Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/714 E. 2022/123 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/714 Esas
KARAR NO: 2022/123
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ: 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile girmiş olduğu ticari işler ve satımlardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, alacak bedeli ödenmemesi üzerine davalı lehine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borcu olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, devamında arabuluculuğa başvurulduğunu ve herhangi bir sonuç alamadıklarını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden icra takibine belirtmiş oldukları kadar davalıdan alacaklı olduğunun anlaşılacağını, aradan geçen süre dikkate alındığında icra takibinde belirtmiş olduklarından daha fazla işlemiş faizinin olduğunun anlaşılacağını ileri sürerek davanın kabulü ile icra dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirkete dava dilekçesinde belirtildiği şekilde herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından takibe konu edilen alacak ile ilgili olarak müvekkili şirket adına düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş fatura bulunmadığını savunarak davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu edilen— dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait — formlarının celbi için — cevaplar dosya içerisinde mübrezdir.
6100 sayılı HMK Madde 222 – (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin ——tarihli ön inceleme duruşmasına taraf vekilleri hazır bulunmuş ve —— ait ticari defterlerini sunmaları için kesin süre ve defterlerin kesin süre içerisinde ibrazı halinde —- marifeti ile defterler üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dosyanın tevdi edildiği —– tarihli raporda özetle; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının —- tutarlı fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından —- dosyası ile — tarihinde takibe geçtiği, davacının —-ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil niteliğinin bulunduğu—-faturanın ve —-faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, —yılında davalı tarafından—– ödeme kaydı bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi — itibariyle davalı yandan —- alacaklı olduğu, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari deter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitinin yapılamadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak olarak —– tutarında alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunmayacağı değerlendirildiği,—— belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan dilekçesi dosya içerisinde mübrezdir.
Mahkememizin — tarihli celsesi—- numaralı ara kararı ile taraf vekillerinin itirazlarının olumlu/olumsuz değerlendirilmek üzere ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Dosyanın tevdi edildiği — tarafından tanzim edilen ek raporda özetle;—- yıllarına ait davacı tarafa ait tüm ticari defterlerinin incelendiği, davacı tarafın —- ait ticari defterleri incelenmiş olduğu ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md. Ve HMK 222. Maddesi gereğince delil niteliğinde haiz olabileceği kanaait oluştuğu, önemli itirazlardan birinin de işlemiş faiz ile ilgili olup, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağı değerlendirilmiş olduğu, ancak davacı tarafın itirazları Mahkemece kabul görmesi halinde davacın yanın asıl alacağına— işlemiş faiz talep edebileceği , ancak davacı yan icra takibinde işlemiş faiz olarak—– talep ettiği davacı tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturanın e-fatura şeklinde usulüne uygun düzenlendiği, faturanın davalı yana—— üzerinden teslim edildiği, davalı yanın faturaya takip öncesi itirazının olmadığı, davacının takip dayanağı alacağına esas fatura münderecatındaki faturaların davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, davalı yanın —- faturaların —— bildirimde bulunulduğu, takibe konu faturada iş bu fatura içerisinde yer aldığının tespit edildiğini, davacının ticari defterlerine göre davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu iş bu faturadan dolayı davacının takip tarihi— itibariyle davalı yandan —-alacaklı olduğu…” belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş olup, dosya içerisinde mübrezdir.
Dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından—— alacağın tahsili talebiyle davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde borca, faize itirazı sonrasında takibin durduğu, huzurdaki davanın —- üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu çekişmesiz olup, uyuşmazlık borca ve miktarına ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; Davacı tarafından incelemeye esas ticari defterlerin sunulduğu, Mahkememizce usulüne uygun şekilde HMK 222. Madde kapsamında yapılan ihtara rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden davacı lehine delil olabileceği kanaatine varıldığı, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporuyla davaya dayanak icra dosyasında —yılına ilişkin —– uyuşmazlık konusu olduğu, faturaların e-fatura şeklinde usulüne uygun düzenlendiği ve davalı yana —— üzerinden teslim edildiği, davaya konu faturaların davalı tarafından —– bildirildiği, davalının resmi kuruma yapmış olduğu beyanının kendisini bağlayacağı ve bildirimi yapılan bu faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla davalı tarafından asıl alacağa yönelik yaptığı itirazının iptali gerektiği ve ancak davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla işlemiş faize yönelik talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği, faiz istemi red edilmiş ise de davalı tarafından talep edilen %20 tutarında kötüniyet tazminatının yasal şartlarının somut olayda gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının — sayılı dosyasına yapılan itirazının kısmen İPTALİNE, takibin —– asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip talebindeki talebi aşmamak kaydıyla takipten sonra yıllık değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20’si tutarında olan 21.676,84-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 7.403,71-TL harçtan, peşin alınan 1.402,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.0001,01 -TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5A-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.227,60-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 92,40 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 14.983,46 -TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın ret edilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 5.100-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 1.464,90-TL harç ve 1.176-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.640,90-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 2.456,037-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı tarafça yatırılan 7,80-TL vekalet harcından kabul- ret oranına tekabül eden 0,55 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/03/2022