Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2023/172 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/607 Esas
KARAR NO: 2023/172 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı Borçlunun—— E. Sayılı dosyasına sunmuş olduğu tüm itirazlarının iptali ile birlikte takibin devamına ve itiraz ettiği borç üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesi talebimizdir. Davalı borçlu şirket —— Şti. ile müvekkil şirket —– şirketi arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturalardan doğan alacağı bulunmaktadır. Fatura alacağının davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine; müvekkil şirketçe —— E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davalıya 20.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunarak takibi durdurmuştur. Taraflar arasında gerçekleşen arabuluculuk
görüşmesi de sonuçsuz kaldığından, duran icra takibine devam edebilmek için işbu davayı açarak itirazın iptalini talep etme zaruretimiz hâsıl olmuştur, borçlunun haksız ve kötü
niyetli itirazı nedeni ile takip durduğu için, işbu davayı açarak itirazın iptalini ve borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini Yargılama giderlerinin, vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dosyasında davalı tarafından verilmiş olan herhangi bir cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Davalı tarafın defter inceleme gününe katılmadığı ve defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerini ibraz ettiği, teknik bilirkişi tarafından rapor düzenlendiği görüldü. Teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında;
” 5.1. Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı
kalmak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, 5.2. Davalı şirket, inceleme günü olan 22.03.2021 tarihinde Mahkemenin kalemine gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, iş bu sebeplerden dolayı davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, 5.3. Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,5.4. Davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıdan 2019 yılı açılış bakiyesinde kaydi 16.595,11.-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya 2019 yılında toplam 17.925,85-TL fatura düzenlendiği, karşılığında davalının davacıya toplam 15.366,00.-TL ödeme yaptığı ve 1.701,03.-TL iade faturası düzenlediği neticesinde neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten
kaydi 17.453,93-TL alacaklı olduğu, 5.5. Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu takibe konu (aylık bildirim limiti üstü) tüm faturaları, davanın taraflarının Form BS/BS ile ilgili vergi dairesine bildirdiği, Tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ayrıca takibe konu faturalardaki teslim alan kısmında isim ve imzanın bulunduğu neticesinde dava ve takip konusu olan tüm faturalardaki ürünlerin, davalı tarafından teslim alındığı, 5.6.Davacı şirketin takibi asıl alacak üzerinden başlattığı, takip tarihi öncesinde işlemiş faizi talep etmediği,5.7. Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, 5.8. Davacının icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu,” görüşlerini bildirir rapor takdim edilmiştir.Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.

DELİLLER:——- esas sayılı dosya aslı,*Tarafların BA BS formu,*Bilirkişi raporu,*Dosya kapsamı,

İnceleme ve Gerekçesi:Dava;İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan alım satım işlemi karşılığı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu fatura alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.—— esas sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir. Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için yerinde bilirkişi inceleme talebinde bulunduğu, davalı tarafın ticari defterlerini defter inceleme günü ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” (2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” (3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” (5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” (2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut Olayda davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle incelettirilerek rapor alınmış, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı şirketin davalı şirketten kaydi 16.595,11-TL asıl alacaklı olduğu, davacının davalıya 2019 yılında toplam 17.925,85-TL fatura düzenlendiği karşılığında davalının davacıya toplam 15.366,00-TL ödeme yaptığı ve 1.701,03-TL iade faturası düzenlediği neticesinde takip tarihi itibariyle davacı şirektin davalı şirketten kaydi 17.453,93-TL alacaklı olduğu, davanın tarafların form ba bs ile ilgili vergi dairesine bildirimde bulunduğu, davalının ilgili faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediği,davalının verilen kesin süre ve ihtara rağmen inceleme gününde ticari defterlerinin sunmaması, davalının ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, her iki tarafın davaya konu faturaların vergi dairelerine alış satış faturası olarak bildirimde bulundukları, inkar edilmemiş faturalar karşısında hizmeti teslim almadığını ispat yükü artık davalı tarafta olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının ticari defterlerinin lehine delil kuvvetinin bulunduğu, hizmeti teslim almadığı iddiasını davalının ispat edemediği davacının davasını ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 17.453,93-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.192,27 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 210,80- TL harçtan mahsubu ile bakiye 981,47- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.025,60-TL yargılama gideri ve davacı tarafından dava açılışta peşin olarak yatırılan 273,00- TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9200- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/02/2023