Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/511 E. 2023/305 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/511 Esas
KARAR NO: 2023/305 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)/Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 19/06/2020
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil —— şirketi ile davalı —— şirketi arasında ticari ilişki mevcuttur. Bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkil tarafından satılan emtiaların karşılığında müvekkil tarafından davalı şirkete keşide edilen ekte yer alan faturaların bedelleri müvekkil şirkete ödenmemiştir. Netice olarak anılan fatura bedeli ödenmediğinden, müvekkil alacaklı —— şirketi tarafından —— E.sayılı dosyası ile borçlu —– şirketi aleyhine icra takibi başlatılmış, borçlu tarafından takibe itiraz edilmiştir. Borçlunun bu beyanı haksız, kanımızca kötü niyetli ve alacağın tahsili sürecini uzatmaya yöneliktir. Zira davalının borçlu olduğu dayanak belgeler ile ortaya konulmuştur. Takibe yapılan itiraz her ne kadar tarafımıza tebliğ edilmemişse de dosyayı tetkikimiz neticesinde öğrenilmiştir. Müvekkilin alacak tutarına ilişkin beyanımız gerek takibe konu fatura gerekse cari hesap ile sabit olduğu gibi tarafların ticari defterlerinin, banka kayıt ve belgelerinin ve Vergi Dairesi kayıtlarının, celp edilecek BA/BS formlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi ile de ortaya çıkacaktır. Talep edilen temerrüt faiz oranı yasaya ve hukuka uygun olup, borçlunun faiz yönünden itirazının da iptali gerekmektedir. İtirazın iptaline, takibin devamına, Davalı borçlunun alacağın en az % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz şirket —— markası ile unlu mamuller perakende işleri ile iştigal etmektedir. Davacı şirketten bir kısım emtia tedariki için mutabakata varılmıştır. Müvekkil şirket kayıtlarında dava konusu bir kısım fatura karşılığı mal teslimi yapılmadığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde de satış sözleşmesine konu emtiaların müvekkilimiz şirketin hangi işletmelerine teslim edildiği konusunda bir açıklama yer almamaktadır. Dilekçe ekinde ve delil listesinde de herhangi bir sevk irsaliyesine rastlanmamıştır. Davaya dayanak alınan faturanın Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Mahkemenin kabulünde ve somut olayda olduğu gibi, açıklanan koşullar gerçekleşmeden sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdi ilişkinin kurulmuş olduğunu, iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz. Faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı taktirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar. Bu durumdan, faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabul edildiği anlaşılmaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, davalıya tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu olamaz. Davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir. Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, %20 az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalının alım satım ilişkisini kabul etmediğini, Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre kanıtlanması gerektiğini, çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermediğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin beyan dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil şirket —— şirketinin konkordato talebiyle ikame etmiş olduğu davanın yargılaması neticesinde,——- sayılı, 15.10.2020 tarihli ilamı ile davalı şirketin iflasına karar verildiğini, ——- Esas sayılı, 15.10.2020 tarihli İflas kararı sonrası, ——- sayılı dosyası ile iflas dosyası açıldığını, usul, yasa ve içtihatlar uyarınca, işbu davanın, taraf teşkili sağlanabilmesi oluşturulacak iflas idaresine ihbarını, iflas idaresinin oluşturulmasının işbu dava yönünden bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davacı vekilinin 27/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydının talep olunduğu bildirir, huzurdaki davaya asıl alacak tutarı, iflas açılma tarihine kadar işlemiş faiz ve takip açılış masrafları toplamı olan 14.843,08 TL üzerinden kayıt kabul davası olarak devam edilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı vekilinin yargılama aşamasında vekillikten çekilme dilekçesi göndermiş olduğu görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. —— Esas sayılı dosya uyap kayıtları celp edilmiştir.——- esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir BA-BS formları celp edilmiştir.Mahkememizin 03/11/2022 tarihli celse ara kararı ile tarafların uyuşmazlığa konu 2019-2020-2021 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, SMMM-Bağımsız Denetçi bilirkişi ——- tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu 04/01/2023 tarihli raporda özetle;”. 1) Davacının ticari defter ve kayıtlarının delil vasfı taşıdığı, takip dayanağı faturaların davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı olduğu, davacı ticari defter ve cari hesap kayıtlarında, davacının davalı adına düzenlediği takip dayanağı 13 adette toplam 12.630.54 TL bedelli e-faturadan davacının davalıdan cari hesap ilişkisi içinde 7.2.2020 takip tarihi itibariyle 12.282.89 TL alacaklı gözüktüğü, Davalının incelemeye katılmadığı, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, dava dosyasına da ticari defter ve kayıt sunmadığı, 2) Davalının Ba formlarının incelenmesinde, davacının davalı adına düzenlediği davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı takip dayanağı rapor içeriğinde belirtilen 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 sıra no.lu 8 adette KDV dahil toplam 9.575.42 TL bedelli faturanın davalının Ba formunda kayıtlı olduğunun, dolaysıyla bu faturaların davalıya tebliğ edildiğinin, faturalara konu gıda ürünlerinin davalıya teslim edildiğinin ve bu faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiğinin anlaşıldığı,Davacının davalı adına düzenlediği davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı takip dayanağı rapor içeriğinde belirtilen 9,10,11, 12 ve 13 sıra no.lu 5 adette KDV dahil toplam 3.055.12 TL, KDV hariç toplam 2.828.82 TL bedelli faturanın ise davalının Ba formlarında kayıtlı olmadığının anlaşıldığı, Davalının Ba formunda kayıtlı olmayan davacının davalı adına düzenlediği, davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı takip dayanağı rapor içeriğinde belirtilen 9,10,11, 12 ve 13 sıra no.lu 5 adette KDV dahil toplam 3.055.12 TL, KDV hariç toplam 2.828.82 TL bedelli bedelli faturalara konu ürünlerin davalı adına düzenlenen sevk irsaliyeleri ile davalıya sevk edildiğinin ve rapor içeriğinde adı soyadı belirtilen kişilere imza karşılığı eksiksiz olarak teslim edildiği anlaşılmakta ise de, bu kişilerin davacının çalışanı olduğuna ilişkin olarak dava dosyasında belge bulunmamakla birlikte, davacının davalının ticari defter ve kayıtlarına dayandığı, davalının Sayın Mahkeme tarafından ibrazı istenen ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, incelemenin davacı ticari defteri ile sınırlı olarak yapıldığı, davacının davalıya faturanın göndericiden alıcıya eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde ulaşmasını sağlayan temel fatura senaryosunda elektronik ortamda gönderdiği, takip dayanağı e-faturalara davacının itiraz etmediği, takip dayanağı faturaları davacıya iade etmediği, takip konusu alacağı oluşturan takip dayanağı faturaların tamamının davacının delil vasfı taşıyan ticari defterinde kayıtlı oluşu da gözetilerek HMK.’nun 219, 220, 221 ve 222 maddeleri hükümleri kapsamında davacının iddiasını ispat etmiş sayılabileceği hususun münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu, davacının iddiasını ispat etmiş olduğunun kabulü halinde; Davacının davalıdan 7.2.2020 takip tarihi itibariyle talep ve tespitlerimiz gibi 12.282.89 TL asıl alacak ve taleple bağlı olarak 1.268.82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.551,71 TL alacaklı olacağı, Davacının davalıdan 15.10.2020 iflas tarihi itibariyle ise, 12.282.89 TL asıl alacak ve 2.430.23 TL işlemiş faiz olmak üzee toplam 14.713.12 TL alacaklı olacağı, .” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.—— İflas sayılı dosyalarından 15/06/2021 tarihli müzekkere cevabında; Müflis şirketin tasfiyesinin İİK’nun 218. Maddesi uyarınca basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, müflis şirket hakkında verilen iflas kararı kesinleşmediği, tasfiye resen müdürlüklerince yürütüldüğüne dair cevap verilmiştir.——– dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmakla yargılamaya devam edilmiştir.——- iflas sayılı 25/04/2022 tarihli yazıları ile Mahkememiz dosya davacısının 27/01/2021 tarihinde ——- Kayıt numarası alarak 14.843,08-TL alacak kayıt talebinde bulunmuş olup tanzim edilen sıra cetvelinde alacak bedelinin tamamının reddine karar verildiği bildirilmiştir.İcra Müdürlüğünün yazısı dikkate alınarak, alacak kaydını reddettiği kabulü ile yargılamaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi kanaatine varılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından 12.282,89-TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı, davalının takibe ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, işbu davanın süresi içerisinde harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından ve yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, tarafların vergi dairesi kayıtlarında yapılan incelemede davacının davalıdan alacaklı olduğu, huzurdaki dava he ne kadar itirazın iptali davası olarak açılmış ise de davalı şirketin dava tarihinden sonra iflasına karar verildiği, iflas müdürlüğünün alacağın kaydedilmesi talebini red ettiği anlaşılmakla davanın kayıt kabul davasına dönüşmesinden ötürü davacının iflas tarihi itibari ile talep edebileceği miktar bilirkişi raporu ile belirlenmiş, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup mahkememizce hükme esas alınarak davacının davalıdan 7.2.2020 takip tarihi itibariyle 12.282.89 TL asıl alacak ve taleple bağlı olarak 1.268.82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.551,71-TL alacağın davalı iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın itirazın iptali davası olarak açıldığı, davalının dava tarihinden sonra iflas ettiği, iflas masasının alacak talebini reddettiği anlaşılmakla, davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü dikkate alınarak; Davanın KABULÜ ile iflas tarihi itibariyle 13.551,71-TL’nin davacı alacağı olarak ——- sayılı dosyasında oluşturulan İFLAS MASASINA KAYIT VE KABULÜNE,
2-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 925,71-TL harçtan peşin alınan 231,43-TLharcın mahsubu ile bakiye 694,28-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 302,13-TL harç ve 1.392,50-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.694,63-TLyargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023