Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/634 E. 2023/225 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/634 Esas
KARAR NO : 2023/225

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.01.2015 tarihinde, dava dışı —-sevk ve idaresinde bulunan —–plaka sayılı araç ile —-ili —–Mahallesi—– Sokak üzerinde yanında yolcu olarak bulunan müvekkili olan davacı —–ile seyir halinde iken bir binanın çevre duvarına çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve davacının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, kaza sonrasında davacının —–Hastanesi’nde muayene olduğunu, verilen 12.02.2015 tarihli adli rapora göre yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, yaralanmanın kemik kırığına neden olduğu, kırığın hayat fonksiyonlarını 1(bir) hafif dereceden etkiler olduğu ve yüzde sabit ize veya yüzün sürekli değişikliğine neden olup olmayacağı konusunda plastik cerrahi muayenesinin uygun olduğu kanaatinin bildirildiğini, davacının, geçirdiği kaza sonucunda yara izlerinin iyileşmesini beklemiş ve —–Hastanesi’nden 18.03.2019 tarihinde Erişkinler için Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Sağlık Kurulu Raporu ile %10 maluliyeti olduğunun saptandığını, öte yandan, kaza ile ilgili—– Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ——Soruşturma Numaralı dosya da, hastane masrafları olan 500,00 TL’nin ödenmesi karşılığında kaza da kusurlu olan dava dışı —–ile uzlaştığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru da ve arabuluculuk başvurusunda, davalı sigorta şirketi cevap olarak “Meydana gelen kazada sigortalımız ve mağdur savcılık nezdinde uzlaşma sağladıklarından ve sigortalı edimini yerine getirdiğinden dosya red olarak değerlendirilmiştir.” diyerek davacının maddi zararını karşılamadığını, somut olayda her ne kadar davacının , kusurlu aracın sürücüsü olan dava dışı —– ile hastane masrafları olan 500,00 TL’nin kendisine ödenmesi karşılığında uzlaşmış olsa da; uzlaşma metninin matbu form olması, 12 puntodan küçük olması, uzlaşma şartlarının tek tek müzakere edilmemiş olması, dava dışı kusurlu araç sürücüsünün yaptığı ödemenin davacının tam zararını karşılamamış olması, davacının maddi tazminat talebi veya kusurlu araç sürücüsünün yaptığı ödeme davalı sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmamış olması gibi hususlar göz önüne alındığında davacının trafik kazası nedeniyle yaralandığı ve maddi zarara uğradığının açık olduğunu ancak zararın tam ve kesin olarak bilinmediğini ileri sürerek, 25.01.2015 tarihli kaza nedeniyle yaralanan ve maluliyeti oluşan davacının uğradığı sürekli iş gücü kaybına ilişkin olarak fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile taraflarına ödetilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin, 25.01.2015 tarihinde meydana gelen ve —–plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle maddi tazminatı talepli olarak huzurdaki davayı açtığını, dosyada CMK M. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olduğundan başvurunun reddi gerektiğini, huzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; dava şartının yerine getirilmediğini, davalının hiçbir geçici işgöremezlik, geçici bakıcı ve tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını savunarak, davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat talebine ilişkindir.Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.Hasar dosyası, davacı hakkındaki tıbbi tedavi evrakları, davacıya ait —- araştırması, ceza dosyası celp edilmiştir.
—– Başkanlığı yazısı dosya içerisindedir.Meydana gelen trafik kazasında davacının geçici ve/ veya sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığının tespiti bakımından rapor tanzim edilmek üzere dosya—-gönderilmiş, —– tarafından tanzim edilen 21/11/2021 tarihli raporda ;”… 15.10.1991 doğumlu, —–25.01.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu 11.10.2008 tarih ve —- sayılı —– yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin 25.01.2015 tarihinden itibaren 45 (kırkbeş) güne kadar uzayabileceği…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi dosyaya sunulmuştur.Davacı vekilinin talebi üzerine davacının muayenesinin de yapılarak maluliyetine ilişkin rapor alınmak üzere dosya —- Cumhuriyet Üniversitesi —- Bilim DAlı Başkanlığına gönderilmiş, tanzim edilen 30/12/2021 tarihli raporda özetle;”…Kaza ile oluşan arıza arasında illiyet bağı olduğu, Mevcut arızanın 03.08.2013 tarih ve —- sayılı ——yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca değerlendirilmesi sonucunda kişide toplam “47.0 (yüzdeyedinoktasıfır) oranında sürekli maluliyet oranına neden olduğu, Mevcut arızanın iyileşme süresinin 45 (kırkbeş) günü bulacağı, kişinin bu süre zarfında herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirildiği ve kişinin bu süre boyunca 4100 (yüzdeyüz) oranında malul sayılması gerektiği, Tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında tazminata esas olmak üzere 15 (onbeş) gün boyunca bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacağı …” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi dosyaya sunulmuştur.Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi —–tarafından tanzim edilen 08/06/2022 tarihli raporda özetle;”…1- a.) 25.01.2015 tarihinde meydana gelen kazada yaralanıp beden gücü kaybına uğrayan——gelir kaybından dolayı geçici iş göremezlik zararının 1.423,61 TL olduğu, davadışı sürücünün kusur oranı hakkında bir belge bulunmamakla birlikte tek taraflı bir kaza olması ve davacının yolcu konumunda olması sebebiyle kusur yönünden bir tenzil işlemi yapılmamış olup, davacının %7 maluliyet oranına göre hesaplanan tazminat tutarı 167.368,05 TL olmak üzere toplam tazminat tutarı (1.423,614+167.368,05)=168.791,66 TL olarak hesaplanmıştır. Bununla birlikte davacıdan müteraafik kusur indirimi gerekip gerekmediği konusunda takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğu, b.) Davacının 15 günlük bakıcı tazminatı 600,75 TL olarak hesaplandığı, —– plakalı aracın 25.01.2015 kaza tarihinde —– tarafından düzenlenen 08.01.2015-08.01.2016 tarihleri arasını kapsayan—— poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti 290.000,00 TL. olup, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından sigorta şirketinden talep edilebileceği, Dava dosyasına ibraz edilen belgelerin tetkikinde davadan önce sigorta şirketine 14.04.2019 tarihinde müracaat edildiği, eksik evrak talep edilmesi üzerine davacı dilekçesinden anlaşılmış olup, huzurdaki davada sigorta şirketinin 8 iş günü tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü görülmekle birlikte bu konuda hukuki yorum gerektiğinden takdirin Mahkemeye ait olduğu…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 21/11/2022 tarihli dilekçesi ile Islah yolu ile artırım taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak koşulu ile talep ettikleri 250,00 TL maddi tazminat taleplerini ıslah yoluyla artırım ile 135.263,92 TL arttırarak oluşan 135.513,92 TL maddi tazminatın karşı taraf sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, 21/11/2022 tarihinde ıslah harcı dosyaya yatırılmıştır.Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.Davacı vekili Mahkememizin 16/03/2023 tarihli celsesinde;”Bizim uzlaşma formundaki imzaya itirazımız yoktur ancak içeriği yönünden bunun karşı tarafa bir ibra olmadığı yönünde gerekçeli açıklamalarımızı ve buna ilişkin kararları da dava dilekçemizde açıklamıştık. Biz davamızın ıslah ettiğimiz miktar da dikkate alınarak kabulüne karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.İddia, savunma ile tüm dosya kapsamınından;Dava, meydana gelen trafik kazasından doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesinde “…uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, —–Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/06/2015 tarihinde —- soruşturma —— karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından CMK’nın 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, davacı tarafından hastane masrafı olduğu, ödenmesi karşılığında uzlaşmak istediğini açıkça beyan ettiği, uzlaşmanın “mahiyeti ve hukuki sonuçlarının ” anlatıldığı ve uzlaşma formu ekinde düzenlenen tutanağın 14. Maddesinde uzlaşma halinde tazminat davası açılamayacağının açıkça yazılı olduğu, tarafların uzlaştıklarına dair 13/04/2015 tarihli uzlaştırma raporu düzenlendiği, dosyada bulunan örneğinde tutanağın C. Savcısı tarafından onaylandığı, davacının fazlaya ilişkin hakları ile sigorta şirketine başvuru hakkını saklı tutmadığı, tutanağın davacının imzasını taşıdığı ve imzaya ilişkin bir itiraz dile getirilmediği, bu halde uzlaşma tutanağının usulüne uygun ve geçerli olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde kabul edilmesi ve aksinin ancak aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerektiği, dosya kapsamında uzlaşma tutanağının usulen geçersizliğine yönelik bir iddiada bulunulmadığı, davacı tarafından her ne kadar uzlaşmanın ibra niteliğinde bulunmadığı iddia edilmiş ise de açık yasal düzenleme karşısında uzlaşmanın sağlanması nedeniyle huzurdaki davaya konu soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin ve ıslah suretiyle alınan 2.364,4‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.184,5‬-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.327,09-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.