Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/767 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2021/767

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı —- dosyası ile İcra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile —- araçların hasarlarının kayıt altına alınarak araçların doğru ve hızlı hasar tespitinin müvekkilinin —- tarafından yapılması ve müşterilere en uygun —-çözümlerinin sunulmasının amaçlandığını, sözleşme ile davalıya araç, bakim, onarım ve hasar hesaplaması için — değerlendirme sistemi üzerinden kullanım hakkı verildiğini, sözleşmenin—başlıklı kısmında davalının müvekkilinden aldığı hizmetin karşılığı olarak yapılacak fiyatlandırmanın ve ödemenin nasıl olacağının kararlaştırıldığını, buna göre davalının müvekkili şirkettin verdiği hizmetten yararlanabilmek için —- servis üyeliği şartı ile her üyelik için 50,00TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca açılan dosya sayısına göre ek bir ücret eklenerek faturalandırma yapılacağının da sözleşme ile kararlaştırıldığını, dosyaya sunulan e-mail yazışmalarında da ödemenin ve fiyatlandırmanın nasil yapılacağı konusunda tarafların mutabık kaldığını beyanla, davalının haksız itirazı ile takibin devamına, asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
•Davacının—–ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
•Davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde,—– tarihi itibarıyla davalıdan 20.796,32 TL. alacaklı olduğu,
•Davalının resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği,
•Davacının icra takibindeki 20.796,32 TL. lik asıl alacak talebinin yerinde olduğu,
•Davacının 03.02.2020 icra takip tarihi İtibarıyla işleyecek ticari temerrüt faizi talep edebileceğini bildirir görüş ibraz etmiştir.
İsticvap olunan davalı —- eden yetkilisi … beyanında; kendisinin şirketteki paylarını tamamını devir ettiğini,—– devre ilişkin bir kayıt olmadığını, ——- başvuru aşamasında olduğunu, kendisinin davacı şirket ile —– olmadığını,—– önceden şirkette olduğunu, önceki yetkili olduğunu, sözleşmenin mevcut olduğunu ancak kendisi ile alakasının olmadığını, kendisinin yönetici olduğu dönemde bu sözleşmenin yapılmadığını, daha önceki dönemde yapıldığını, kendisinin döneminde karşı taraftan hizmet aldıklarını, davacı taraf ile çalışıldığını, hizmet aldıklarının doğru olduğunu, ancak şirkete ne kadar ödeme yapıldığını veya davacının ne kadar alacağı olduğunu bilmediklerini, şirket defterlerinin şirket merkezinde olduğunu, incelemeye neden sunulmadığını bilmediklerini, kendisinin şirketi devir ettiklerini, şirket merkezinin —— isimli yeni devir alan kişi bulunduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER
*— Esas sayılı icra dosyası
*Davacı ——–kayıtları
*Taraf şirketlere ait —- (vergi kayıtları) formları
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Huzurdaki dava, İtirazın İptali ( Ticari Satımdan Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasıdır.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan—- karşılığı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalı aleyhine —
Davacı dava dilekçesinde davalıya ticari hizmet verildiğini, verilen hizmetlerin karşılığını alamadığını ,davalıdan cari hesap ekstresi nedeni ile alacaklı olduğunu iddia etmiştir.
Davalı ise süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İcra dosyası celp edilmiş ve yapılan incelemede davacı davasını 1 yıllık dava açma süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflara ait uyuşmazlık yıllarına ilişkin ——- kayıtları celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Davacının alacağının olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterlerinin delil olarak dayanıldığı anlaşılmış ve mahkememizce taraflara ticari defterlerini incelemek üzere bilirkişi inceleme yaptırıldığı, davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalı şirketin ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın——– ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler,—-makul bir süre içinde yapacakları incelemede—-hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, ——— kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya —– ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, —- gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı ——— ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ———–olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında ”—- —-ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı —-olarak değiştirilmiş olup, bu değişiklik ——–ilan edildiği görülmektedir.Davacı yanın kayıtlarına göre davalıdan 20.796,32 TL alacaklı olduğu, davalının verilen süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, şirket yetkilisi mahkememizce isticvap edilmiş, davacı ile yetkilisi olduğu şirketin ticari ilişkisi olduğunu, davacının ne kadar alacaklı olduğunu bilmediğini, defterlerin neden ibraz edilmediğini bilmediğini beyan ettiği anlaşılmakla, davacının davalıdan —– alacaklı olduğu kanaatine varılmış, davalının itirazının haksız olduğu bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut olduğunda ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.
Eldeki davada, dava konusu nakdi kredi alacağı likit (belirlenebilir) olup hükme esas alınan miktar üzerinden davacı yararına ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir —
aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2— Esas sayılı takip dosyasında takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 20.796,32-TL üzerinden ticari faizi ile DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 20.796,32-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 1.420,59 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 251,25 TL (icra müd yatırılan 103,98 TL) toplamı 355,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye1.065,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.094,75TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 251,25 TL harç toplamı 1.346,00 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—- göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.