Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/526 E. 2021/300 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/526 Esas
KARAR NO: 2021/300
DAVA: İtirazın İptali (Çekten Kaynaklı Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Çekten Kaynaklı Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip konusu çekin iyi niyetli, yasal ve meşru hamili hak sahibi olduğunu, davalı şirketin ise takip konusu çekin keşidecisi-borçlusu olduğunu, müvekkilinin çeki ciro yoluyla aldığını, ancak çeki yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edemediğini, arkasına karşılıksızdır şerhi alamadığını, bu hususta müvekkili ile davalı borçlu ve çekte cirosu bulunan diğer cirantalarla yapılan görüşmelerden de olumlu bir netice elde edilemediğini ve çek bedelinin bugüne kadar ödenmediğini, davalı borçlu tarafın takip konusu çeki lehdar olan şirkete keşide edip verdiğini, şirket tarafından da sonraki cirantalara ciro yoluyla devredildiğini ve son olarak da müvekkilinin alacaklarına istinaden kendisinden önceki cirantadan alacağına istinaden bu çeki aldığını, davalı şirket ve ilk ciranta olan şirket defter banka ve kayıtlarından ve davalının banka hesap kayıtlarından çekin bedelinin ödenmediğini, çekin vasıf ve mahiyeti ve tutarı itibariyle davalı tarafın borçlu olmadığını ispat etmesi ve bu hususta somut deliller sunması gerektiğini, çekin ödendiğine veya başkaca bir şekilde çekin bedelinin ödendiği ya da başka bir nedeninin ispatına dair somut yazılı delil ve belge sunulmasının gerekli olduğunu, takip konusu yapılan çek hakkında davalı tarafın ve çekte cirosu bulunan diğer kişi veya şirketlerce herhangi bir yasal başvuru yapılmadığını, davalı tarafın itiraz ederken çekin varlığına, sıhhatine veya başkaca bir nedenle çeke dair bir itirazda bulunmadığını, yapılan itirazlarda somut bir delil veya gerekçe gösterilmediğini, davalının borcunu, —– tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi oranından hesaplanacak faizi ile birlikte ödemek etmek zorunda olduğunu, davalının müvekkiline olan borçlarını ödemek yerine soyut ve mesnetsiz bir şekilde borca itiraz etmekle haksız ve kötüniyetli hareket ettiğini beyan ederek,—- alacaklarının varlığı ile davanın kabulünü, %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın HMK. m. 128/1 uyarınca, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkâr ettiği varsayılmıştır.
Davalı-borçlu şirket adına—— icra takibine itiraz dilekçesi sunduğu, icra takibinin bu şekilde durduğu, ancak davalı şirketin vekili olarak bir avukatın vekâletnamesinin eldeki dosyada mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
İcra takibinde vekil olan avukatın, itirazın iptali davası dosyasına vekâletname ibraz etmeden itirazın iptali dava dosyasında vekil olamayacağı anlaşılmıştır.
Huzurdaki itirazın iptali dava dosyasında davalı şirketin dosyaya vekâletname ibraz eden bir vekili olmadığı, davalı şirketin işbu davada bir vekille temsil edilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çekten kaynaklı sebepsiz zenginleşme iddiasıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——–sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu madde 732: ” (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.”
Türk Ticaret Kanunu madde 818/1-m uyarınca; poliçeye ait sebepsiz zenginleşmeden doğan haklara dair 732. madde, çekler hakkında da uygulanır.
Eldeki davada, davacı taraf, çeke istinaden ——— icra dosyasıyla sebepsiz zenginleşme iddiasıyla genel haciz başlatmış, takip davalı borçlunun itirazı ile durmuştur.
Davalı taraf, yapılan tebligata rağmen, davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamış ve dava konusu —– bedelli çekten kaynaklı olarak herhangi bir ödeme yapıldığı savunmasında bulunmamıştır.
Davacı vekili ara karar uyarınca dava konusu edilen çek aslını Mahkeme kasasına sunmuştur. Dava konusu çek duruşma sırasında incelenmiş; dava konusu çekin—- ait olduğu, keşidecisinin —- lehdarının — numarasının — keşide yerinin İstanbul olduğu, dava dışı — çeki ciro ettiği, çekin ciro edilerek davacı — zilyetliğine geçtiği, davacı —— çekin hamili olduğu görülmüştür.
Bahsekonu çekin bankaya ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacı, çeki bankaya ibraz etmemiş olup dayanak çek takip/dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramamıştır. Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen işbu çek için, TTK. madde 732 kapsamında davacının sebepsiz zenginleşme davası açma hakkı olduğunun kabulü gerekir.
Davacı çek hamili, davalı şirket ise dava konusu çekin keşidecisidir. Dava konusu çek bedelinin son hamil davacıya ödendiğinin davalı şirketçe ispatlanamadığı, davalı tarafın çek bedelinin ödendiğine dair bir savunmasının dosya içeriğinde yer almadığı, davacı çek hamilinin TTK. m. 732 hükmü kapsamında davalı-keşideciye sebepsiz zenginleşme davası açma hakkı bulunduğu, çek bedelinin davacı-hamile ödendiği hususunda ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalının bu yönde bir delil sunmadığı anlaşılmıştır. Halböyleyken; davalı tarafça çek bedelinin davacıya ödenmediği, davacının çek bedelini elde edemediği ve bu sebeple davalının sebepsiz zenginleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı dava değerini — dava dilekçesinde — olarak beyan etmiş, icra takibinde, takip öncesi dönem için — faiz talep etmiştir. Mahkememizce yapılan hesaplamada, davacının —takip öncesi döneme ilişkin faiz alacağı olduğu tespit edilmiştir. Çek bedeli —icra takibi öncesi faiz —olmak üzere davanın — üzerinden kısmen kabulüne – kısmen reddine, duran takibin —– üzerinden devamına karar verilmiştir. Çek, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğinden ve mutlak ticari dava ile ticari işe vücut verdiğinden, duran takibin ticari avans faiziyle devamı cihetine gidilmiştir.
Öte yandan; süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen ve fakat zamanaşımına da uğramayan çekin takibe dayanak yapılması, çek bedelinin biliniyor olması gözetilerek; alacağın belirli (likid) -muayyen- olduğunun kabulüyle İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca—- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN KABULÜNE,
2-)—- Esas sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin — üzerinden ticari avans faiziyle davalı—– yönünden DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan — üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı—– tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.316,76-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 3,24-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Karar ve ilâm harcı olan 2.101,85-TL harçtan peşin alınan 526,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.575,09-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.615,40-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 588,96-TL harç ve 81,50-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 670,46-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 668,81-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2021