Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2021/692 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/648
KARAR NO: 2021/692
DAVA: SİGORTA (TRAFİK SİGORTASI KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının aracının —- kazada davalı yan sürücüsünün sağ arka kısımlarından çarparak hasarına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını,
kusurun kaza öncesi hızla seyir eden ve arkadan çarpan davalı yan sürücüsünde olduğunu, kazada kusur durumu ile ilgili olarak tarafların — arasında mutabakata
varılamamış olduğundan kusur durumunun komisyon tarafından —oranlarda olarak tespit edildiğini, davacının aracının —- bedelle onarımının yapıldığı ve araçta deger kaybı oluştuğu ve araçta oluşan gerçek hasar ve değer kaybının davalı trafik sigortacına yapılan başvuruya rağmen tazmin edilmediğini, kaza ile ilgili kusurun tespit edilmesi ve mevcut kusur durumunda dahi davacının aracında oluşan deger kaybınının ve aracın onarımda bulunduğu sürece oluşan hak mahrumiyeti ve diger zararlar için şimdilik —- faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; mevkur kaza ile ilgili olarak kusur durumunun tespit edilmesinin gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının vakıayı ispattan yoksun olduğu belirtilerek hukuki nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, —- kaynaklı sigorta alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan Trafik bilirkişisi raporunda özetle; davanın malik olduğu araç sürücüsü— sevk ve idaresinde bulunan hasarı ve değer kaybı talebi davaya konu olan —- plaka sayılı —-
kaza mahalli olan ve birden çok yolun bağlanıp ayrıldığı —– ayrılmakta
olan —- ederken bulunduğu yerin kavşak alanı olduğu ve kavşağa
sağdan da davalı yan sürücüsünü gelmekte olduğu — bağlandığını göz önüne alıp kavşak bağlantısında şeridini muhafaza ederek seyir etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kavşak ortak alanında kontrolsüzce ve sağından bağlanan — katılan trafiği yeterince kontrol etmeden sağa şerit değiştirme manevrası yapmış ve sağında bulunun davalı yan aracının sol ön kısımlarına kendi aracının sağ yan kısımları ile sürtme şeklinde çarparak davalı yanın aracının seyir dengesinin bozulmasına ve sağ kaldırıma çıkıp direğe çarparak durmasına sebebiyet verdiği,Sürücünün bu davranışları; —- değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle
geçişini beklemek, Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek zorundadır.
—– yaklaşırken, yerleşim yerleri dışında yüz elli metre, yerleşim yerlerinde ise — ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri yasaktır. Maddelerinde belirlenen trafik kurallarının ihlali niteliğinde olarak; — maddesinde kazalarda asli kusur olarak kabul edileceği hüküm altına alınan
Manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak” asli kusuru kapsamında esas nedenini oluşturmuş
olduğundan; Davacının malik olduğu araç sürücüsü —- kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (YÜZDE YÜZ) oranında kusurlu olduğu, davalılardan sürücü — sevk ve idaresinde bulunan, davalı—malik olduğu ve davalı — teminatı altında bulunan — üzerinden gelerek kavşağa katıldığında solunda kendisi ile aynı yöne seyir eden davacının aracının sola manevra yaparak aracının sol ön yan kısımlarına çarpmasına maruz kalmış ve aldığı bu darbe ile seyir doğrultusu bozularak sağa yönelip yakın mesafede bulunan kaldırım üstündeki direğe çarparak durabilmiştir.
Bu oluşuma göre davalı sürücünün kazanın oluşumuna etken olan ve kendisine gerekçeleri ile
izafe edilebilir herhangi bir kusurlu davranışı veya kazada etken olan aşırı bir hızı bulunmadığı gibi kazanın olmaması için alabileceği herhangi bir tedbirde bulunmadığından;
Davalılardan sürücü — atfı kabil bir kusuru bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan — bilirkişisi raporunda özetle; kaza olayında hasar gören — plakalı aracın hasar görmesi sonucu oluşan değer kaybı tutarının — tutarında olacağı, hususi nitelikte olarak ve kazanç kaybı ile ilgili bir belge bulunmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılamayacağı, davacı tarafa ait araç sürücüsünün %100 oranda kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler incelenmiş olup usul ve yasaya uygun teknik bilirkişi raporu hükme esas alınarak; davaya konu trafik kazasında davalılardan sürücü — tamamen kusursuz olduğu, davacıya ait araç şöförü — %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu görülmekle kusuru bulunmayan sürücü davalı — karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yine sürücünün kusuru oranında sorumlu olacaklarından dolayı diğer davalılar araç maliki — açılan davanında reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda İstinaf kanun yolu açık olarak karar verilmiş olsada, kararın miktar itibariyle kesin olduğu görülmüş ve bu şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar —temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. maddesi uyarınca 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile — vekiline ödenmesine,
4-Davalı — temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı— ödenmesine,
5-Yargılamama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca artan gider avansının yatırana iadesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davalı vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 01/10/2021