Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2021/722 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/545 Esas
KARAR NO : 2021/722

KARAR TARİHİ : 15/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu taraf aleyhinde—— —-dosyası kapsamında fatura alacağından kaynaklı icra takibi başlatıldığını, davalıya 10.09.2019 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri tebliğ edildiğini, sonrasında davalı vekili ——– tarihinde takibe konu faturalar —– herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulmasına sebep olduğunu, başlatılan icra takibine karşı, borcu bulunmadığından bahisle itiraz ederek takibin durmasına sebep olunması nedeniyle haksız itirazın iptali ve takibin devamı için davanın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından takibe konu edilen ———– davalının —-, —— kapsamında kullandığı ürünler olduğunu, bu sebeple müvekkili tarafından yapılmış—- ticari bir satış olduğundan huzurdaki davayı ikame etmeden önce —- tarihinde —- tarihi üzerinden— icra takibi yaptığını itirazları sonucu açmış oldukları itirazın iptali davasında, takip öncesi işlemiş olan faize yönelik bir talepte bulunmayarak fatura alacakları yönünden ( 3.055,93 TL ) takibin devamını istediklerini, müvekkilinin bu zamana kadar yapmış olduğu—- ücretini ödediğini, geçmiş döneme ilişkin ödeme —sunamadığını, borç ödendiği için davacının icra inkar ve kötü niyet tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız yere —- fatura için icra takibi yaptığını, İcra dosyası incelendiğinde bu alacağa—- faiz işlettiklerinin görüleceğini, İtiraz sonucu, itirazın iptali davasında takip öncesi işletilen faize yönelik bir talepte bulunmadıklarını haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra takibi nedeniyle dava konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davacı şirketin müvekkiline kötü niyet tazminatı ödemesi gerektiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—–Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin —— mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, ——— ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere —– tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında —– (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154),—— ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya—— sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği —– sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
——davalar, ———– —davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, —- ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir —-işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dava, fatura alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İlgili kurumlara yazılan müzekkereler sonucunda davalının——- olmadığı,—- tarihleri arasında—-serbest meslek kazanç defterine tabi —-yönünden herhangi bir mükellefiyet kaydına rastlanılmadığının bildirilmiş olduğu görülmüştür. Gelen cevabi yazılardan davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç itibariyle; yukarıda açıklanan sebeplerle davalının tacir olmadığı, dolayısıyla nispi ticari davalardan olmadığı, davanın türü itibariyle mutlak ticari davada olmadığı, dolayısıyla davanın Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalardan olmadığı, Mahkememizin görevsizliği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya — Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.