Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/451 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/522 Esas
KARAR NO: 2021/451
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirketin davalı şirket ile ticari ilişkisi bulunduğunu ve davalı şirkete mal sattığını, satılan mallarla ilgili olarak müvekkili olan davacı şirketçe —– tarihleri arasında farklı tarihlerde muhtelif bedelli faturaların düzenlendiğini, davalı şirket tarafından faturalara istinaden müvekkili olan davacı şirkete bir kısım ödemeler yapıldığını ancak müvekkili olan davacı şirketin davalı şirketten cari—– bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla —— dosyasında icra takibine başlandığını, icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, takibe konu faturaya süresinde itiraz edilmemiş olsa dahi fatura konusu hizmetin verilip verilmediğinin araştırılması gerektiğini, dava konusu icra takibine dayanak gösterilen faturaların davacı tarafça yapıldığı iddia edilen mal satımı sonrası talep edilen miktar olduğuna ve daha fazlasının var olduğuna delil teşkil etmediğini beyan etmiş, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava; davacı tarafın başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—–takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir—– dairesinden celp edilmiştir.
—tarihli Ön inceleme duruşması —- nolu ara kararı gereğince HMK md. 222 kapsamında taraflara —— yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK. m. 218 uyarınca yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, SMMM bilirkişinin, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair ara karar tesis edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ——— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların ——— yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) bilirkişi ——– tarafından düzenlenen bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi kök raporunda özetle; “…Davacının —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, şirket defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı tarafın lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davacı tarafın ticari defter ve dayanaklarına göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle cari hesap bakiye alacağının — olduğu, alacak borç ilişkisinin faturaya dayandığı, belli ve bilinebilir olduğu, tarafların —- birbirleri ile uyumlu ve aynı olduğu…” belirtilmiştir.
Mahkememizin — nolu ara kararı ile davalı yönünden ——–Asliye Ticaret Mahkemesine istinabe yazılmasına karar verilmiş, yazılan istinabe evrakının istinabe Mahkemesince çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi nedeni ile yerine getirilemediğinden bahisle bila ikmal iadesine karar verilmiştir. Davacı şirket ticari defterlerini ibraz etmiş, davalı şirket ön inceleme duruşması ara kararına rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir. 6100 sayılı HMK.’nun değişen 222/3 maddesi uyarınca davalı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerini dosyaya sunması ve defterlerin incelenmesi için ——— Asliye Ticaret Mahkemesine istinabe yazılmasına dair ara karar oluşturulmuş, yazılan istinabe evrakı bila ikmal iade edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, faturalar, mübrez bilirkişi raporu, ilgili— celp edilen—- formları kül halinde düşünüp değerlendirildiğinde; davacının ticari defterlerini ara karar uyarınca Mahkememize sunduğu, davacının –davalıya sattığı mal/ürünün –hariç toplam bedelinin —olduğu, davalı tarafından — beyan edilen — davalının davacıdan satın aldığı mal/ ürün bedelinin —olarak —- edildiği, eş deyişle taraflar arasında bir ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya sattığı mal/ürün bedeli ile davalının davacıdan satın aldığını —- beyan ettiği mal/ürün bedellerinin aynı olduğu, davacıdan herhangi bir mal ve hizmet satın almayan davalının —- bildirimde bulunmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının— vermek suretiyle davacıdan mal/ürün satın aldığını Vergi Dairesine bildirdiği,— ticari defter ve kayıtlar içinde değerlendirilmesi gerektiği ve ticari defterlerin bir parçası olduğu, davacının — ticari defter ve kayıtları ile davalının— ve kayıtlarının birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Mübrez bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; davacıya ait— yıllarına ilişkin ticari defter kayıtlarına,– formlarına göre davacının, davalıdan —- alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının, davalıdan para alacağı bulunduğu, işbu alacağın likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette olduğu gözetilerek; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —— üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış, davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari avans faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —–üzerinden ticari avans faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 884,97-TL harçtan peşin alınan 221,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 663,72‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 283,45-TL harç ile 1.003,50-TL bilirkişi, posta, tebligat ücreti olmak üzere, toplam 1.286,95-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/06/2021