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/10/2022