Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2020/319 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/661 Esas
KARAR NO : 2020/319

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü nezdinde —— sayılı dosya ile başlattıkları icra takibinde müvekkille alakası bulunmayan borç nedeniyle müvekkile ödeme emri dahi tebliğ etmeksizin taşınır, taşınmaz ve alacaklı oldukları dosyalara haciz şerhi işlettiğini, ————— Dairelerinde bulunan alacaklı olunan dosyalara haciz yazısı gönderilmesi ile bu duruma ——–süresi içerisinde ilgili dosyaya tüm itirazlarımız sunulduğunu, itirazlarımız neticesinde, kendi kusurlarının bu olaya sebebiyet verdiğini kabul eden davalı taraf belli bir süre sonra hacizlerin sehven konulduğunu beyan eden dilekçelerini icra dosyasına sunulduğunu, davalı tarafın, dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı davranarak bir başka borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle daha evvel de benzerini yapmış olduğu gibi müvekkile yönelik haciz işlemlerine başvurulduğunu, aynı durumun 2017 yılında da gerçekleşmiş olmasının davalı tarafın kötüniyetli olduğunu göstermediğini, haksız icra takibi ve haksız haciz yapılması işlemlerinin sorumluluk hukuku ilke ve kuralları gereğince haksız eylem niteliğinde olduğunu, maddi ve manevi tazminatı gerektirdiği kabul edildiğini, haksız haczin, takibin kişilik hakkına saldırı oluşturduğunun da belirgin olduğunu, davalı tarafın haksız icra takibi ve haczine maruz kalan müvekkilin bu durumdan dolayı büyük bir endişe yaşadığını, ticari itibarının zedeleneceği korkusuyla karşı karşıya kaldığını, müvekkilin, fiili haciz durumuyla da karşı karşıya kalmamak açısından ivedilikle tarafımıza ulaştığını ve gerekli işlemleri başlattığını, bunun üzerine, müvekkilin ikamet adresi —- olduğu halde, dosyanın —- olması nedeniyle yoğun çaba harcanarak gerekli işlemler gerçekleştirildiğini, tüm bunlar nedeniyle müvekkile karşı başlatılan haksız icra takibi ve haksız hacizlerden dolayı davalı taraftan manevi tazminat talebinin bulunmadığını, dava şartı arabuluculuk kapsamında davalı taraf ile anlaşma yoluna gidildiğini, ancak müvekkilin taleplerinin davalı nezdinde kabul görmediğini, haksız icra takibinden dolayı müvekkil lehine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli dilekçesi ile feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekili 28/09/2020 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın sunmuş olduğu, feragat dilekçesini kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli dilekçesi ile açtığı davadan feragat talep ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından ön inceleme duruşmasından önce feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 307.maddesi uyarınca davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragatin ilk duruşmadan önce gerçekleştiği görülmekle karar ve ilam harcı olan 18,14-TL harcın peşin yatan 85,39-TL’den mahsubu ile bakiye 67,25-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinda davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kalan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekilinin davacının feragatını kabul ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmesi sebebiyle davalı tarafa yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; kararın tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.