Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/569 E. 2022/361 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/569 Esas
KARAR NO : 2022/361

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari hizmet ilişkisi içerisinde, davalı şirkete ait “————– gerçekleştirilmiş, hizmet bedelleri için —— üzerinden anlaşılmış, cari hesap üzerinden alacak ilişkisi yürütülmüş, faturaları düzenlenmiş, davalı şirket tarafından da dava konusu hariç olmak üzere TL olarak ödemeler yapılmıştır. Ancak; en son gelinen aşamada davalı şirket borçlarını ödemeyi aksatmış, uzun zaman boyunca bakiye fatura alacağımızı ödenmediğini, Cari hesabımız, ——tutarında———–kısmı nedeniyle bakiye alacak gösterdiğini, mevcut alacağı davalı borçlu tarafça, tüm görüşmelere rağmen ödenmemesi üzerine, alacağımızın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine —— ile icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, söz konusu icra takibimize davalı borçlu tarafça haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, icra Müdürlüğünce de itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu tarafın—–Esas sayılı dosyasında vaki itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— ilamsız icra takibi ile müvekkil aleyhine —— bedeli bulunan bir icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi yer aldığını, ödeme emrinde borcun sebebinin yazılı olmaması ve ayrıca faiz oranının belirtilmemiş olması ödeme emrini İcra İflas Kanunu’na aykırı hale getirdiğinden, müvekkile gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğu aşikar olduğunu, geçerli bir icra takibinin varlığı açısından usulüne uygun bir ödeme emrinin gönderilmiş olması aranmadığını, ayrıca itirazın iptali davasının açılabilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğunu, müvekkile gönderilen usulsüz ödeme emri neticesinde hukuka uygun ve geçerli bir icra takibi başlatılmadığından itirazın iptali de istenemeyeceğini, bu yönleriyle usulüne uygun bir ödeme emri olmadığından davanın usulden reddi gerekiyor ise de bu durumda özellikle ödeme emrinde faiz oranına yer verilmediğini, ödeme emrine itirazı haklı kıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin bu yönüyle reddi gerektiğini, İşbu sözleşme neticesinde müvekkil tarafından zamanında yapılan ödemelerle cari hesap kapatıldığını, davacı tarafın mevcut herhangi bir alacağı bulunmadığını, müvekkil tarafından tüm ödemeler yapılarak kapatılan cari hesap; kötü niyetli davacı tarafından kur farkı öne sürülerek kapatılmadığını, henüz ödenmemiş borç bulunuyormuş gibi gösterilerek haksız kazanç sağlanmak amaçlandığını, davacı tarafından sözleşme uyarınca yapılması gerekmesine rağmen yapılmamış veya ayıplı olarak ifa edildiğini————- aldırılmasına rağmen aktif hale getirilmemiştir,
——- kazanım yanlış hesap yapılarak kurulduğu günden beri aktif çalıştırılamamıştır ve sökülmek zorunda kalınmıştır,
—————- hatasından dolayı sürekli ——– patlatmış, müvekkil firma tarafından tamir ettirilmiştir———- ve mevcut —— çalıştırılmak zorunda bırakılmıştır, ——– kısaltmaktadır)
———yapılarak———– yaşanmasına sebep olmaktadır,
TBK md. 227 uyarıca sahip olduğumuz seçimli haklardan olan ayıp oranında satış bedelinden indirim hakkını defi olarak kullanıyoruz. Bu çerçevede gerçekleştirilecek keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde davacının ayıplı ve eksik ifaları nedeniyle müvekkilin uğradığı zararın tespit edilerek satış bedelinden indirilmesi gerektiğini, işbu haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu itirazın iptali davasının usulden reddine, satış bedelinin indirilmesine haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
Ayrıntıları yukarıdaki bölümlerde arz edilen davacı ve davalı tarafından ibraz
edilen ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemelerde;
Davacı —— davalı—- tarihinde ——– nolu
——– yapılan —— uygulamasının—– verimliliği göz önüne alınarak yenilenmesini ve tüm müşavirliğini” kapsayan —- teklifte belirttiği koşullar çerçevesinde —— ödeneceğinin kararlaştırıldığı,
Davacı —–. tarafından davalı ——- hakkında —– bakiye fatura alacağı—- geçmiş gün faizi olmak üzere ——– tutarında ki toplam alacağın tahsili talebi ile ———-Esas sayılı dosyası ile——- tarihi itibariyle takibe geçtiği, takibin:———–tutarında iş yapım bedeli faturasının ödenmeyen —– bakiye borcuna istinaden açıldığı, Tarafların ticari defter kayıtlarında —— takip tarihi itibari ile;
-Davacının ticari defter kayıtlarında davacı—— davalı şirketten ————–alacaklı olduğu,
– Davalının ticari defter kayıtlarında taraflar arasında herhangi bir borç-alacak bakiyesinin olmadığı, Buna göre tarafların cari hesapları arasında ——–. fark olduğu, Yukarıdaki bölümde arz edilen —————farkın davalı kayıtlarında olup da davacı kayıtlarında bulunmayan davalı tarafın kur
farkı kayıtlarından kaynaklandığı, davalı kayıtlarında yer alan ——-tutarındaki kur farkı kayıtları ile ilgili olarak dosya muhteviyatı belgelerden davalı tarafından
fatura düzenlenmediği anlaşıldığı,
*Sayın Mahkemeniz tarafından davalının kur farkı değerlemeleri ile ilgili olarak fatura düzenlenmesinin gerektiği, bu sebeple davalının kur farkı kayıtlarının kabul edilmemesi halinde davacının davalıdan —-. alacaklı olacağı, bu alacağa takip talebinde ———işlemiş faiz talep edebileceği,
* Sayın Mahkemeniz tarafından davalının kur farkı değerlemeleri ile ilgili olarak fatura düzenlenmesinin şart olmadığı, bu sebeple davalının –değerlemesinin kabuledilebileceğinin kabulü halinde ;
** Sayın Mahkemeniz tarafından kur farkı değerlemeleri ile ilgili olarak fatura
düzenlenmesinin şart olmadığı, bu sebeple davalının kur farkı değerlemelerinin kabul
edilebileceğinin, davalı tarafından yapılan ödemelerin çeklerin verildiği tarihdeki kur
üzerinden——– hesaplanması gerektiğinin kabülü halinde davacının davalıdan
23.414,86 TL alacaklı olacağı, bu alacağa takip talebinde 8.415,88 TL işlemiş faiz talep
edebileceği,
**Sayın Mahkemeniz tarafından kur farkı değerlemeleri ile ilgili olarak fatura
düzenlenmesinin şart olmadığı, bu sebeple davalının kur farkı değerlemelerinin kabul
edilebileceğinin, davalı tarafından yapılan ödemelerin çeklerin ödeme tarihlerindeki kur
üzerinden —–karşılıklarının hesaplanması gerektiğinin kabulü halinde davacının davalıdan —- alacaklı olacağı, bu alacağa takip talebinde —-işlemiş faiz talep edebileceği hususları, bildirir görüş ibraz etmişlerdir.
DELİLLER
*——— Esas sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait ———-
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇESİ
Dava, İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacı ve davalı arasında ‘’————– bulunmadığı , davacının hizmet edimlerini eksik yerine getirip getirmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için;
a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde —– hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından süresinde borca itiraz edildiği,—– tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalıların yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun belirlendiği davanın taraflarının ——– ile ilgili ——— bildirdiği, Tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı ve ayıp iddiasını ispatlayamadığı, mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara ve faizine ilişkin açıklama ve değerlendirmelere mahkememizce de itibar edildiği ve takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- asıl alacak ve —– işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— alacaklı olduğu, ayrıca davalının ilgili faturalara yasal süre içersinde itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin belirlenen miktarlar itirazın iptali, takibin belirtilen miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının ——esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin ——– alacak ve 15.651,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.199,03-TL alacak üzerinden devamı ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2- Alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli —— davacı tarafça peşin olarak yatırılan—– toplam 2.687,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.356,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davanın kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile ———bütçesinden ödenen—–arabuluculuk ücretinden 496,45-TL’nin davalıdan, 823,55 TL ‘nin davacıdan tahsili ile ———- Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ———— yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen ——-ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan.—-harç gideri toplamı ——- davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———–esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 8.495,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 2.486,75 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 1.551,48 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 13.277,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.