Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2022/30 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/583 Esas
KARAR NO: 2022/30
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/07/2020
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava konusu Uyuşmazlığın zorunlu dava şartı olan arabuluculuk yolunun denendiğini,—- anlaşamama son tutanağının imza altına alındığını, müvekkilinin davalı taraf ile — sureti ile anlaşma yaptıklarını, anılan —- davalı tarafın kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkil şirketi bu sebeple zarara uğrattığını, her yıl eksik alınan ürünler sebebi ile her — ürün için eksik alınan ürünün cari fiyatı üzerinden hesaplanacak tutarın — müvekkil şirketin satılamayan üründen dolayı mahrum kaldığı cezai şartı ödemesi gerektiği yönündeki talebi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, hesaplanacak kar mahrumiyetinden ve cezai şarttan doğan | alacaklarının —- kısmının bayilik sözleşmesi ve satış taahhütnamesine bağlı olarak aylık —– akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görüldü.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ile bilirkişi incelemesi için ticari defterlerin sunulmamış olduğu buna ilişkin isticvap davetiyesi gönderildiği görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra davalının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yolu ile bilirkişiye tevdi edildiği, teknik bilirkişi raporunda; Davalı yanın iş yerinde inceleme yapma yetkisi verilmiş ise de davalının adresine veya telefonuna ulaşılamadığını, davalının — yapılan görüşmelerde davalının çok önceden defterlerini teslim ettiğini ve şirketin akıbetinin bilinmediğini, — davalının —- tarihinden itibaren mükellef kaydının olmadığının tespit edildiğini rapor etmiştir.
Davalı yana ticari defter ve kayıtlarının nerede bulunduğuna dair isticvap davetiyesi çıkarıldığı, davalı yanın herhangi bir bildirime bulunmadığı görüldü.
Davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yolu ile bilirkişiye tevdi edildiği, teknik bilirkişi raporunda;
—Dava dosyası ve eklerinin incelenmesi heticesinde davalı —adına Sayın Mahkeme tarafından —yazılan müzekkereye ilgili — tarafından verilen cevapta davalı tarafa ait — tetkikinde davalının davacından —-yaptığına ilişkin beyanı, — tetkikinde davalının davacindan —-yaptığına ilişkin beyanı — formlarının tetkikinde davalının davacından —–yaptığına ilişkin beyanı davalı tarafın bağlı bulunduğu —-tarafından cevabi yazıda görülmüştür.
Sayın Mahkeme tarafından davacı tarafı bağlı bulunduğu —– yazılan müzekkere ile davacı tarafa ait—– istenmesine ilgili — tarafından yazılan cevabi, yazıda verilen dökümlerin incelenmesinde davacı tarafın — satım yaptığı,— yılında davalı tarafa — satım yaptığına dair beyan suretleri görülmüştür.
Sayın Mahkeme tarafından verilen görevlendirme neticesinde davacı tarafa ait—— Yılına ait ticari defterlere ilişkin tasdik bilgilerine ilişkin tespitlerim şu şekildedir;
Davacı—– yukarında dönemleri belirtilen T, Yıllarına ilişkin tarafıma sunulan defterlerinin 6102 Sayılı T.T.K. nun 64. Madde hükmüne göre yasal süresi içerisinde tasdik edildiği, —- ait Yevmiye defterinin kapanış tasdikinin berat yükleme işlemlerinin yasal süresi içinde yapıldığı tespit edilmiştir. Bu hususta kendi lehihe ( karşı taraf aleyhinde )delil kabul edilip, edilmeyeceği takdiri Sayın Mahkemenize aittir.
Yukarıda paylaşılan davacı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesi 1neticesinde davacı taraf ile davalı atasındaki cari hesap dökümü tablolarının ekinde bulunan —- detaylı olarak gösterilmiştir. Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinde davacı tarafın davalı tarafta —alınan sipariş avanslarından dolayı borçlu olduğu, —– numaralı vade farkı faturasını tanzim edip cari hesabı kapattığına dair defter kaydı davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarında görülmüştür,…
Sektör itibarı ile — olarak tabir edilen mallardan eksik alınan miktarların metreküpten litreye çevrilere cari fiyatı üzerinden —- önüne alınarak eksik alınan mallardan doğan tutarın —- olduğu, yine sözleşme süreleri kapsamında eksik —- eksik kalan tutarlara cari fiyatları üzerinden hesaplanan tutarın —göz önüne alınarak hesaplama yapıldığında — cezai şart hesaplanmıştır. İki ürün gurubunda toplamda —- hesaplama yapılmıştır…. ”
Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Dava dosya kapsamı itibariyle davalı yandan fazlaya ilşkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile — talepte bulunulmuştur.Dosya kapsamına ibraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkil yönünden — cezai şart alacağının istenilebilirliği tespit edilmiştir.Bu nedenle dava değerinin — bedele yükseltilmesi için, —- bedel üzerinden açılan davayı ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER
*Davalı tarafa gönderilmiş —
*Taraf şirketlere ait —
*Davacı şirketin ticari defterleri,
*Bilirkişi raporları
İNCELEME VEGEREKÇE :
Dava, bayii davalının taahhüt edilen miktarda ürün alınmaması nedeniyle uğranılan zararın cezai şartın tahsili ile tazmini istemine ilişkindir.
Davacı — tarihli—– sözleşmesi imzalandığı , sözleşme süresinin — olduğu, dosyaya sunulan ve davalı tarafça imzalanan —-tarihli taahhütnameye göre davalı taahhüt ettiği her —— —- tahhaüt ettiği anlaşılmaktadır. Sözleşme beş yıl sonunda yenilenmeyip son bulmuştur.
Davacının talebi bayinin taahhüt gereklerini yerine getirmediği ve sözleşme uyarınca uğranılan zararın tazmini için sözleşme uyarınca cezai şartın hesaplanarak davalıdan tahsili talep etmiştir.
Uyuşmazlık davalının bayilik sözleşmesi süresince eksik alım yapması nedeniyle —- yerine getirilmemesinden dolayı davalı tarafın sözleşmenin geçerli olduğu yıllar itibariyle cezai şart ödemek zorunda olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya talimat yolu ile bilirkişiye verilerek davalının taahhüt ettiği ve eksik kalan tonajın hesaplanmasına ilişkin raporu dosyaya sunulması istenmiş, bilirkişi dosyaya sunulan ——-kayıtları ve davacı ticari defterleri incelenmek suretiyle raporunu dosyaya sunmuştur. Davalı davaya cevap vermediği gibi talimat mahkemesine de ticari defterlerini sunmamıştır.— tarihli bilirkişi raporunda davalının taahhüt ettiği eksik kalan tonajlar hesap edilmiş,— davalının hiç ürün satın almadığı ve eksik kalan toplam miktar —olduğu ve cezai koşul hesaplandığında— cezai koşul tutarının davacının talep edebileceğine dair rapor sunmuştur. Raporda sözleşme süresince eksik kalan diğer yıllara ilişkin — ve cezai koşul tutarları hesap edilmiş ancak davacı davasını —tarihinde ıslah ederek —- bedel üzerinden davanın kabulünü talep etmiştir.
Cezai koşul borçlunun, asıl borcunu ilerde, hiç veya gereği gibi ifa etmediği takdirde alacaklıya karşı ifa etmeyi önceden taahhüt ettiği edime denir. Bu nedenle cezai şart, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlâli ile doğabilecek olan fer’î bir edimdir. Borçlu cezai şart ödemeyi taahhüt etmişse, artık alacaklı herhangi bir zarara uğradığını iddia etmek veya zararının şümulünü ispat etmek zorunda kalmadan, tazminat elde etme imkânını bulacaktır. Cezai şartın kararlaştırılabilmesi için asıl borcun mahiyeti önemli değildir; bir verme borcu kadar, yapma veya yapmama borçlarında da cezai şart kararlaştırılabilir.Cezai şartın, Kanun’daki ifadesi ile ceza koşulunun istenebilmesi için sözleşmede buna ilişkin bir hüküm bulunması gerekir. Sözleşmede kararlaştırılmamış olsa dahi temerrüt hâlinde TBK’nın 125/I. maddesi hükmünce alacaklı gecikme tazminatı talep edebilir ise de, ceza koşulunun istenebilmesi için sözleşmede bununla ilgili açık hüküm bulunması şarttır. Taraflar arasında yer alan bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütnamede cezai şart açıkça kararlaştırılmıştır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme elverişli olduğu ve yukarıda yapılan açıklamalar sonucunda davacının davalıdan cezai koşul talebinin yerinde olduğu , davalının davaya cevap vermediği gibi ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı inkar kapsamında kalan savunmalarını ispat edemediği anlaşılmakla, davacının ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne,ıslah edilen — ıslah edilen miktar için — üzerinden ıslah tarihi — tarihinden itibaren, dava dilekçesindeki talep edilen —üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
– Islah edilen — ıslah edilen miktar için — üzerinden ıslah tarihi — tarihinden itibaren, dava dilekçesindeki talep edilen —- üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 19.584,00-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 426,94- TL harç ile 4.468,88-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 14.688,18- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan posta masrafı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.454,25- TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 426,94-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 4.468,88-TL ıslah harcı olmak üzere harç toplamı 4.958,02-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına;
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 28.517,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022