Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2022/802 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/686 Esas
KARAR NO: 2022/802
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/09/2020
KARAR TARİHİ: 05/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —- davalı şirketlerde —– yüklenici şirketlerinde çalıştığını,—– yüklenicisi —– dava dışı —- son çalıştığı şirket olan —– tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini, —- tarafından —– Sayılı dosyası ile —— aleyhine işe iade davası açıldığını, söz konusu yargılamanın sonuçlandığını ve verilen kararın kesinleştiğini, —– iş başı yaptırılmaması üzerine işçinin kıdem tazminatı . ihbar tazminatı talep hakkı doğduğunu, —–vekili tarafından kıdem tazminatı , ihbar tazminatı talepli dava açılmadan önce dava şartı olması nedeniyle —– aleyhine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, taraflarca katılım sağlandığını, Anılan arabuluculuk toplantısında dava dışı işçi —— kıdem tazminatı, ihbar tazminatı taleplerinin karşılanması yönünde anlaşma sağlandığını, Anlaşma belgesi uyarınca taraflarına —- tarihinde kıdem tazminatı ve ihbar ücreti olan —-net arabuluculuk ücretinin ise ——- hesabına yatırıldığını, İşçiye ödenen ihbar tazminatından çalıştığı son Şirket, kıdem tazminatından çalıştığı tüm şirketler çalıştırdıkları dönemler itibariyle sorumlu olup arabuluculuk ücretinden de yine hisselerine düşen miktar kadar sorumlu olduklarını,—– arabuluculuk ücretinden olmak üzere ——arabuluculuk ücreti olmak üzere —– sorumlu olduklarını, Dava dışı işçinin çalıştığı —–tarafından kullanılmakta idi bu nedenle ——arasında akdedilen —- tarihli sözleşmeye taraflarınca ulaşılamadığını, yine——– akdedilen —- tarihli sözleşmeye de erişim sağlanamamıştır. Anılan sözleşmelerin celbini talep ettiklerini, özelleştirme sonrasında —- geçtiğinden ——–arasında sözleşmeler akdedildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalması kaydıyla: Dava dışı davalılar işçisi —— ödenen kıdem tazminatı ihbar ücreti dosya için ödenen arabuluculuk ücreti toplamı olan —- her bir davalının dönemine düşen miktar ve oranla sınırlı olmak kaydı ile; ——-arabuluculuk ücreti olmak üzere——– her biri için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsil edilerek taraflarına ödenmesini, gelişen ve değişen yeni durumlara göre sair beyanda bulunma, delil ve karşı delil ibraz ve ikame etme haklarının saklı tutulmasına, ayrıca fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve dava açma haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ——–vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, husumet ve müvazaa itirazları olduğunu,kıdem tazminatından yüklenici değil, 6552 Sayılı ve 7166 Sayılı Kanun ile 4857 Sayılı Kanunun 112. maddesine eklenen fıkra gereği asıl işveren davacı kurumun sorumlu olduğunu,taraflar arasındaki sözleşmede işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin sorumlu olacağına dair bir düzenleme olmadığını, bir an için alt işverene rücu imkanı bulunduğu kabul edilse dahi davacı asıl işverenin yarı yarıya sorumluluğunun devam ettiğini, müvekkili olan davalı şirketin son alt işveren olmadığından, işçiye ödenen ihbar tazminatından dolayı sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla her yüklenicinin işçilik alacaklarından kendi dönemi ile ve devir tarihideki son ücret ile sınırlı sorumlu olduğu yargıtay yerleşik içtihatları ile sabit olduğunu,dava konusu talepleri kabul etmemekle birlikte ödeme tarihinden itibaren talep edilmiş olan faize, faiz türüne, oranına ve başlangıcına da itiraz ettiklerini, davanın müvekkili olan davalı yönünden reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde ——— vekili cevap dilekçesinde özetle;husumet yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı ve husumet itirazlarının kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar süresi içerisinde davaya cevap vermemiş olup, iddiayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sözleşmeden doğan alacak iddiasına ilişkindir.
——– sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli ön inceleme duruşmasında davalı —–tarafından sulh olabileceği bildirildiğinden bu hususta beyanda bulunmak üzere verilmiştir. Sulhe ilişkin bir beyan sunulmamıştır.
—— dava dışı ——- çalıştığı yer ve sürelere ilişkin belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celse ara kararı gereği dosya uyuşmazlık konularında rapor tanzim etmek üzere nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişi —- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen —- tarihli rapor da özetle;—– firmalar bünyesinde çalışan dava dışı işçinin —– ve Yönetmeliklerle düzenlenen usul ve esaslara uygun olarak sigortalılık süresinin —- yıl, ve prim ödeme gün sayısının —– sebebiyle kıdem tazminatına hak edişi nedeniyle —–kanunu ile bazı —– değişiklik yapılması ile bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair kanun gereği bakanlıkça kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, —— Mahkemesince iptal edilmiş olduğu, Yüklenici firmaların akdedilen ——doğan yükümlülükleri nedeniyle adı geçen —— işçilik alacaklarından sorumlu oldukları ve söz konusu alacaklar bakımından, “Davalı taraflar 6552 sayılı iş kanunu ile bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde yapılan değişiklik yapılması ile bazı alacakların yapılandırılmasına dair kanun gereği ödenmemiş ücretlerinin ve kıdem tazminatlarının artık asıl işveren olan —— tarafından ödeneceğinin hüküm alındığı belirtildiğinden,—– dolayı sorumlu olan yüklenici firmalara Borçlar Kanununun 167. Maddesi kapsamında rücu hakkının bulunduğu, ———-tarafından dava dışı — ödemiş olduğu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve arabuluculuk ücreti dahil Firmaların sorumlu oldukları tutarların tabloda sunulduğu,…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı ——vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
——– sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Asıl işverenle alt işverenler arasında yapılan hizmet akitlerine göre yapılan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışan işçilerin işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda ödenmesine karar verilen miktarlardan alacaklı işçiye karşı her biri müteselsilen sorumludurlar. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 167. maddesindeki düzenleme uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça müteselsil sorumlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu olacaklardır. Yasa hükmünde eşit sorumluluğun müteselsil borçlularda aksinin kararlaştırılmaması halinde uygulanacağı belirtilmiştir. O halde, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, hizmet alım tip sözleşmesi, teknik şartname ve hizmet işleri genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümlerinin tatbiki gerekir. Bu nedenle tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümlerinde işçi alacaklarından kimin ne kadar sorumlu olduğuna ilişkin hüküm varsa bu hükümler tarafları bağlar. Hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve diğer taraflar arasında karşılıklı düzenlenen belgelerde yüklenici şirketin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, asıl işveren ödemiş olduğu miktarın tamamını, ilgili alt işverenden rücuen tahsilini talep edebilirken alt işverenin, asıl işverenden rücu imkanı yoktur. Sözleşme değerlendirilirken işçinin çalıştığı dönemlere ilişkin sözleşme hükümleri dikkate alınmalıdır. Buna göre, son alt işverenin alacağın tamamından sorumlu tutulamayacağı, tamamından sorumlu olmasının İş Kanunu gereği yalnız işçiye karşı olduğu, işçiyi çalıştırmış olan alt işverenlerin her birinin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de alt işverenlere rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının alt işverenlerden bu alacak kalemi ile ilgili talep edebileceği miktar da açıkça belirlenmelidir…” şeklinde belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından;
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve iş mahkemesi ilamı gereğince, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının yargılama ve takip masrafları ile birlikte rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, dava dışı işçinin davalı — nezdinde —- arasında, davalı —- tarihleri arasında, davalı—- tariheri arasında, davalı —– tarihleri arasında ve davalı —- tarihleri arasında çalıştığı, davacı tarafından — tarihinde banka kanalı ile —– ödeme yapılmış olduğu, dava dışı sigortalı — kayıtlarına göre en son aldığı ücretinin —– ihbar tazminatı olmak üzere toplam ——– olarak tazminat alacağının bulunduğu, davacının ödemiş olduğu kıdem tazminatı tutarının taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davalılardan sorumlulukları oranında talep hakkı bulunduğu, ihbar tazminatının ise son işveren olduğu anlaşılan davalı ——-sorumluluğu bulunduğu, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile her bir davalı yönünden alacak ve temrrüd tarihlerinin ayrı ayrı tespit edilerek hesaplama yapıldığı, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, davacı tarafından ödenen bedelin her bir davalı yönünden tespit edilen sorumluluk miktarları dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
1-A) Davalı tasfliye Halinde —-karşı açılan davada;—–tarihinden itibaren,
1-B) Davalı —— —- tarihinden itibaren,
1-C) Davalı —- açılan davada; ———tarihinden itibaren,
1-D) Davalı—- karşı açılan davada;—–tarihinden itibaren ,
1-E-) Davalı —- karşı açılan davada ;—— tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte adı geçen davalılardan belirtilen miktarlarda alınarak davacıya verilmesine,
1-F) Fazlaya ilişkin talebin davalı —–dışında diğer davalılar yönünden ayrı ayrı reddine,
2-)Karar ve ilam harcı olan 840,90-TL harçtan peşin alınan 210,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 630,37-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen toplam 1.320-TL arabuluculuk ücretinden; davalı —davalı —, davalı — davalı— davalı ——- sınırlı olmak kaydıyla adı geçen davalılardan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca;
5-A) 487,72-TL vekâlet ücretinin davalı tasfliye Halinde —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-B) 355,11-TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-C) 2.887,55-TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-D) 4.318,73-TL vekalet ücretinin davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-E) 4.260,99-TL vekalet ücretinin davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davanın red edilen miktarı yönünden;
6-A) Davalı —— vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 181,13-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
6-B) Davalı ———- temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 27,25-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
6-C) Davalı Tasfiye Halinde —— vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 35,79-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
7-) Davacı tarafça yatırılan 272,43 -TL harç ve 1.942,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.214,43‬-TL yargılama giderinden; Davalı tasfliye Halinde ————-sorumlu olmak kaydıyla adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
😎 Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde———- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/12/2022