Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2020/566 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO: 2020/566
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirket ile davalı arasında akdedilen cari hesap sözleşmesinden kaynaklı borcun davalı tarafından müvekkiline ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine————- dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürmüş itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla; cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizin — tarihli 1. celsesinde, tarafların——-ıllarına ait ticari defterlerinin ibrazı ile ticari defterler üzerinde Serbest Muhasebeci bilirkişiye inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmuştur.
Davacı ve davalı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir—– yıllarına ait BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı taraf —— yılına ilişkin ticari defterini sunmuştur. Kayıtlar üzerinde SMMM bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU / TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI –
Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1):————Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Mahkememizce tarafların——–yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ———– tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “..Tarafların cari hesaba dayalı çalıştıkları, davacı yanca davalı yan araçlarına verilen bakım-onarım hizmetleri ardından keşide edilen faturaların e-faturanın ”temel fatura statüsünde” düzenlendiği, davalının e-fatura mükellefi olduğu ve davacı yanca düzenlenerek davaya konu edilen işbu faturalara itirazda bulunmadığı, her faturanın iş emrine bağlanmış olduğu ve davalının fatura içeriği hizmeti almış olduğu, davalının söz konusu faturaları yasal defterlerine işlemiş ve beyan etmiş olduğu, kalan bakiyeyi oluşturan faturaların —- dönem aralığını kapsar faturaların —–formları beyan sınırı altında kaldığı ancak davalının e-fatura mükellefi olduğu ve davacı tarafından düzenlenen faturaların davalıya —— iletildiği ve davalı yanca bu faturalara yasal süresinde ya da sonrasında da itirazda bulunulmadığı, davacı şirket yasal defterlerinin lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı yanca defter ve belge ibraz edilmediği, davalı tarafından davacı şirkete keşide edilen toplam — bedelli —- seri numaralı, —– keşide tarihli çekin ödeme kaydına rastlanmadığı, davacı yasal defter ve belgelerinde takip tarihi olan — tarihinde — cari hesaptan kaynaklanan alacağı ve — karşılıksız çekten doğan alacağı olmak üzere toplamda —-davalıdan alacaklı olduğu …” belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, ticari defter içerikleri, sunulu bilirkişi raporu, bilirkişice tespit edilen —–kayıtları kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, cari hesaba göre çalıştıkları, davacının e-fatura düzenlediği, davalının da e-fatura mükellefi olduğu, davalının düzenlenen e-faturalara itiraz etmediği, davacının ticari defterlerinde —— cari hesap alacağının kayıtlı olduğu, ticari defterlerini ara karara rağmen sunmayan davalının davacıya ait ticari defter içeriğini kabul ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hâlböyleyken; davalının davacıya —– borcu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının faturadan kaynaklı alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit —– mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak (9.391,42-TL) üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup takibin yasal faiziyle (HMK. m. 26/1 taleple bağlılık ilkesi uyarınca) devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—— sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —– üzerinden yasal faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan 9.391,42-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 641,53-TL harçtan peşin alınan 113,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 528,10-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 175,63-TL harç ve 650-TL bilirkişi, 97-TL posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 922,63-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/12/2020