Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/688 E. 2022/726 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/688
KARAR NO : 2022/726
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 10/09/2020
KARAR TARİHİ: 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi kurulmuş olup alacaklarının tahsil edilmemesi neticesinde———–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile icra takibinin durdurulduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğunu, asıl alacağa, faize, masraf ve vekalet ücretine yönetil itirazın iptaline, icra takibinin devamının davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın belirsiz alacak ya da kısmi dava olarak ikamesi mümkün olmayıp, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, her ne kadar dilekçede şimdilik ifadesine yer verilmişse de davacı, dilekçesinin açıklamalar ve netice-i talep kısmında hiçbir şekilde davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını belirtmediğini, takipte açıkça belirtilmiş, belirlenebilir ve likit bir tutar bakımından—-belirsiz alacak davası ikame edilemeyeceği izahtan vareste olduğunu, kanuni düzenlemeler ve ———–uyarınca Menfi Tespit davasının belirsiz alacak davası olarak ikamesi de mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde açıkladığı olaylar ve talepleri dikkate alındığında; davacının dava tarihi itibarıyla alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilecek durumda olduğu sabit olduğunu, kısmi dava açabilmesi için bir diğer şart da, dava konusunun bölünebilir olması gerektiği, davaya konu borç kambiyo senetlerinden kaynaklı bir borç olup, senet bedelleri belirli olmakla bölünebilmesi mümkün olmadığını, taraflar arasında kambiyo ilişkisi olduğu ve davacının iddialarını senede karşı senetle ispat etmesi gerektiğini, davacının söz konusu senetten kaynaklı borçlu olmadığı iddialarını, senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı bir belgeye dayandırması gerektiğini, sebepten mücerretlik ilkesi gereği davacının söz konusu senetten kaynaklı borçlu olduğu sabit olduğunu, davacı resmi daireler huzurunda borcunu ikrar etmiş, ——— tarihli taahhütnameyi bizzat imzaladığını, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde esastan reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibinde borçlu olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davanın——- dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılmış olan menfi tespit davası olduğu, davanın dava dilekçesi ile şimdilik— dava değeri gösterilerek açıldığı, davaya konu icra takibinin —- asıl alacak olmak üzere, toplam— üzerinden başlatılmış olduğu, icra takibine konu bononun —- olduğu, davacı tarafa — tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince, davacı tarafın —- beyan dilekçesi ile kısmi dava açtıklarını bildirmiş oldukları, daha sonraki——- tarihli dilekçesi ile beyanını icra takibinin tamamı hakkında borçlu olmadığının tespiti olarak düzelttiği görülmüştür. Davaya konu icra takibini oluşturan asıl alacağın bono olduğu, davacının bono dolayısıyla icra takibinde borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davacının dava açarken kısmi dava olarak davasını açtığı ancak icra takibinin tamamına ilişkin karar verilmesini talep ettiği görülmekle, bu şekilde dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gereken 80,70 TL peşin ve 80,70 TL başvurma harcı toplamı 161,40-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ————- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 11/11/2022