Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2021/233 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/468 Esas
KARAR NO : 2021/193
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve davalı firma arasındaki ticari ilişkin nedeniyle, davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, davalı şirket adına düzenlenmiş e-arşiv faturalar ve cari hesap mesnet gösterilerek alacağın tahsili amacıyla —— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin yapıldığını, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, takip tutarı kadar alacaklı olduklarını, bu durumun yasal defterlerinden anlaşılacağını, ayrıca mükellefin —- üzeri mal ve/veya hizmet alımlarınI ve satışlarını bildirme yükümlülükleri olduğundan ilgili —— da alacaklı olduklarının ortaya çıkacağı, arabuluculuk yönünden yaptıkları girişimden de sonuç alınamadığını dermeyan etmiş açıklanan nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığından; HMK. m. 128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları davalının inkâr ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline lişkindir.
—- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı ve davacı şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —- celp edilmiştir.
Davacı ve davalı tarafa ait — ilişkin ticari defter ve kayıtlarının Mahkememize ibrazı için —- nolu ara kararı tesis edilmiştir. Ara karar ile birlikte ihtaratlar, davalı şirkete Tebligat Kanunu md. 35 uyarınca tebliğ edilmiştir.
Davacı taraf ticari defterlerini sunmuş, davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için sunmamıştır. Ticari defterini ara karara rağmen sunmayan davalı taraf, davacının defter içeriğini HMK. m.222/3 uyarınca kabul etmiş sayılacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —–Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların —— yılına ait ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, BA-BS formları ilgili —- edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini ara karara rağmen ibraz etmemiştir. —– tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize sunulmuştur. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Davacının yasal defterlerine ilişkin bilgi ve belgeleri bilirkişi incelemesine sunduğu, davalının sunmadığı, davacının e-defter sistemine geçtiği, —-yılına ait yevmiye ve defteri kebirin e-defter beratlarının bulunduğu, —-yılına ait envanter defterinin noter tasdikinin zamanında ve yasal mevzuata uygun yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve sahibi lehine delil oluşturduğu kanaatinin oluştuğu, — yılı için davacının, yasal defter kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi — itibariyle tamamı asıl alacak olmak üzere — dosyaya ilgili —-tarafından sunulan taraflara ait Ba/Bs formlarına göre de davacının davalıya mal sattığı ve bu satışla ilgili faturaların taraf yasal defter ve kayıtlarına yansıdığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki işlemin ticari nitelik taşıdığı, dolasıyıyla, takip tarihinden itibaren alacağın tahsil ve tasfiye olunacağı tarihe kadar avans faizi —-talep edebileceği… ” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, dosyada mübrez —-formları, davacı tarafın ticari defter içeriği, dosyada yer alan faturalar, ——– tarafından tanzim edilmiş bilirkişi raporu dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacının ticari defterini bilirkişi incelemesi için ibraz ettiği, davalının ara karara, ihtarata ve yapılan tebligata rağmen—— ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için Mahkememize ibraz etmediği, ara karara rağmen ticari defterini ibraz etmeyen davalının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 222/3 gereğince davacının ticari defter içeriğini kabul ettiği, BA-BS formlarına göre davalının davacıdan mal satın aldığı, bilirkişi incelemesine sunulan davacının ticari defterine göre davacının davalıdan — alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde harca esas değeri —- olarak beyan etmiştir. Bilirkişice yapılan tespitte davacının aynı bedelde alacağı olduğu belirtildiğinden; davanın —– üzerinden kabulüne, duran icra takibinin aynı bedel üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde; davacının para alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defter kapsamında likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin 4—- üzerinden ticari faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 3.278,61-TL harçtan peşin alınan 579,68 -TL harcın mahsubu ile bakiye 2.698,93-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.ÜT. uyarınca 7.039,48-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 641,88-TL harç ve 887-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.528,88-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021