Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2021/920 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/693 Esas
KARAR NO : 2021/920

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“ Taraflar arasında ticari ilişki olup ekte yer alan fatura bedelleri müvekkil şirkete ödenmemiş, —– dosyası ile takip yoluna gidilmiş, takibe itiraz edilmiştir.—- –anlaşma sağlanamamıştır. Alacak tutarlarına ilişkin beyanlarımız faturalarla sabit olduğu gibi, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile de ortaya çıkacaktır. Faturalar davalıya teslim ve tebliğ edilmiş, buna rağmen içeriğine itiraz edilmemiş, bu anlamda alacağımızın varlığı belgeye dayalı olarak ispat edilmiştir. Talep edilen avans faizi yasaya uygundur. İtirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun en az alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf her hangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
1)Davacının delil vasfındaki ticari defter ve cari hesap kayıtlarında, davacının davalı adına düzenlediği takibe dayanak ——-faturalardan davacının davalıdan cari hesap ilişkisi içinde———- alacaklı gözüktüğü,
Dava dosyasındaki davalının —- belgede ——- kayıtlı bulunduğundan takibe dayanak —- faturalarının davalı kayıtlarına kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği,
2)Davacı tarafından davalı adına düzenlenen davacının — alacağını teşkil eden takip dayanağı—– davalıya tebliğ edildiğine ve takip—— davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olunduğuna ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir delilin bulunmadığı, salt faturanın tanzimi ve davacı kayıtlarına alınmasının malın teslimi veya hizmetin yapıldığını ispata yeterli olmadığından— hizmetin ifa edildiğinin ya da malın teslim edildiğinin usulen kanıtlanması gerekmekte olup, davacının davalı adına düzenlediği takip dayanağı faturaları davalıya tebliğ ettiğini ve takip dayanağı—-davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı,
3)Buna karşın davacı tarafın dava dilekçesinden, davacının taraf ticari defterlerine dayanmış olduğunun anlaşıldığı, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, dava dosyasına de herhangi bir ödeme makbuzu ve kaydı da sunmadığı, incelemenin davacı kayıtları ile sınırlı olarak yapıldığı, HMK. 219. 220. ve 222. Maddeleri hükümleri esas alınarak davacının iddiasını ispat etmiş olduğunun kabulü halinde, davacının davalıdan takibe dayanak faturalardan cari hesap ilişkisi içinde ——- alacaklı (Asıl alacak) olacağı, 4) Takip dayanağı faturalarda vade 75 gün olarak belirtilmiş olup, 6102 no.lu TTK. nun 1530. Maddesi hükmü de gözetilerek davalının takip dayanağı fatura tarihlerinden itibaren 75 günlük sürelerin sonları itibariyle temerrüde düştüğü kanaatine varılmış olunup, bu kapsamda yapılan hesaplamalar sonucunda; Davacı —— takip tarihi itibariyle —- faiz olmak üzere toplam —– alacaklı olduğu, 84.976.80 TL tutarındaki asıl alacağa 7.2.2020 takip tarihinden itibaren %13.75 ve değişen oranlarda avans faizinde bulunulabileceğini bildirir görüş ibraz etmiştir.
DELİLLER
*—- Esas sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait——-
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; Davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——– Esas sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Taraflara — sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
“Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak——-iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve — şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü — şekildeki — yazılı, — saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, — sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir —– şirketidir. Davalı taraf da bir— olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Somut olayda davacı ile davalı arasında —ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacının takibe konu ——-nedeni ile davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiği, davalının davaya cevap vermediği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin mahkememizce taraflara ihtaratlı kesin süre verildiği, davacının defterini incelemeye sunduğu fakat davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı , taraflara —– formlarının ilgili — celp edilerek incelendiği, davacı tarafın dava dilekçesinden, davacının taraf ticari defterlerine dayanmış olduğunun anlaşıldığı, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, dava dosyasına—– sunmadığı, HMK. 219. 220. ve 222. Maddeleri hükümleri esas alınarak davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşıldığından, davacının davalıdan takibe dayanak faturalardan cari hesap ilişkisi içinde —- alacaklı (Asıl alacak) olduğu, takip dayanağı faturalarda ——-olarak belirtilmiş olup, 6102 no.lu TTK. nun 1530. Maddesi hükmü de gözetilerek davalının takip dayanağı fatura tarihlerinden itibaren— sürelerin sonları itibariyle temerrüde düştüğü kanaatine varılmış olunup, —— alacaklı olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Alacağın —-gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam — asıl alacak ve—olmak üzere, toplam— üzerinden işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 6.361,66 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.124,77 TL TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.236,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.101,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.124,77 TL harç toplam—davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.