Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/691 E. 2021/596 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/691 Esas
KARAR NO: 2021/596
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/09/2020
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —– bedelli fatura alacağı için ——-dosyası ile takip yoluna gidilmiş, davalı vekili tarafından takibe kanıt ileri sürmeden haksız yere takibi durdurmak için itiraz edilmiştir. Tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde davalı borçludan halen bakiye —— alacağımızın bulunduğu anlaşılacaktır. Haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafın iş bu dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Mahkememizce taraf şirketlerin defterlerinin incelenmesi için mahkemede defter inceleme günü verildiği, buna ilişkin ara kararın taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı şirketin defter inceleme gününe katılmadığı, defterlerini ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı görüldü.
—bilirkişisinin—– tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmında özetle:
1)Davacının ibraz etmiş olduğu İşletme Defterinin delil vasfı taşıdığı, davacının davalı adına düzenlediği takip dayanağı ——— bedelli faturanın davacının delil vasfındaki İşletme Defterinin gelir kısmında kayıtlı olduğu,
2)Sayın Mahkemeniz tarafından davalıdan ticari defter kayıtlarını sunması ve incelenmek üzere ibrazı istenmiş olunmasına rağmen davalı tarafından ticari defter ibrazından kaçınıldığı, incelemenin davacının defterleri ile sınırlı olarak yapıldığı, değerlendirmesinin münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerine bulunduğu,
3)Davacı tarafından davalı adına düzenlenen takip dayanağı faturanın davalıya tebliğ edildiğine ve takip dayanağı fatura konusu kırtasiye malzemesinin davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olunduğuna ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir delil bulunmamakla birlikte,
a)Takip dayanağı faturanın davalının Ba formunda kayıtlı olduğunun tespit edildiği, dolaysıyla takip dayanağı faturanın davalı ticari defter kayıtlarına alınarak davalı tarafından bağlı bulunulan ilgili vergi dairesine — bildirilmiş olunduğu anlaşıldığından, takip dayanağı —— faturanın davacı tarafından davalıya tebliğ edildiği ve takibe dayanak fatura konusu kırtasiye malzemesinin de davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olunduğu sonucuna ulaşıldığı,
b)Diğer taraftan davacı tarafın dava dilekçesinden, davacının tarafların ticari defter ve belgelerine dayandığının anlaşıldığı, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, dava dosyasına da herhangi bir ödeme makbuzu ve kaydı da sunmadığı, incelemenin davacı kayıtları ile sınırlı olarak yapıldığı, HMK. 219. 220. ve 222. Maddeleri hükümleri kapsamında değerlendirmesinin münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu,
Yukarıdaki tespitler sonucunda, davacının davalı adına düzenlediği davacının delil vasfı taşıyan ticari defter kayıtlarında kayıtlı olan — bedelli takip dayanağı faturadan davacı —davalı —– alacaklı olduğu,
— tutarındaki alacağa —-takip tarihinden itibaren —– oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği, hususlarını rapor etmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin duruşmadaki beyanlarında özetle: Davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı tarafın duruşmalara hiç katılmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı arasındaki cari hesap işlemi karşılığı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu fatura alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini —– sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için;
a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış —– yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —- takip dosyasının incelenmesinde; —–tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği; borçlu tarafından— tarihinde borca itiraz edildiği, huzurdaki davanın —-tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalıların yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara ve faizine ilişkin açıklama ve değerlendirmelere mahkememizce de itibar edildiği ve takip tarihi olan—- tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —alacaklı olduğu, davanın taraflarının —— bildirdiği, Tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin belirlenen miktarlar üzerinden itirazın iptali, takibin belirtilen miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının—- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam —- asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 2.532,63-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 447,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.084,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 776,25-TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 447,78-TL peşin harç, başvuru harcı 54,40-TL ve vekalet harcı 7,80-TL toplam 509,98-TL harç tutarının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.561,34-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021