Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/544 E. 2022/743 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/544 Esas
KARAR NO: 2022/743
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı taraftan teslim alınan kusurlu emtiayı iade faturası düzenleyerek davalı tarafa gönderdiklerini fakat müvekkili aleyhine fatura bedeli olan —— tutarında alacağın tahsili amacı ile—— sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, müvekkili şirket muhasebesi tarafından —— tarihinde yapılan toplu ödemeler sırasında icra takibine ve davaya konu alacak tutarı kadar davalı şirkete sehven ödeme yapıldığını, ——yevmiye sayılı ihtarname ile sehven ödeme yapıldığının bildirildiğinden bahisle——dosyası ile birleştirme talebi ile birlikte takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalıya sehven ödendiği iddia edilen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava, —–istirdat istemli olarak açılmış,—- dava Mahkememizin —— sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve dosyanın—– sayılı dosyamıza gönderilmiş , işbu davanın Mahkememizin—–sayılı dosyasından tefrikine karar verilmiştir.
Mahkememiz —-ara kararı ile mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş —- tarihinde makine mühendisi bilirkişi refakate alınarak keşif icra edilmiş ve makine mühendisi bilirkişi ——— tarafından tanzim edilen —– tarihli rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle;”… Dava konusu —– seri no.lu yapılan test sonucunda davacı vekilinin dilekçesinde belirtmiş olduğu uçların —–işleme yapabilmesi gerektiği ancak uçların —– işleme yapabildiğinin belirtilmiş olduğu, Ancak yapılan test sonucunda uçların —– çalışması ile yüzey işleme yapabildiği ancak bazı ürünlerin yan yüzeylerinde toplu iğne başı kadar kısmi lekelenmeler oluştuğu, Aynı jantların daha uzun süre işlenmesi sonucunda jant yan yüzeylerinde sorun oluşmadığı, ancak bu durumun üretimin seri olarak yapılabilmesi için verimini düşüreceği ve davacının uçlardan almak istediği maksimum verimin alınmasına sorun teşkil edeceği, Dava konusu uçların davacı şirket ——-yerinde orijinal kutularında muhafaza edilmiş olduğunun görüldüğü, Bu anlamda test edilen ——-olarak değerlendirilmesi gerektiği, Söz konusu uçlara yönelik ilk parti teslim tarihi olan ——- bulunması nedeni ile uçların bu süre içerisinde kullanılıp kullanılmadığına ve —– tezgahında yapılan programlamada kısmi sorun olabileceği hususunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda ——– davalının üretmiş olduğu ürünün %70 oranında KUSURLU olduğu kanaatinin oluşmuş olduğu, bu kapsamda davalının sorumluluğunun ———- olması gerektiği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının olumlu- olumsuz değerlendirilmesi bakımından dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş tanzim edilen——–tarihli ek rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu ek raporda özetle;”… Davalı vekili tarafından uzmanlık alanı olmamasına rağmen tüm itirazlarının mühendislik konusu olduğu ve teknik anlamda itirazlarda bulunulmuş olduğu, İnceleme öncesi davalı vekilinin davacı vekili tarafından ve ara karar ile inceleme tarihi bildirilmesine rağmen yapılan incelemede hazır bulunmamış olduğu, Bu nedenle detaylı olarak yapılan işlemlerin adım adım raporda belirtilmiş olduğu ve söz konusu uçların ilk parti teslim tarihi olan—– tarihinden inceleme yapılan —— tarihine kadar davacı ———– bulunması nedeni ile uçların bu süre içerisinde kullanılıp kullanılmadığına yönelik tespit yapılamayacağından —– kusur değerlendirmesinde bu hususun dikkate alınmış olduğu, bu kapsamda tarafımdan bizzat makine ve uçlar ile işlemenin yerinde incelenerek zaman tutularak kayıt altına alınmış olduğundan söz konusu uçların uzun süreli kullanımda verimli çok kısa süreli olarak çalışması durumunda (olması gerektiği zaman diliminde ) üz olarak çıkartamaması durumunda davacının üretim planını aksatabileceği, Taraf vekilleri tarafından Kök Rapor görüş ve kanaatlerimi teknik olarak değiştirebilecek bilgi, belge ve doküman sunulmamış olması nedeni ile yukarıda belirtilen hususların Sn. Mahkeme tarafından değerlendirmeye alınmasını bunun haricindeki Kök Rapor , görüş ve kanaatlerin aynen devam ettiği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Dosya rapor tanzim edilmek üzere nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —-tarafından tanzim edilen —- tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”… Davacının, —- icra takibinin iptalinive de davalıya sehven gönderilen — faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesitalep ettiği,—- sayılı dosyası ile davalı tarafından davacı aleyhine — tarihinde başlatılan icra takibinde — asıl alacağın ödenmesi talep edilmiş olup, —- sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde — asıl alacağın ödenmesinin talep edildiği ve borcun sebebinin cari hesap ve fatura alacağı — olarak gösterildiği, dosyaya sunulan —- mal bedelinin—- olarak belirtildiği, İcra takibi aleyhine başlatıldıktan sonra davacı tarafından noterden —- tarihinde davalıya gönderilen —– numaralı ihtarnmame ile davacının satılan mala ilişkin ayıp ihbarında bulunduğunun kabul edilebileceği; ancak bu ihtarnamenin muhatabına (davalıya) tebliğ edilip edilmediğinin anlaşılamadığı, ayrıca icra takibinden sonra gönderilen bu ihtarname ile ayıp ihbarının ——- TBK m. 223/11, c. 2 hükmüne’göre “gizli ayıbdı satıcıya hemen/derhal bildirme külfetinin” yerine getirilmiş sayılıp sayılmayacağını takdirinin, münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, —— tarafından kök ve ek raporda faturaya konu edilen ve test edilen yedi adet yüzey sıvama torna ucunun gizli ayıplı olduğu; davalının üretmiş olduğu ürünün %70 oranında kusurlu olduğu; bu kapsamda davalının sorumluluğunun ——— hesaplanabileceği kanaatine varılmış olup eğer Sayın Mahkemece teknik bilirkişi tarafından kök ve ek raporda gizli ayıbın varlığı, davalının kusurunun bulunduğu kabul edilir ise bu halde icta takibinde “borcun sebebi” olarak gösterilen “cari hesap ve fatura alacağı—- bakımından davalının (alacaklının) alacağının ——olduğunun kabul edilebileceği; yapılan teknik tespitlerin takdirinin, münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, İstirdat talebi hususunda ise dosyaya sunulan —— ait dekont incelendiğinde davacı tarafından davalının banka hesabına ——– tarihinde ödendiği; ödeme açıklaması dikkate alındığında davacının hangi borcun ödenmesi amacıyla davalıya bu ödemeyi yaptığının açıkça ——- icra dosyası incelendiğinde dosya hesabına ilişkin belgeden ———- tarihinde ödendiğinin anlaşıldığı, Tüm bu incelemeler neticesinde bu ödemenin davacı (borçlu) tarafından sehven yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı, takdirin, münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
İddia, savunma , celp edile bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinden;
Taraflar arasında, üretimini davalı ——- tarafından yapılan—– davacı —– hususunda ticari ilişki bulunduğu sabit olup, davacı tarafından—– ayıplı olduğu, ancak sehven ödeme yapıldığı iddiası ile huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından davaya konu emtianın —- tarihinde davacıya teslim edildiği ve —– tarihinde icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından borca itiraz ile takibin durduğu, ancak —- tarihinde toplu ödemeler yapılırken —–sehven gönderildiği iddiası ile davacı tarafından —-tarihli ihtarname ile bedel iadesi talebini içeren ihtarname keşide edilmiş ve neticede huzurdaki dava açılmıştır.
TBK 223. Maddesinde; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
TBK 227. Maddesinde; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır…”
TTK 18. maddesinde;”…(3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır…”
TTK 23. maddesinde;”…c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Düzenlemeler karşısında somut olay incelendiğinde; Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile satıma konu 7 adet torna ucunda gizli ayıp bulunduğu tespit edilmiş ve elde edilen faydada kusur oranında azalma bulunduğu tespit edilmiş ise de dosyada mübrez delillerden ayıbın derhal bildirilmesini ve bildirim usullerini öngören TTK 18, 23 ve TBK 223. Maddeleri kapsamına uygun şekilde bildirim yapılmadığının anlaşıldığı, bu halde davacının ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi talebinde bulunamayacağı; ancak davacının TBK m. 227/1l hükmüne göre genel hükümlere göre zararını talep hakkı bulanabileceği anlaşılmıştır.
Bu kapsamnda yapılan değerlendirmede; Mahkememizce keşfen alınan bilirkişi raporu ile ——– adet torna ucunun üretimden kaynaklanan %70 kusurlu bulunduğu tespit edildiği, raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla raporda belirtilen teknik kısım yönünden raporun Mahkememizce benimsendiği, ancak somut olayda —– adet torna ucuna ilişkin ayıp iddiasında bulunulmasına karşın alınan bilirkişi raporlarında —- torna ucu üzerinden hesap yapıldığı, ayrıca takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme bulunmasına karşın alınan hesap raporlarında buna uygun hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından alınan raporlara bu yönüyle itibar etmek mümkün olmamış, teknik bilirkişi raporundaki teknik görüşe itibar edilerek hesaplama Mahkememizce yapılmıştır.
Bu halde dosyada mübrez faturada; —– olarak belirtildiği, —- adet torna ucu yönünden ayıp iddiasında bulunulduğu ve emtianın %70 oranı ile kusurlu bulunduğundan; —- —– olduğu, bu halde davalı ——– takip tarihi itibariyle —– asıl alacak üzerinden takip başaltılması halinde —— Başvurma harcı, —– vekalet ücreti alacağının doğduğu, —-yapılan ödeme dikkate alındığında takip tarihi ile ödeme tarihi arasında —-faiz işleyeceği, bu halde ödeme tarihi itibariyle tüm ferilerle birlikte toplam dosya kapak hesabının —- olduğu, davacı tarafından —- ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacı ——- tarafından — fazla ödeme yapıldığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile ——– alacağın tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE ——alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 18,18-TL harçtan, peşin alınan 90,87-TL’nin mahsubu ile bakiye 72,69 -TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3A-)Davayı kabul-ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 66-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3B-)Davayı kabul-ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.254,00 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 266,19-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davanın ret edilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca —— vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 561,57-TL harç ve 2.258-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 3.381,14‬-TL yargılama giderinden davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak toplam 169,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafça yatırılan 11,50-TL vekalet harcından kabul-ret oranına tekabül eden 11,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 22/11/2022