Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2021/760 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/570
KARAR NO: 2021/760
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
HARCA ESAS DEĞER:3.443934,62-TL
DAVA TARİHİ: 16/07/2020
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı dava dilekçesinde;Müvekkili ——– imzalandığını, diğer davalıların da bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borçluların imzalamış oldukları kredi sözleşmelerine aykırı davranarak müvekkil bankadan kullandıkları kredi borcunu geri ödememeleri nedeniyle—-ihtarnamesi keşide edilerek, ihtarnamedeki yazılı takibe konu krediden kaynaklanan tutarın ödenmesi talep edildiğini, söz konusu ihtarnamelere rağmen borçluların müvekkil bankaya olan borçlarını ödememeleri üzerine —— Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, davalı borçlular söz konusu takipte, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu itirazlarının herhangi bir yasal dayanağı , sadece takibi uzatma amaçlı olduklarını, zira davalının itiraz ettiği borç bankamız kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde asıl borca, faize ve faiz oranına da itiraz edilmekteyse de; davalıların müvekkil banka ile imzaladıkları—–sonucunda ticari krediler tahsis edilmiş ve kullandırıldığını, müvekkil banka ile imzaladıkları kredi sözleşmelerinde belirlenen faiz oranları da tarafların serbest iradesiyle kararlaştırıldığını,—— uygun olarak temerrüt faizi talep edildiğini, bu nedenle davalının serbest iradesiyle imzaladığı kredi sözleşmelerindeki faiz oranlarına ve bu oranlar üzerinden işleyen faiz tutarlarına itiraz etmesi, sadece itiraz etmek için yapıldığını, hiçbir dayanağı bulunmayan kötüniyetli itirazlar olduğunu, davalı tarafça tüm dosya borcuna itiraz edilmişse de borçlularla imzalanan—- faizin gider vergisinin —- tarafından ödeneceği düzenlenmiş olup, bu nedenle davalının bu yöndeki itirazlarının da reddi gerektiğini, bu nedenlerle,——- ile başlatılan icra takibine vaki tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalının % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalıların davacı tarafa herhangi bir borcu olmayıp, davalılarca borç ile birlikte borcun tüm ferileri olan faiz ve faiz oranlarına da itiraz edildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde her ne kadar faiz oranlarının taraflarca serbest iradeleri ile düzenlediklerini iddia etmişse de bankalarla yapılan kredilerde kredi kullananlara böyle bir hakkın verilmediği çok açık bilindiğini, bankalar tarafından tek taraflı olarak faiz oranı belirlendiğini, kredi kullanmak zorunda olana bu durumun dayatıldığını, sözleşen iki özel hukuk kişisinden birine, uygulanacak faiz oranını tek taraflı belirleme hakkı tanınması kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olduğunu, bu çerçevede, bankaya tanınan bu hakkın bankacılık faaliyetinin niteliği, TBK md 26’da yer alan sözleşme özgürlüğü, sözleşmeyle bağlılık, Türk Medeni Kanunu (TMK) md 2’de yer alan dürüstlük kuralı, TBK md 27’de yer alan (5.1) ahlaka aykırılık, (5.2) emredici kurallara aykırılık, (5.3) kişilik haklarına aykırılık, (5.4) kamu düzenine aykırılık kavramları ve TBK md 20-25 çerçevesinde (6) genel işlem şartı niteliği bakımından hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu, bankaların genel kredi sözleşmeleri eliyle temerrüt faizini tek taraflı belirleme hakkına sahip olmaları TBK md 27 ve md 25 hükümlerine aykırı olduğunu, bankaların sektörel bir uygulama olarak genel kredi sözleşmelerine aynı yönde hükümler koyduğu bir ortamda kredi alanın böyle bir sözleşme imzalamasının sözleşme özgürlüğü ile bağdaşmadığını, temerrüt faizi oranının belirlenmesini münhasıran alacaklı bankaya bırakan sözleşme hükümleri TBK md 27’de yer alan birden çok nedenle kesin hükümsüz olduğunu, bankaların genel kredi sözleşmeleri eliyle, kamu gücü ayrıcalığına sahip kılınan devletin dahi sahip olmadığı bir hakka sahip olmasının kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı banka ile davalı —- arasında imzalanan—- tarihinde davalı—— borçlu, diğer davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacı bankanın, davalıların genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi hükümlerine dayalı olarak, icra takip tarihi itibariyle davalılardan kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nun 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen — — incelenmesinde;
———— tarihi itibariyle tüm borçlulardan ve sorumlu olduğu asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar, temerrüt faizleri, faizlerin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ödenmesi için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalılar vekili vekili tarafından yapılan takibe “borca ve ferilerine” itiraz edildiği, icra dosyasının kapsamının incelenmesiyle itirazın yasal süre içerisinde yapıldığı Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda belirlenmiştir.
Mahkememizce, davacı banka ile davalılardan —- imzalanmış olup, bilahare —– yükseltildiği, söz konusu sözleşmede diğer davalılar —— maddesi çerçevesinde;
——- artırım yapılmak suretiyle her biri için toplam —– limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, kefillerin kefalet tutarlarına ilişkin bölümlerin el yazılarıyla —- yazılarak imzaladıkları anlaşılmıştır.
Davacı banka ile davalı—- arasında imzalanan ve diğer davalıları müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu —–dayalı olarak davacı bankanın davalılardan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak,faiz ve gider vergisinin miktarının belirlenmesi, akdi ve temerrüt faiz oranlarının ve uygulama tarihlerinin belirlenmesi, davacı bankanın davalılardan kimden ve ne sebeple icra takip tarihi itibariyle ne miktarda alacaklı olmasının belirlenmesi, icra takip tarihinden sonra varsa —– herhangi bir nedene dayalı bir ödemenin bulunup bulunmadığı, varsa bunun alacak miktarına etkisinin tespiti için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
——tarihli raporlarında özetle;
“Davacı —- dahilinde davalı firmaya — kullandırıldığını, diğer davalılar —– aynı limit dahilinde sözleşmede kefil olarak imzasının bulunması nedeniyle, kendi temerrüt tarihlerinde aynı limit dahilinde söz konusu banka alacaklarının ödenmesinden davalı şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan iki adet taksitli krediye ilişkin hiçbir tahsilat sağlanamadığını, davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacak tutarlarının ödenmesi talebiyle davalılar aleyhinde—- tarihinde başlattığı icra takibine konu hesaplanan alacak tutarlarının;—-, olarak hesaplandığı, ——- davacı banka davalılar hakkında—- tarihinde başlattığı icra takibine konu talep edilebilir alacak tutarlarının tespitlerimiz doğrultusunda; —- olduğu, davacı bankanın icra takip tarihinden itibaren, tespit edilen alacağın yanı sıra —- talep edebileceği, asıl borçlu davalı —-yanında, diğer davalılar —- müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu borçların ödenmesinden davalı asıl borçlu ile birlikte müteselsilen sorumlu bulunduğunu, dava dışı —- davacı bankaya, söz konusu kredi bedelleri nedeniyle kefaleti nedeniyle ——–gereğince, kredi alacağına ilişkin takip sorumluluğunun kredi veren bankada olması ve yaptığı tahsilat oranında—-iadede bulunulacağı göz önüne alınarak icra takibinde talep edilen alacağa yönelik bir etkisinin bulunmadığı, itirazın iptali davasının süresi içinde açılmış olması, alacaklının talepte bulunması, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesinin gerektiği, borçlunun itirazının haksızlığının takdiri —-olmak üzere, dosyadaki verilere göre, diğer şartların oluştuğunun görüldüğü” olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilerek bilirkişi kurulundan itirazları karşılar nitelikte ek rapor alınarak bilirkişiler —tarihli ek raporlarında özetle;
“Davacı banka vekilinin — sunulan bilirkişi dilekçesinde, —— tarihli bilirkişi raporuna karşı bir itirazlarının olmadığının, beyan edildiği, aynı dilekçede, rapora bir itirazları bulunmamakla birlikte kö yer alan faiz hesaplama tablosunun metin kısımlarında bazı maddi hata düzeltilmesinin talep edildiği, davalılar/vekili tarafından kök rapora yönelik herhangi bulunulmadığı, gerek davacı vekilinin beyan dilekçesinde yer alan hususlar vje yapılan incelemelerde, kök raporda yer alan hesaplamalara ilişkin kısmında bazı hatalı ifadeler yazıldığı, bunun dışında hesaplamaların, de yer alan doğru tarihler esas alınarak yapıldığı, bu nedenle de kök raporda yapılan hesaplamalar doğru kısmı düzeltilmiş tabloların bu rapor içeriğinde yer aldığı, bu tablodaki kök rapordaki hesaplamalardan hiçbir farkının bulunmadığı” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Mahkememizce davacı banka tarafından açılan işbu davada, davacı banka ile davalılardan — limit dahilinde — imzalanmış olup, bilahare — artırımla sözleşme limiti —– yükseltildiği, söz konusu sözleşmede diğer davalılar ——çerçevesinde;
—–
—-

— yapılmak suretiyle her biri için toplam —- limit dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, kefillerin kefalet tutarlarına ilişkin bölümlerin el yazılarıyla —— yazılarak imzaladıkları ve borçların vadelerinde ödenmemesi sebebiyle ———– gayri nakit alacak yönünden hesabın kat edildiği ve borçlulara tebliğ edildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporları ile özetlikle —–sayfasına, dava konusu —- nedeniyle,—-günlü icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın, davalı asıl borçlu müşterek ve müteselsil kefillerden——– dosyaya —–olup, davalı yan tarafından kredinin kullanılmadığı veya borcun ödendiği ileri sürülmemiştir. Bu nedenle bilirkişinin kredi borcu miktarının tespiti konusundaki raporları dosya kapsamı ile uyumlu olduğu Mahkememizce benimsenmiştir.
Dava konusu kredi sözleşmesi hükümleri gereğince asıl borçlu ve kefillerin sorumluluğuna ilişkin——, davada müteselsil kefil ve borçluların sorumlu oldukları sorumluluklarına ilişkin düzenlemelere göre davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin kefalet limitinde kalan borçları nedeniyle sorumlu oldukları Mahkememizce talep edilen miktarın sorumluluk limitlerini aşmadığı benimsenmiştir.
Davalı taraf kredi sözleşmesi ile, faiz oranının davacı bankaca tek taraflı belirlenmesinin kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olduğu —– kurallarına aykırı olduğunu ileri sürmüşler ise de, davalı kredi borçlusu şirket tacir olup, davacı bankadan tacir olması sebebiyle, tacirler arasındaki ilişkide—- ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceği ve sözleşme ile kararlaştırılan akdi ve temerrüt faiz oranının hukuka aykırı olmadığı açıktır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, bilirkişilerin de raporda belirttiği gibi, akdi faiz oranı yıllık—– belirlenmiş ise de, Mahkememizce —- dikkate alınarak takip tarihi itibaren bankaların ticari mevduata uyguladıkları faiz oranları, hak ve nesafet kuralları ile —– belirtilen akdi ve temerrüt faiz oranlarına ilişkin sınırlamalar kullanılarak yürürlükteki faiz oranları karşısında bilirkişilerin uygulanması gereken faiz oranına müdahale edilerek takip tarihinden itibaren uygulanması gereken faiz oranı maddi hata sonucu kısa kararda yıllık—–olarak belirlenmiş ise de, bu oranın maddi hataya müsnenit olup, gerçekte takip tarihi itibariyle uygulanması gereken faiz oranının —– Maddeleri gereğince;
Mahkememiz tarafından icra takibinde takip sonrası uygulanması istenilen faiz oranına — olduğu, takip tarihindeki sözleşme hükümlerine göre tespit edilen faiz oranı bilirkişi kurulu tarafından — olarak tespit edilmiş ise de, yine raporda belirtildiği gibi dava konusu kredinin akdi faiz oranına dosyaya sunmuş bulunan iskonto işlemlerinde fiilen bankaca uygulanan akdi faiz oranının yıllık — olduğu, — — gereğince tespit edilmiş bulunan işbu akdi faizin, —- Maddesi gereğince hesaplanacak temerrüt faizine akdi faiz oranının iki katını geçemeyeceğine ilişkin genel hükümlerdeki düzenleme ve işbu düzenlemenin —– Maddesi ile getirilmiş bulunan üst sınır ile sınırlanmış olmasının, faize ilişkin düzenlemelerin mahkemece rezen dikkate alınacağına ilişkin—-da göz önünde bulundurularak, akdi faiz oranının iki katını temerrüt faiz oranı aşamayacağından uygulanması gereken temerrüt faizinin— oranını aşamayacağı benimsenerek Mahkememizce, —- tarafından genel ahlak ve adaba aykırı düzenlemelerin ve fahiş yararlanmaların— sınırlandırılabildiği de göz önünde bulundurularak yasa koyucunun işbu Mahkememizce benimsenen — Maddesi ile getirdiği genel sınırlamanın ticari kredileri de kapsadığı Mahkememizce benimsenmekle icra takibinde talep edilen faiz oranına müdahale edilerek takipten itibaren yıllık —- faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve icra takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faiz uygulanması benimsenmiş ve kısa kararda yapılan maddi hata bu şekilde düzeltilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a-Davalıların — Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın,—- üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —-oranında temerrüt faizi ve işbu temerrüt —–uygulanmak suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla birlikte DEVAMINA,
b-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-)Davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla —-Maddesi gereğince asıl alacağın % 20 oranına isabet eden ——-icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-)Karar ve ilâm harcı olan ——- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)—- arabuluculuk ücretinin DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-)Davanın kabul edilen miktar yönünden;Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde —— vekâlet ücretinin DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-)Davacı tarafça yatırılan— harçlar toplamı, — posta+tebligat giderleri, —- bilirkişi ücretleri ki toplam — yargılama giderlerinden davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak toplam ——— yargılama giderlerinin DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE, BAKİYE KISMEN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
7-)Red edilen miktarı yönünden;Davalılar vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekâlet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALILARA ÖDENMESİNE,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——– ilgili dairesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2021