Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/762 E. 2020/374 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/290 Esas
KARAR NO : 2020/312

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete farklı zamanlarda güvenlik hizmeti verdiğini ve bu güvenlik hizmetine ilişkin faturaları düzenlediğini, söz konusu faturalarla oluşan cari hesap bakiyesinin 135.368-TL olduğunu, davalının bakiyeyi ödememesi nedeniyle davacının Anadolu—- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyeda icra takibi başlattığını, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini, davalı itirazında 42.775,16-TL borçlu olduğunu başka borcu bulunmadığını iddia ettiklerini haklı taleplerinin tarafların defterleri incelendiğinde görüleceğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile 30/02/2017 tarihinde özel güvenlik hizmetleri sözleşmesini 31/12/2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere imzalandığını, sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, projede çalışan işçilerin iş akitlerinin geçerli nedenle fesih edilmesine rağmen işçilerin son ay ücretlerinin, kıdem ihbar tazminatlarının ödenmediğini, işçilerin yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak — primlerinin ödenmediğinin öğrenildiğini, davacının üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının ödemeleri durdurduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin— Esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı … şirketinin davalı … Yöneticiliğine verdiği güvenlik hizmeti neticesinde kesilen fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememizde — Esas numarasını almıştır. Davacı taraf bir ticaret şirketidir ve tacir sıfatını haizdir. Davalı taraf — olup davalının tüketici sıfatını haiz olmayacağı açıktır. Davalı taraf, esnaflık faaliyeti dışında, bir iş merkezinin yönetimi işiyle iştigal ettiğine göre davalının tacir olarak kabulü gerekir.
Davacı ile davalı taraf birer tacir olduğuna, davacı ve davalı ticari defter tuttuğuna ve uyuşmazlık da tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre, eldeki nispi ticari davaya Mahkememizce bakılmıştır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
İstanbul Anadolu —-. Tüketici Mahkemesince Yeminli Mali Müşavir bilirkişiye aldırılan raporda özetle; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 42.557,16-TL alacağı olduğu, davalının söz konusu alacağının harç, vekalet ücreti ve faiz miktarı ile birlikte toplam 48.369,15-TL olarak İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasına yatırdığının tespit edildiği, takip tarihine kadar davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir belgeye rastlanamadığı, takipte talep edilen faizin yersiz olduğu, sonuç olarak davacının davalıdan alacağı olmadığı belirtmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde Yeminli Mali Müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan rapora ve huzurdaki dosya içeriğine göre davacının davalıdan alacağı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu madde 18/2 uyarınca her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Dosya kapsamı kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı tacirin davalıdan alacağı yoktur. Davacı tacir, ticari defter ve kayıtlarını basiretli iş adamı gibi denetleyip kontrol etmeli, ticari ilişki içinde olduğu kişilerden alacağı olduğunu tespit ettikten sonra alacağın tahsili için yasal yollara başvurmalıdır. Somut olayda davacı tacir, basiretli bir iş adamı gibi davranmamış ve alacağı bulunmadığı halde icra takibi başlatmış ve devamında eldeki itirazın iptali davasını açmış olduğundan; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davanın reddine, davacının %20 kötüniyet tazminatını davalıya ödemesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)93.731,13-TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-)Karar ve ilam harcı olan 54,40-TL harcın peşin alınan 919,16-TL harçtan mahsubu ile bakiye 864,76-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan——— uyarınca 12.854,46-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafından yatırılan gider avansından harcanan 11-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.