Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2022/371 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/730
KARAR NO : 2022/371

DAVA : TESPİT
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde;—- sürdürdüğü Davalı ——- ——- ile kurulduğunu, —– şirket olduğunu, Şirket kuruluş aşamasında yayınlanan ana sözleşmesine göre, —- kayıtlı sermaye —- kurulmuş olup başlangıç —- olan ——— tamamı kuruluşta ödendiğini, —- payları imtiyazlı— —- paylar olmak üzere iki gruba ayrıldığını, Şirket’in kuruluş ana sözleşmesinin 11. Maddesi ile, — kurulu seçiminde pay başına — sahip olmak üzere imtiyaz tanındığını, bununla birlikte kuruluş aşamasında,——– oluşan, toplam —— imtiyazsız payın —-arz edileceği, 18.05.2006 tarihinde yayınlanan izahnamede açıklandığını, bu izahnamede, ——————- seçiminde pay başına 1.000 oy hakkına sahip olmasına ilişkin imtiyaz açıklanmış ve imtiyazın devam edeceğinin —- yayınlanan ——- imtiyazlı pay olduğu ve bu payların sahiplerine yönetim kurulu üyelerinin seçiminde 1.000 oy hakkı tanıdığının belirtildiğini,——– yayınlanan izahnamede de —— adet payın her birinin yönetim kurulunu belirleme ile ilgili oylamada— yayınlanan—-artırımının tamamlanmasına ilişkin kararı —— kayıtlı sermaye —- içerisinde çıkarılmış sermayenin—– artırılmasına karar verildiğini,—– sermayenin —– sermayenin ise—– paylardan oluşacağı açıklandığını, ——– adede çıkarıldığını, —– sayılı sermaye artırımının tamamlanmasına ilişkin —– kayıtlı sermayesi içersinde—– çıkarılmasına karar verildiğini,—– kısmının—- sermayenin ise —- oluşacağı ve — devam edeceğinin açıklandığını,Davalı —- —-tarafından 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 28/4 maddesinin atfı ile TTK 479/2 hükmüne göre dava açılarak mahkemeden alınması gerektiği düzenlenen karar alındığını ve şirketin ana sözleşmesinde—- hakkı tanıyan imtiyazın korunduğunu, Böylece TTK 479/2’nin ilk cümlesinde imtiyazda 1 paya en fazla 15 oy hakkı tanıyan sınırlamanın uygulanmamasına karar—-imtiyazlı paylara sahip olduğunda —— bilanço verileri ile ortaya konulduğunu, bu verilere göre Davalı ——- sermayesi açığı bulunmaktadır. İşletme sermayesi açığı şirketin mevcut mal varlığının karşılayamaya yetmediği kısa vadeli yükümlülükleri gösterdiğini, ayrıca —– şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılmış olmak üzere toplam — toplam alacak tutarı olup, Şirket bu alacakları tahsil etmekte güçlük yaşadığını, Şirket’in kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirmesini, nakit ihtiyacını karşılamasını ve uzun süredir tahsil edilemeyen alacakların tahsilini sağlayacak —– yönetimin mevcut olması bütün yatırımcıların avantajına olduğunu, TTK 479 maddesi gereği müvekkilin sahibi olduğu —– imtiyazın korunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde;6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 479. Maddesi uyarınca haklı sebeple Müvekkil şirket ortağı Davacı’nın —- imtiyazlı paylara tanınan imtiyazının korunmasına ilişkin olarak açıldığını, Davacını Müvekkil Şirket’in temsil ve ilzama yetkili ortağı olduğunu, Müvekkil Şirketi temsil etmek üzere tayin edilen şahsıma da şirketi temsilen vekaletnamenin Davacı tarafından verildiğini, Bu durumda, aynı zamanda şirket temsilcisi olan Davacı ile Müvekkil Şirket arasında menfaat çatışması olduğu değerlendirilebileceğinden, Müvekkil Şirketin bu davada temsil edilmesi için temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Ancak Mahkememiz tarafından davalı şirket vekiline davacı ….—- vekaletname verdiği anlaşılmakla, davada davacı ile davalı şirketin menfaatlerinin çatışması nedeniyle, davalı şirkete atanan vekilin işbu davada vekillik yapamayacağı mahkememizce de benimsenerek, temsil kayyımı olarak işbu dava için atanan ——- dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğine karar verilmesine rağmen tebliğ gereklerini yerine getirilmediği ve bu nedenle ön inceleme safhasına geçilemediği ve usulüne uygun olarak davalı vekilinin bulunmaması sebebiyle, başlıkta davalı vekili olarak vekil ismine yer verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler ve icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava;Davalı şirkette —— sahibi olduğunun tespit ve tesisine istemine ilişkindir.
Davacı vekili —– tarihli oturuma gelerek;Davadan müvekkili adına feragat ettiğini, vekaletnamede feragat yetkisinin mevcut olduğunu, bu nedenle taraf teşkiline gerek olmadığını, sözlü yargılamaya geçilerek talepleri gibi karar verilmesini beyan edip, beyanının doğruluğunu imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde, davacı vekilinin davadan feragat ettiği, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 Maddeleri gereğince, davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davadan feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracağını tespit edilmekle, davacı yanın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafından açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar ve ilâm harcı olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin, yargılama gideri yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.