Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/725 E. 2022/667 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/725 Esas
KARAR NO: 2022/667
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket temsilcisi tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; “ Davalılardan —– sözleşme ile —- bölümün satışı için aracılık komisyon karşılığı—– bedelli çeki almış, sözleşmeden sonra 1 hafta içinde tapu işlemi yapılacağını beyan etmiştir. Davalılardan ——sözleşmedeki daireyi vermesi yada çekleri vermesi için uyardım. Ne anlaşılan daire nede çekler geri iade edilmedi. —– ihtar çekilmiş ve ihtara cevap verilmemiş, itiraz edilmemiştir. Davalı —— daire için aldıkları 6 adet çekle birlikte toplam —–çekleri geri vermeyeceklerini, çekleri kırdırarak nakde çevirdiklerini telefonla tarafıma bayan etmiş şahsımı ve şirketimi mağdur etmişlerdir. Davanın kabulüne, çek karşılığında davalı —- borcumun olmadığının, esas borçlunun davalı —– olduğunun tespitine, çekin iptaline, çek için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı, davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadıkları ve duruşmalara katılım sağlamadıkları görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Teknik bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu sonuç kısmında:
1) Davacının ticari defter ve kayıtlarının delil vasfı taşımadığı, davalıların incelememize katılmadığı, dava dosyasına da herhangi bir defter kaydı ve belge ibrazında bulunmadıkları,
2) Dava konusu çek ——bedelli çeki olup, kambiyo senedi vasfı taşıdığı, keşidecisinin davacı ———-lehtarının ise davalı——- olduğu. Ciro silsilesinin 1) Davalı —- 2) Dava dışı —- 3) Davalılardan—- sahibi ve yetkilisi olduğu —-4) Davalı—— şeklinde olduğu, dava konusu çekin davacının ticari defter kayıtlarında kayıtlı olduğu,
3) Davacı şirketin müdürünün ve münferit imza ile temsile yetkilisinin —-olduğu, dava dosyasındaki —- tarihli adi yazılı sözleşmede; —– tarafından —- tarafına —– dairenin alımı için —- çek verilmiştir.” Denmekte olup, sözleşmenin davacı şirket yetkilisi —- ve dava dışı ——- tarafından imzalandığı, çekin lehtarı olan davalı —– sözleşmeyi —- sıfatıyla imzaladığı,
4) —– tarihli adi yazılı —- bölümün maliki dava dışı —– olup, dosya kapsamındaki——-yazılı sözleşmeye konu —– bölümün davacı şirketin yetkilisi olan —- satışının gerçekleşmemiş olduğu, ——- isimli kişiye satıldığının tespit edildiği,
5) —— tarihli adi yazılı sözleşmeye konu —- dairenin davacı şirket yetkilisi —— tarafından alımına davalı — komisyon karşılığı aracılık ettiğinin ve aracılık komisyonu karşılığında da davacı şirket yetkilisi tarafından davalı —– davacı şirketin keşide etmiş olduğu lehtarı davalı —olan davaya konu —– bedelli çekin verildiğinin, sözleşmeye konu —-dairenin alım işleminin gerçekleşmemiş olması nedeniyle dava konusu çekten davacının, davalı çek lehtarı ve cirantası olan —- ve dava konusu çekin son hamili ——— borçlu bulunulmadığının davacı şirket temsilcisi tarafından iddia edildiği,
Çek ile borç altına giren kimsenin borçlu olmadığını iddia etmesi halinde bu hususu ispat etme yükümlülüğünün bulunduğu, çekin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfetinin davacı borçluya düşüğü, davacının çekin bedelsizliğine ilişkin olarak; önce borcun sebebini, daha sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini yahut geçersizliğini veya sebebe bağlı olarak ödeme gibi borcu sona erdiren bir olguyu ispat ile yükümlü bulunduğu, bu kapsamda yapılan incelemelerde;
a) Davacı kayıtlarının ve dava dosyasındaki — incelenmesinde, davacının çek lehtarı olan davalı —– borç-alacak ilişkisine rastlanmamış olup, davacı kayıtlarında davacının çek lehtarı olan davalı —- borcu ve çek lehtarı olan davalı— alacağına rastlanmadığı, dava konusu çekin davalı ——tarihli adi yazılı sözleşmeye konu —-taşınmazın satışına aracılık komisyonu için verildiği iddia edilmekte ise de, davalı —- tarafından davacı adına düzenmiş komisyon faturası bulunmadığı gibi, davacı ile davalı ——- arasında imzalanmış olunan herhangi bir simsarlık, aracılık ve komisyonculuk sözleşmesinin de bulunmadığı,
b) —tarihli adi yazılı satış sözleşmesinde de davalı —– satışa komisyon karşılığı aracılık ettiği belirtilmemiş olup, bu sözleşmenin davalı —- sıfatıyla imzalandığı,
c) Davacı ile davalı——- arasında bir aracılık ve komisyonculuk sözleşmesinin bulunduğunu, dava konusu çekin davacı temsilcisi tarafından davalı —— dairenin aracılık ve satış komisyonuna ilişkin olarak verildiğini gösterir ve açıklar nitelikte herhangi bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı,
Yukarıdaki tespit ve değerlendirmeler sonucunda, takdiri münhasıran Yüce Mahkemenize ait olmak üzere davacının dava konusu çeki aracılık ve komisyonculuk ilişkisine dayanarak davalı ——– verdiğini ve çekin bedelsiz kaldığını ispatlayamadığı,
6)Bedelsizlik iddiasında bulunulan 3. kişilere ciro edilmiş çekle ilgili alacaklı ile borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklanan kişisel defilerin ancak başvuran hamile bile bile borçlu zararına hareket ettikleri durumda ileri sürülebileceği, bu kapsamda yapılan incelemelerde;
Dava konusu çekin dava dışı —–tarafından dava dışı—- ciro edildiği, ilgili şirketin çeki son hamil olan davalılardan —-ciro ettiği, çekin son hamili olan davalılardan — dava dışı ciranta ——– sahibi ve yetkilisi olduğu, davalı son hamil —– dava konusu çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna ilişkin olarak dava dosyasında somut belge bulunmadığı,
Takdiri münhasıran —— ait olmak üzere, dava konusu çekin bile bile borçlu zararına, kötü niyetle veya ağır kusurlu olarak davalı son hamil —- tarafından iktisap edilmesi halinin mevcut olmadığı, bu yönde dava dosyasında somut belge bulunmadığı ve bu durumun davacı tarafından ispat edilemediği, davalı —- dava konusu çeki düzgün ciro silsilesi ile teslim aldığı ve dava konusu çekin meşru son hamili sıfatının kazandığı, bu kapsamda davalı son hamil —– çek bedelini davacı çek keşidecisinden talep edebileceği, bu kapsamda;
Davalı son hamil —— dava konusu— bedelli çekten davacı çek keşidecisi —–çek komisyonu —– alacaklı olduğu, —- tutarındaki asıl alacağa ——- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği, takip talebinde de aynı miktarlar üzerinden talepte bulunulduğundan takip talebinin yerinde olduğu ” hususlarında görüş bildirildiği görüldü.

DELİLLER
*——- sayılı icra dosyası uyap kaydı,
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı ve müzekkere cevapları,
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) hususlarına ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti;—- sayılı dosyasına konu ———- olan çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.
——– esas sayılı dosyası ve uyap kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Davacı tarafça ödeme yapıldığına dair dekontların dava dilekçesi ekinde ibraz edilmiştir. Davaya konu çek incelendiğinde ;—— seri nolu keşide ve ödeme yerinin —- olduğu —- bedelli çekin keşidecisinin davacı —-, lehtarının davalı —-, ciro silsilesinin 1.ciro Davalı—, 2. Ciro Davadışı—-,3. Ciro Davalı —– sahibi olduğu —– 4. Ciro davalı ——– olduğu, senette ciro zincirinde herhangi bir kopukluk olmadığı ve senette sıhhiyatinde bir noksanlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu çekin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı görülmektedir. Davacı şirketin müdürünün ve münferit imza ile temsile yetkilisinin —–olduğu, dava dosyasındaki ——–tarihli adi yazılı sözleşmede ” —- tarafından ——— dairenin alımı için —— çek verilmiştir.” denilmekte olup sözleşmenin davacı şirket yetkilisi ———- ve dava dışı — tarafından imzalandığı, çekin lehtarı olan davalı —- sözleşmeyi—— olarak imzaladığı, —- tarihli adı yazılı sözleşme konusu —- bölümün maliki davadışı —-olup, dosya kapsamındaki ——-adi yazılı sözleşmeye konu—– bölümün davacı şirketin yetkilisine satışının gerçekleştirilmemiş olduğu, — tarihinde ——-kişiye satıldığının tespit edildiği, Davacı kayıtlarının ve dava dosyasına sunulan vergi dairesi kayıtları incelendiğinde davacının çek lehtarı olan davalı —– borç-alacak ilişkisine rastlanmamış olup, davacı kayıtlarında davacının çek lehtarı olan davalı —–borç-alacak ilişkisine rastlanmamış olup davacı kayıtlarında davacının çek lehtarı olan davalı —- borcu ve çek lehtarı olan davalı —- alacağına rastlanmadığı, dava konusu çekin davalı —- tarihli adi yazılı sözleşmeye konu —– satışına aracılık komisyonu için verildiği ancak taşınmaz satışının gerçekleşmediği, davaya konu çekin davalı —- bedelsiz kaldığı, keşideci ve lehtar birbirlerine şahsi defilerini ileri sürebileceği anlaşılmakla bu nedenle davacının davalı lehtar ——- davaya konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Emre yazılı bir senedin (zilyetliğinin devredilmesi ve) ciro edilmesi ile birlikte, devralana, devreden cirantanın hakları değil, senetten doğan haklar geçmektedir. Bu itibarla, emre yazılı kıymetli evrakta borçlu, devredene karşı ileri sürebileceği tüm defileri, senedi devralana karşı ileri sürememektedir. Emre yazılı bir kıymetli evrakta, senetten anlaşılabilen defileri, senetteki tüm ilgililer, senetteki diğer tüm ilgililere karşı ileri sürebilirler. Emre yazılı bir kıymetli evrakta, senetten anlaşılamayan defilerin bazıları ise şahsi defi niteliğindedir. Bu tür defileri, sadece defi sahibi, sadece definin temelindeki ilişkinin diğer tarafına karşı ileri sürebilir.Hamil veya senetteki diğer ilgililer, borçluya karşı, kendilerinin iyiniyetli olduklarını, daha açık bir deyişle, kendilerine borçlu tarafından ileri sürülmüş bu tür defileri bilmediklerini ya da bilmelerinin beklenemeyeceğini iddia edebilirler. Davaya konu senette davacı keşidecinin davalı lehtar —– ile aralarındaki bedelsizlik defini diğer davalı iyiniyetli ciranta —- karşı ileri süremeyeceği, davalının kötüniyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı anlaşılmakla davalı —– yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
a)Davacının, Davalı —- yönünden, davaya konu edilen ——- borçlu olmadığının tespitine,
b) Davacının, Davalı —— yönünden, 6102 sayılı TTK’ nın 790 ve devamı maddeleri uyarınca davalının çeki kötü niyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurunun bulunduğuna yönelik ispat koşulunun davacı tarafından yerine getirilmediğinden reddine,
2-Kötü niyet tazminatının şartlar oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 4.440,15- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.110,04-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.330,15- TL harcın davalı——-tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, olmak üzere toplam 1.366,30- TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 1.352,14- TL harç toplamının davalı— —- tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.400-,00- TL vekalet ücretinin davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.