Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/594 E. 2021/168 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/594 Esas
KARAR NO : 2021/168
DAVA : Menfi Tespit (Bono Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Dava, ——- tarihinde açılmış ve——-davanın kabulüne karar verilmiştir. Anılan karar hakkında davalı vekilince İstinaf Kanun Yoluna başvurulması neticesinde —— kararın kaldırılmasına, —- Mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş, dosya görevli —- Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere iade edilmiş,—- sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunarak —- tarihinde Görevsizlik Kararı verilmiş olup huzurdaki dava dosyası Mahkememize —— tarihinde tevzi edilmiştir.
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bono Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı tarafın dava dışı — arsasına yaptığı inşaattan — karşılığı daire satın aldığını,— peşin ödeyerek kalan — dava konusu senedi imzaladığını, aralarındaki anlaşmaya göre davacının davalıya ——- daha ödeyeceğini, kalan —-daire tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğinde ödeneceğini, davacının eşi ———- konut kredisi kullandığını ve aynı gün davalının hesabına havale edildiğini, davalının davacının satın aldığı daire ve binayı tamamlamadığını ve eksik bıraktığını, eksiklerin müvekkili ve diğer daire sahipleri tarafından tamamlandığını, davacının ödemesi gereken ——- bu eksikler giderilirken ödediğini, davalının bilgisi dahilinde —– davalı adına——- verildiğini, bundan başka müvekkilinin davalının bina için yatırması gereken tahakkuk etmiş —- borcunu da yatırdığını, ayrıca davalının——- kullandığı kredinin —– taksitinin davacı tarafından ödendiğini, davalının kötüniyetli olarak davacının verdiği senedi iade etmediği gibi————dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu bulunmadığını dermeyan etmiş, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İddianın aksine taşınmazın —— adına gerçekleştiğini, —- karşılığı —– devredileceğinin kararlaştırıldığını, satış gerçekleştiği halde — halen ödenmediğini, davacının müvekkili adına ——herhangi bir ödeme yapmadığını, takibe konulan bononun daire satımı ile ilgili olmayıp taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklanan bir senet olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tanık —– ile müteahhit —- arasında sözleşme yapıldığında ben yanlarındaydım, davaya konu edilen taşınmazın —bedelle satışı konusunda taraflar anlaştılar,—-davacı tarafından peşin ödendi, geri kalan için müteahhit———- davacı adına bankadan konut kredisi temin edecekti, daha sonra inşaatta bir kısım aksaklıklar oldu, öğrendiğim kadarı ile davalı taraf kredi işlerini takip etmemiş, — sonra kendisi bankadan —–kredi çekip bunu davalı tarafa ödemişti, ben yapılan ödemeyi bana gösterdiği dekontta gördüm. Ben yaklaşık —— yıl süre ile müteahhidin yaptığı inşaattaki eksikliklerin giderilmediğini gördüm, sonunda binadan daire satın alanlar bir araya gelerek eksiklikleri kendileri giderdiler. Binanın eksik olan asansörler, arka odalardaki şap işleri, cam ve çerçeve işleri, dış çevre düzenlemesi, söz konusu binada daire satın alanlar tarafından karşılandı, bu çerçevede——- üzerine düşen masrafları kendisi karşıladı ancak ben ne kadar ödeme yaptığı konusunda bilgi sahibi değilim. Davacı söz konusu sözleşmeyi yaptığında davaya konu binanın inşaatı henüz birinci katındaydı, ödemeler konusunda da başlangıçta —–ödediğine bizzat tanığım, sonradan da ——–dekont karşılığında hesabına yatırdığını biliyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —— ”Ben taraflar arasındaki sözleşmeye konu dairenin bulunduğu arsanın malikiydim, müteahhit —— kat karşılığı inşaat sözlemesi karşılığında bir kısım daireleri devretmiştim, bunları satması durumunda bana haber vermesini kendisine söylediğimde —- bedelle bir daireyi sattığını bana söyledi, —- peşin aldığını bakiye —- de senet aldığını bana anlattı, bir süre sonra işler yavaşlayınca kendisi ile görüştüm, bana diğer bir takım sorunlar yanında —- borcun ödenmediğini beyan etti, karşılıklı görüştüğümüzde—–çekerek davalıya ödediği, geriye—- borcu kaldığını öğrendim, kalan —– konusunda her ikisi mutabakata vardılar, bu uzlaşma uyarınca —– bittiği takdirde teslim edilmek kaydıyla bana —- verdi, geri kalan —- inşaatın sigorta borçlarının ödenmesi konusunda anlaşıldı, ——– olarak ödediler. Geri kalan son kısmı da davalı——— karşılığında ödendi. Davalı ———–alacağına karşılık davacıdan almış olduğu senedin bütün ödemeleri bu şekilde yapılmış oldu, senet nedeniyle —— karşı tarafa her hangi bir borcu kalmamıştı hatta daha fazla davacı ödeme yaptı. Davacı —– ayriyeten davalı tarafından binada eksik bırakılan işler için de ——-kadar ödeme yaptı. Diğer kat malikleri ile birlikte toplam eksik işler için ——–arasında harcama yapılmıştı . Davacı tarafından yapılan ödemelerde davalı taraf bilgi sahibiydi ancak buna ilişkin davacının bu kayıtla ödeme yapıldığı hususunda ilgili bankalara herhangi bir beyanı olmamıştır. Davalı ——– konusu ödemelerin yapılması için benim telefonuma mesajlar atmıştı, kardeşi —— vasıtasıyla haberleşiyorduk, işlerini bir süre o takip etmişti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ——-‘Taraflar arasındaki sözleşmenin yapılışında birlikteydik, dairenin—–bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldı. Davacı —peşin ödedi. Bakiye —– senet tanzim edildi. Anahtar teslimi sonrasında davalı tarafa ödeme yapılacaktı, bir süre sonra davacı——– kredi çekip bunu davalıya teslim etti. Bakiye ———- ise bu tarihlerde müteahhitin işi aksatması nedeniyle davalıya ödemedi, bu kısmı binada eksik bırakılan işlerin tamamlanması için harcadı. Ayrıca davalı müteahhitin inşaat nedeniyle sigorta borçlarını ödedi. Yanlış hatırlamıyorsam bu borçların miktarı —- civarındaydı, bu borcun tamamını —— ödedi, aynı zamanda çevre düzenlemesi için de harcama yapıldı, istinat duvarı, asansör vb işler için diğer arkadaşımız ——– koordinesinde harcamalar yapıldı, bu harcamaların miktarı da yaklaşık ————bulmuştu. Bu süreçte davalı ——— davacı ve bizler irtibat kuramadık, telefonlarımıza çıkmadı, dolayısıyla davalının söz konusu alacağa mahsuben bu harcamaları yapma konusunda sözlü ya da yazılı talimat ya da onayı bildiğim kadarı ile yoktu. Ancak — olan —— alacağını aldığında bunu binaya harcayacağını kendisinden duymuştum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık— benim kayınbiraderim — karısı — bir daire satın almıştı.— bir senet vermiş. Seneti ne için verdiğini bilmiyorum. —- bana seneti gösterdi, senetin ne karşılığında verildiğini bilmiyorum, ———arasında herhangi bir ticari ilişki olup olmadığını da bilmiyorum, zaman zaman birlikte gördüm. —- kendisine olan borçların bir kısmını ödemediğini söyledi ancak —– karısının daire satışı nedeniyle borcunu ödeyip ödemediğini bilmiyorum. Aynı zamanda söz konusu senetin bu daire satışına ilişkin olup olmadığını da bilmiyorum. —–karısına sattığı daireyi bitmiş ve tamam olarak kendisine teslim etti. Taşınmazda herhangi bir eksiklik yoktu. Ben kendilerinin taşındıklarını gördüm ve bina tam olarak teslim edildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —— arkadaşım olur, davalının eşine satıldığı belirtilen inşaata başladıktan sonra —— olarak sıkıntıya düştü, bana alacaklarının olduğunu ancak alamadığı için zor durumda olduğunu söyledi, ben kimden alacağının olduğunu dahi sormadım, inşaatı da daha sonra görmüş değilim, yalnızca kendisi bana bütün işler bitti, küçük bir tadilat işi kalmıştı diye söylemişti, benim yanımda bu işleri yaptırmak için de bir usta ile görüştü, beraber gidip son eksikleri de tamamlayacaklarını söylediler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —- ”Davalı—– tanırım, kendisi müteahhit olarak çalışmaktadır, onun inşaa ettiği evlerin parke işlerinde ben yapıyorum, davacı —- adına davalıdan bir daire satın aldı, bu konuda aralarında anlaştılar, tahminime göre ——- anlaştılar, davacı daire bedelinin bir kısmını ödedi, ancak ne kadarbedel ödediğini bilmiyorum, ancak davacı ve davalı konuşurlarken en son davacının davalıya —- borcu kaldığını duymuştum, davalının daireyi tam olarak tamamlayıp tamamlamadığını bilmiyorum, ben evin parke işini yapıp ayrıldım, davacı ile davalı arasında daire satım sözleşmesi yapıldıktan sonra daire teslim edilmeden davacı davalıdan borç para istedi ve davalı da bir senet karşılığında borç para verdi, borç paranın ödenip ödenmediğini de bilmiyorum, benim olay hakkındaki bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —–”Dava konusu evde ben parke işçisi olarak çalışmıştım,——- da bu yüzden tanırım, dava konusu ev hususunda sözleşme yapılırken ben davacı ile davalı yanında değildim, sözleşmeden haberim yoktur, ben peşin verilen miktardan da geri kalan ödemelerin ne şekilde yapılacağından da haberdar değilim, ben parke işleri ile uğraştığım için parke işlerinin tam olarak yapıldığını biliyorum, geri kalan eksikliklerden haberdar değilim, evin teslim edilirken ki halini görmedim, daha önceki ödenen miktardan haberim yoktur, ancak dava konusu evin borcunun —- kaldığını, geri kalan miktarın ödendiğini —- konuşurken —-borç kaldığını duydum,——senet karşılığında — olarak gördüğüm ve dava konusu evle alakası olmaksızın borç para aldığına bizzat şahit oldum, dava konusu evle ilgili kalan —– şekilde ve kime ödeneceği konusunda yapılan anlaşmadan haberdar değilim, benim bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; — vekili tarafından — tanzim—- bedelli bonoya dayanarak —– komisyon bedeli olmak üzere toplam —-tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, borçlunun borca itiraz ettiği,——- sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Dosyada bulunan tapu kayıt suretinden ——— adına satış yolu ile tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Taraf vekilleri ——- tarihli oturumda tanık dinleteceklerini beyan etmişler, diğer tarafın tanık dinletme isteğine karşı koymamışlardır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları, tarafların dairenin —bedelle satışı konusunda anlaştıklarını, davacının —- peşin ödeyip —-senet imzalayarak davalıya verdiğini, ——–kullanarak ödendiğini, davalının inşaatı tamamlamayıp eksik bıraktığını, eksiklerin tamamlanması için davacının ve diğer kat maliklerinin harcama yaptıklarını, tarafların arsa sahibi —– bir araya geldikleri ve davacının —— borcu kaldığı konusunda mutabakata vardıklarını, davacının işlerin bitmesinde ödenmek üzere ——– sigorta borçlarında kullanılması konusunda anlaşıldığını, davacı ve davalının birlikte giderek davalının sigorta borcunun davacı tarafından ödendiğini, davalının ——– adedinin de davacı tarafından ödendiğini beyan etmişlerdir.
Davalı tanıkları ise, davalının inşaat başladıktan sonra sıkıntıya düştüğünü, davacının davalıdan daire satın aldığını ve davalıya bir senet verdiğini, borcunun bir kısmını ödeyemediğini davalıdan duyduklarını, taraflar konuşurken davacının —— borcu kaldığını duyduklarını söylemişlerdir.
Davalının, ——- ait arsa üzerine yaptığı binayı ve davacının satın aldığı daireyi tamamlanmadığı, davacı ve diğer kat malikleri tarafından harcama yapılarak tamamlandığı tanık beyanları ile sabit olmuştur.
—günü yapılan keşfe dayalı —- tarihli bilirkişi raporunda davacının — nolu dairedeki eksik işler için yaptığı harcama bedelinin — olduğu hesaplanmıştır.
Davacı tarafından davalıya —– tarihinde “daire için kaparo olarak alındı” açıklaması — ödendiği, ayrıca ———– davalı hesabına havale edildiği dosyadaki belgelerle sabittir. Taraflar arasında bu ödemeler konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalının —– dekont ve aynı tarihte —- davalının prim borcu olarak ——- davacı tarafından ibraz edilmiştir. Bu dekontların davacı elinde bulunması ödemenin davacı tarafından yapıldığını göstermektedir. Tanık beyanları da bu hususu doğrulamaktadır. Tanık olarak dinlenen — işler bittiğinde davalıya verilmek üzere davacıdan — aldığını açıkça ifade etmiştir. — tarihli tutanak ile tutanakta imzası bulunan ——verdiğini ortaya koymaktadır.
Davalı tanıklarından —- davacının davalıdan senet karşılığı ——halinde borç para aldığını söylemiş ise de bu beyanı doğrulayan başka delil bulunmamaktadır. Davalı vekili, takibe konulan bononun daire satımı ile ilgili olmayıp taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklanan bir senet olduğunu savunmuş olduğundan ispat yükü davalıya geçmiştir. Taraflar arasında başka bir alacak borç ilişkisi bulunduğuna dair belge ve delil ibraz edilmemiştir. Davalının sıkıntıya düştüğü, inşaatı yarım bıraktığı tüm tanıklarca bildirilmiş olup bu durumdaki bir kişinin davacıya borç para vermiş olması da hayatın olağan koşullarına uygun düşmemektedir. Belirtilen nedenlerle bu konudaki savunma tutarlı ve yerinde görülmemiştir.
Dosyada mübrez belgeler, bilirkişi raporu, icra dosyası ile dosya içeriği kül hâlinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı, davalının yapmakta olduğu binadan —- karşılığı daire satın alarak —- bedelli senet vermiş,——de kredi kullanarak ödenmiştir. Davacının satın aldığı dairenin tamamlanması için —– harcama yaptığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup bu harcamadan davalının sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Bundan başka, davacı, davalının — tutarındaki prim borcu ile——-davalı adına ödeyerek bu miktarda davalıdan alacaklı konumuna geçmiştir. Davacının, davalıya kalan borcu için tarafların mutabakatı ile—- verdiği de yukarıda açıklandığı gibi sabittir. Böylece davacının yaptığı ödeme tutarı —— daire bedelini aşmıştır. Hâlböyleyken; davacı, daire bedelinden fazlasını ödediğinden icra takibine konulan bono senedinin karşılıksız kaldığı ve davacının, davalıya borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından yapılan ödemelerden sonra ve alacaklı olmadığı halde —— tarihinde başlatılan icra takibinde davalının haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, İİK.’nun 72/5. maddesi gereğince davalının, davacıya %20 icra tazminatı ödemesi gerektiği kanaatine varılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—— Esas sayılı dosyasında davacının, davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-)—— icra tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)—–karar ve ilâm harcının davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 13.793,50-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 210,40-TL harç ve 1.345,50-TL bilirkişi, keşif, posta, tebligat gideri olmak üzere, sarf edilen toplam 1.555,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2021