Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/74 E. 2021/328 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/74 Esas
KARAR NO: 2021/328
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının, müvekkili olan davacıya —-bedelli fatura ile ——– bedelli faturadan kaynaklı borcu ödemediğini, fatura bedellerinin tahsil edilememesi nedeni ile alacağın tahsili için—— Esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığından; HMK. m.128/1 uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamının davalı tarafından inkâr edildiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —- celp edilmiştir.
—-tarihli ön inceleme duruşması— nolu ara kararı gereğince davalı şirkete HMK md. 222 kapsamında—– yıllarına ait ticari defterlerini sunması için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler üzerinde HMK. m. 218 uyarınca yerinde inceleme yetkisi — bilirkişisine verilmiş, —–bilirkişinin, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar tesis edilmiştir.
Ara karara rağmen davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmamıştır. Ara karara rağmen ticari defterlerini dosyaya sunmayan davalı, HMK. m. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır.
—- tarihli ön inceleme duruşması — nolu ara kararı gereğince davacı şirketin —- yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılması amacı ile——- istinabe yazılmasına karar verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK. m.218 uyarınca yerinde inceleme yetkisi — bilirkişisine verilmiş, —- bilirkişinin, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):———- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların —– yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, ——— tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu ve ek raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi kök raporunda özetle; “…taraflar arasında cari hesaba dayalı bir ticari iş ilişkisi bulunduğu, davalı şirket vekili ile çeşitli tarihlerde irtibata geçilmesine rağmen raporun düzenlendiği tarihe kadar hiçbir belge ibraz edilmediği ya da bilgi verilmediği, davacı yanca düzenlenen —- formlarına göre davacının –adet fatura karşılığı —- mal satışına dair beyanda bulunduğu…” belirtilmiştir.
Ek raporda özetle “… davalı şirkete ait —— yapılan incelemede davaya konu olan —- adet faturanın davalı yanca beyan edildiği, davalının en az bu iki faturanın toplamı olan — kadar borçlu olduğu —– çünkü var ise ödeme belge ve dekontlarının da paylaşılmadığı, takdir ve tenkis hakkının Mahkemede olduğu …” belirtilmiştir.
—– görevlendirilen—- bilirkişi — tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu —– ibraz edilmiş ve devamında Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirketin—– —— yılı ticari defterlerinin 6102 TTK 64/3.maddesine göre noterden açılış onaylarının —- yılına ait yevmiye defterinin kapanış onayının yaptırılmış olduğu, —– yılı kapanış tasdik süresinin henüz dolmamış olduğu, davacı şirketin —— yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK 222.maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, davacı ile davalının ticari ilişkilerinin —– tarihinde başladığı, davalı yanca takip ve dava konusu yapılan faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve fatura muhteviyatının davalı yana tesliminin ispatının gerektiği, ispat edildiği takdirde davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre aksi ispatlanmadıkça, davacı şirketin davalı yandan takip ve dava konusu yapılan faturalardan kaynaklı —- alacaklı olduğu…” belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir — yıllarına ait —– celp edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, Mahkememizce tanzim ettirilen bilirkişi kök ve ek raporları, istinabe Mahkemesine ibraz edilen bilirkişi raporu, davacı ve davalının ticari defter kayıtları, celp edilen —– tüm dosya içeriği birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının ticari defter içeriğine göre davacı şirketin davalı şirketten —– alacaklı olduğu değerlendirilmiştir. Davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan alacak kalemi ve fazlaya ilişkin talep — reddedilmiştir. Davacı taraf, harca esas değeri —- olarak dava dilekçesinde beyan etmiştir. Davanın —– üzerinden kısmen kabulü – kısmen reddi kararlaştırılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde; davacının para alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —– üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari avans faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)—— sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —- üzerinden ticari avans faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 546,74-TL harçtan peşin alınan 126,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 419,88-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-A)Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 1.005,83-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 314,17‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 189,06-TL harç ve 1.403,75-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.592,81-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam —— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2021