Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/682 E. 2023/209 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/682 Esas
KARAR NO : 2023/209

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya sigortalı ve —–malik ve işleteni olduğu —— plakalı aracın 12/09/2019 tarihinde sürücü malik ——-sevk ve idaresi altındayken müvekkili olan davacının içerisinde bulunduğu ——-plakalı araca çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının kaza nedeniyle hastanede tedavi altına alındığını, kaza sonrasında gerek tedavi ve gerekse iyileşme süresi boyunca bakıma muhtaç halde yaşadığını, tedavi süresince davacının vasıta kullanamadığını, özel araçlar ile tedaviye gitmek zorunda kaldığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL maluliyet, 100-TL bakıcı gideri, 100-TL geçici iş göremezlik, 100-TL tedavi giderlerinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalının sigortalısı olan araç sürücüsü kazada kusursuz olduğundan davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından davalı şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.Davacının ——araştırması dosya içerisindedir.Hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.
—– Başkanlığı yazıları dosya içerisindedir.Mahkememiz dosyası, davaya konu meydana gelen kazada kazaya karışanların kusur durum ve oranlarına ilişkin rapor tanzim edilmek üzre —– gönderilmiş, —– tarafından düzenlenen 07/04/2022 tarih ve—– sayılı raporda ;”…A) Sürücü—–%75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, B) Davacı sürücü —- %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu..” bildirilmiştir.
—– tarafından düzenlenen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Kazaya karışan —–plakalı aracın dava dışı sigortalı—– davalı sigorta şirketi nezdinde 21/02/2019-2020 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden Mahkememize göndermiş olduğu 30/12/2022 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında ibraname imzalandığını, herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını, vekalet ücreti ile yargılama gideri dahil hiçbir talepleri bulunmadığını beyan ederek dilekçesi ekinde ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması başlıklı belgeyi sunmuştur.Davacı vekilince sunulan dilekçe ile eki belge davalı sigorta şirketi vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili UYAP sisteminden sunmuş olduğu 27/02/2023 tarihli dilekçe ile davacının feragatini kabul ettiklerini, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden bir talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 12/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı nezdinde malüliyet meydana geldiği ileri sürülerek maddi tazminat istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davacı vekili tarafından 30/12/2022 tarihli dilekçe ile taraflar arasında ibraname imzalandığını, herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığı, vekalet ücreti ile yargılama gideri dahil hiçbir talepleri bulunmadığının beyan edildiği, yine davalı vekili tarafından sunulan 27/02/2023 tarihli dilekçe ile davacının feragatini kabul etmekle birlikte yargılama gideri ile vekalet ücreti talepleri bulunmadığının beyan edildiği, taraf vekillerine dair vekaletnamelerde feragat ve sulhe ilişkin özel yetki bulunduğu, bu halde adı geçen taraflar yönünden konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.Taraflar arasında arabuluculuk ücreti yönünden bir anlaşma bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamındaki deliller dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Sunulu —– raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin somut olaya ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının %25 kusurlu, davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu dikkate alınarak davada haklılık oranı üzerinden arabuluculuk ücreti yönünden değerlendirme yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Konusu kalmadığı anlaşılan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Tarafların karşılıklı olarak talepleri bulunmadığından yargılama gideri ile vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-)Karar ve ilam harcı olan 179,90-TL’nin peşin yatan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 125,5‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-A)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödendiği anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davadada haklılık oranı dikkate alınarak 990,00-TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-B)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödendiği anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davadada haklılık oranı dikkate alınarak 330,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.