Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2023/146 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/513
KARAR NO : 2023/146

DAVA : ALACAK (TAŞIMA SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı daha önce —– satmış olduğu—— marka telefonu —— talebi üzerine 03.01.2020 tarihinde——sitesi üzerinden satışa koymuş aynı gün ismini—— olarak tanıtan bir kişi davacıyı telefon ile arayarak telefonu almak istediğini söylemiş aralarındaki pazarlık sonucu 11.750,00 TL’ye anlaştıklarını, arayan kişi davacının tanıdığı bir kişiye telefonu göndermesini ve telefonu gördükten sonra ödemeyi yapacağını söylediği ve bunun üzerine davacı telefonu daha öncede bu konuda kendisine yardımcı olan—– göndermek üzere—— merkez şubesine teslim etmiş ancak telefon, davalı şirketin ilgili şubesinde sahte kimlik verilmek suretiyle bir başkası tarafından teslim alınarak kaybolduğunu, davacı kargo şirketiyle telefonda görüştüğü, mağduriyetini kargo şirketine bildidiği, kargo şirketi açıklama olarak davacının mağduriyetini kabul etmiş ve kargo şirketi olarak sahte kimlik ile şubeden teslim alınmış olan eşya için suç duyurusunda bulunduklarını, kendilerinin bir sorumluluğu olmadığını bildirdiğini, Karayolu Taşıma Yönetmeliği madde 43/7: ” M ve P türü yetki belgesi sahipleri, gönderici tarafından talep edilmesi halinde, teslim edecekleri kargoları/gönderileri, şubelerinde veya acentelerinde alıcılarına teslim edebilirler.” maddesine aykırı olarak davacının adrese teslim edilmesi talimatı olmasına rağmen kargoyu şubede başka birisine teslim etmiş, TTK 875/ 1’e göre “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” şeklindeki düzenlemesi gereğince ilgilisine teslim edilmeyen eşyadan davalı tarafın sorumlu olduğu açıkça ortada olduğunu, kargo firması kimlik ibrazı ile eşyayı teslim etmekle mükelleftir ve dolandırıcılar tarafından sahte kimlik ile şubeden teslim edilen eşyanın tüm sorumluluğu kargo firmasında olduğunu, davacının —– gibi küçük bir yerde telefon alım satımı yaptığı ve hakkında konuşulacak kötü bir söz davalının ticari itibarını sarsacak işlerine etki edeceğini, bu olay sebebiyle —— karşı mahcup olmuş ve ticari itibarı zedelendiğini, telefonun kaybolması nedeniyle uğranılan 11.750,00 TL maddi tazminat, taşıma bedeli olan 20,24 TL maddi tazminat, 1.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 12.770,24 TL tazminatın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Üçüncü bir kişiye teslim edildiği iddia olunan gönderi davacıya ait olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı dava dilekçesinde, 3. Bir kişiye teslim olunduğu iddia edilen gönderinin aslında ——ait olduğunu beyan ettiğini, davacı beyanına göre kaybolduğu iddia olunan gönderi 3. kişiye ait olduğundan davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dolayısıyla aktif husumet yokluğundan davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda davacının beyanlarına göre dava konusu eşya davalının —— merkez acentesine teslim edildiğini, bu ihtimalde gönderi içeriğini kabul etmemekle birlikte içinde telefon olan kargo paketinin davalıya teslimi ile eşya üzerindeki yarar ve hasar alıcıya geçmiş olup iş bu davanın bu nedenle de husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat talebi hukuka aykırı olup, reddi gerektiğini, manevi tazminat kurumu, bir vaka karşısında kişilik hakları zedelenen yahut bedensel bir zarar gören kişinin söz konusu zarar nedeniyle çektiği elem ve ızdırabın giderilmesi amacıyla hükmedilen bir tazminat türü olduğunu, kanunda bir taraf lehine manevi tazminata hükmedilecek haller (Kişilik haklarının zedelenmesi, İsme saldırı, Nişanın bozulması, Evlenmenin feshi, Bedensel zarar yahut ölüme neden olma hali) sınırlı bir biçimde sayıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, telefonun kaybolması nedeniyle uğranılan maddi tazminata ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Talimat mahkemesince tanıklar dinlenilmiştir.
TANIK ——- BEYANINDA: Davacı benim arkadaşım olur, ben dava konusu—— cihazımı davacıya satması için bıraktım, sonrasında bana davacının söylemesi üzerine kendisi —— ilan vermiş ve telefonuma alacı çıktığını belirtip sattığını bana söyledi, bir iki gün sonra davacı bana telefonumu —— yollattığını, ancak, kargo sırasında telefonun çalınmış olduğu söyledi, ben de bu durumun beni ilgilendirmediğini, paramın verilmesini istedim, davacı da bana kendi cebinden çıkarıp elden 11.750,00-TL parayı verdi demiştir.
TANIK —–BEYANINDA: Davacı benim çocukluktan beri arkadaşım olur, ayrıca ben davalı —- –Merkez Şubesi’nde çalışmaktayım, dava konusu olan telefonu kargo işlemine—– Şubemizde yaptık, şuan ismini hatırlayamadığım bir şahsa ancak —— gönderilmek üzere olacak şekilde kargo paketini nizami bir şekilde hazırladık, ancak sonra davacıdan öğrendim ki kargoyu alıcının haricinde başka bir şahıs teslim almış demiştir.Mahkememizce dosyada bulunana bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davacının davalı kargo şirketi ile göndermiş olduğu telefonun şubede alması gerekenden başka birisi tarafından alınması sebebiyle davacının uğramış olduğu zarardan kaynaklı telefon bedeli olarak 11.750,00 TL maddi tazminat, taşıma bedeli olan 20,24 TL maddi tazminat, 1.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 12.770,24 TL tazminatın ödenmesine ilişkin işbu davayı açmış olduğu görülmektedir.Davacının davalı şirketten gönderi yaptığının sabit olduğu, yapılan gönderinin telefon olduğunun davalı firmada çalışan —– alınan ifadesinden anlaşıldığı, diğer tanık beyanı, dosyadaki verilmiş olan satım ilanı, fatura evraklarıyla davacının 11.750,00-TL telefon bedeli dolayısıyla zarara uğradığının tespit edildiği, davalının telefonun gönderi yapılan kişiye teslim edildiğine dair bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla, davacının telefon bedelini talep edebileceği, davacının telefon bedeli kadar zararının oluştuğu, telefon doğru kişiye teslim edilse de kargo ücretini ödeyecek olması ve telefon bedelinden daha fazla zararı oluşmayacağından davacının gönderim ücretini talep etmesi için bir sebebinin bulunmadığı, davacının manevi tazminat talep edebilmesi için herhangi bir durumun oluşmadığı, zararın meydana gelmediği, buna ilişkin bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmekle, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Davanın KABULÜ ile; 11.750,00 TL telefon bedelinin dava tarihi olan 22/06/2020 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—– bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1214,54-TL’nin davalıdan, 105,46-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 802,64-TL harcın davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 218,09-TL harçtan mahsubu ile bakiye 584,55-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 257,50 TL yargılama gideri üzerinden davanın kabul oranına göre belirlenen 236,93-TL’nin ve davacı tarafça yatırılan 218,09 TL peşin harç giderinin toplamı 455,02-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.020,24-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin (e-duruşma) ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.