Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/321 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/489 Esas
KARAR NO: 2021/321
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 07/06/2020
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirketin—- sermayesine tekabül eden beheri — itibari değerli — adet hamiline yazılı payın — geri kalan—- ait olduğunu, —- adet hamiline yazılı payı, gerekse Müvekkil Şirket’in— sermayesine tekabül eden beheri — itibari değerde— adet hamiline yazılı payı temsil eden hisse senetlerinin tamamının —-ilamı ile kısıtlanan—-nezdindeki kiralık kasada mevcut olduğunun —- günü saat — yapılan keşif marifetiyle tespit edildiğini, vesayet makamının görevlendirdiği bilirkişi —- tarafından kiralık kasa muhteviyatına ilişkin olarak Bilirkişi Raporu düzenlenerek mahkeme dosyasına ibraz edildiğini, Buna karşın, Davalı Şirketin —- tarihinde yapılan —– görev süresi dolmuş bulunan yönetim kurulu üyeleri tarafından tanzim edilen ve maddi gerçeğe ve yasaya aykırı olarak kendilerini pay sahibi olarak gösterdikleri hazır bulunanlar listesi esas alınarak müzakere ve oylamalar yapıldığını, bu şekilde usulsüz toplanan genel kurul kararı ile mevcut yönetim kurulu seçimi yapıldığını, kısıtlı — temsilen toplantıya katılan vasisi —- Türk Ticaret Kanununun 420 nci maddesinin sermayenin onda birine sahip pay sahiplerine tanımış olduğu hakkı kullanması, yasaya aykırı olarak düzenlenmiş hazır bulunanlar listesindeki oy hakkı nispeti gerekçe gösterilerek —– tarafından engellendiğini, Bahse konu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle —- adına açılmış olan dava—- numarasına kayıtlı olup halen derdesttir olduğunu, Müvekkil Şirketin —— genel kurul toplantısında da görev süresi sona erdiğini, bulunan yönetim kurulu üyelerinin Müvekkil Şirket payları üzerindeki hak iddiaları nedeniyle gerçeğe ve hukuka aykırı bir şekilde kendilerini de pay sahibi göstermek suretiyle oluşturdukları toplantıya katılacaklar listesine —–tarafından itibar edilmeyerek maddi gerçeğe ve hukuka uygun bir şekilde oluşturulan hazır bulunanlar listesini imzalamaktan mevcut yönetim kurulu üyelerinin imtina etmiş olması nedeniyle genel kurulda alınan kararların ——- tescili sağlanamamış ve yönetim organı oluşturulamadığını, Bunun üzerine, Müvekkil tarafından açılan davada —–karar ile tayin edilen kayyım tarafından yapılan çağrıya istinaden — katılımıyla yapılan olağanüstü genel toplantısında pay senetlerinin zilyetlik durumuna uygun olarak Müvekkil Şirket’in tüm paylarının Müvekkil’e ait olduğu kabulüyle hazır bulununlar listesinin oluşturulduğunu, Müvekkil Şirketin yönetim kurulu seçimi yapılarak —— tescil edildiğini, Bu itibarla, —– toplantısının yasaya aykırı bir şekilde toplantıya katılma hakkı bulunmayan kişilerin müzakere ve oylamalara katılımı ile yapıldığı hususunun açıklık kazanmış olduğunu, Bu nedenle ve TTK 412 nci madde uyarınca, usulsüz genel kurul kararı ile seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sonlandırılarak yeni yönetim kurulu seçimi yapılması gündemiyle genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması ve ayrıca yasa gereği — sonuna kadar yapılması gereken —- görevlendirilmek üzere — müracaatta bulunulması talebini içeren —- numarasıyla tasdikli ihtarname keşide edilmiş ve Davalı Şirkete tebliğ edildiğini, Davalı Şirket yönetim organı bu talebe olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap vermediği ve bugüne dek olağanüstü genel kurul çağrısında bulunmadığını, — nüshasında ilan olunan çağrıya istinaden —-tarihinde yapılması gereken —- da Covid-19 salgınını bahane ederek belirsiz bir tarihe ertelediğini, ertelemeye ilişkin yönetim kurulu kararı—- edildiğini, TTK 412 nci madde uyarınca Müvekkil Şirketin hakim hissedarı olduğu ——— mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sonlanlandırılarak yeni yönetim kurulu seçimi yapılması gündemiyle olağanüstü toplantıya çağrılmasına, Pay sahipliği ve toplantıya katılma hakkı konularında süregelen ithilaflar dikkate alınarak, ———- Temsilcileri Hakkında Yönetmelik”in 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, toplantının —- katılımıyla yapılmasına, Gündemi düzenlemek, çağrıyı yapmak ve —– görevlendirilmesi için görevlendirme makamına müracaatta bulunmak üzere kayyım atanmasına, verilmesine yargılama gideri ile vekaket ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil Şirket —– kurulmuş olup eps izolasyon ve ambalaj malzemeleri üretimi faaliyeti ile iştigal ettiğini, Dosyaya sunulu ——- kayıtlarından ve pay defterinden anlaşılacağı üzere şirketin pay sahipleri —-kardeşlerinin çocukları olarak—– olduğunu, Şirketin —- oranında pay sahibi olan ——– tarihinde hayati fonksiyonlarını kullanamayacak derecede sağlık sorunları yaşadığını, —— sayılı kararı ile kısıtlanmış, eşi — kendisine vasi olarak atandığını, ———— tarihinde kısıtlının banka kasasında yer alan kıymetlere dair keşif yaptırdığını, şirket tarafından bastırılan hamiline yazılı pay senetlerinin ve imzasız pay senetlerinin tamamının kasada muhafaza edildiğinin bilirkişi marifetiyle tespit ettirdiğini,
Vasi — kısıtlılık kararından sonra ——- Toplantısına vasi sıfatıyla katılmış ve yazman olarak görevlendirilldiğini, Vasinin söz konusu toplantıda ——- kayıtlarına ve pay defterine dayanılarak hazırlanan hazır bulunanlar listesine, temsil ve yönetim yetkisine dair herhangi bir muhalefeti olmadığını, Vasi —- kısıtlılık kararından —- ay sonra, aile büyüğü olan kurucu ortak ——- kasasında saklanmakta olan hamiline yazılı pay senetlerini elinde bulundurduğundan bahisle ve tek pay sahibi olduğu iddiasıyla müvekkil şirket genel kurulu kararlarının iptalini talep ettiğini, Dava —– görülmeye devam ettiğini, Vasi —- bu yöndeki tutumu nedeniyle Şirket’in pay sahipleri amcaları ——– banka kasasında kendileri adına saklamakta olduğu “hamiline yazılı pay senetlerinin iadesi ve pay senetlerinin sahibi olduğunun tespiti” talebiyle çeşitli mahkemelerde davalar açtığını, Delil listesinde belirtilmiş olan söz konusu davaların halen derdest olduğunu, Davacının şirketin usulsüz genel kurul kararı ile seçildiğini iddia ettiği yönetim kurulunun görevinin sonlandırılarak yeni yönetim kurulu seçilmesine ilişkin talebini ——— ihtarnamesi ile müvekkil şirkete ilettiğini, Müvekkil şirket tarafından cevap verilmediği gerekçesiyle TTK’nin 412’üncü maddesi uyarınca olağanüstü genel kurul yapılması ve gündeme yönetim kurulunun görevinin sonlandırılması, toplantıya bakanlık temsilcisinin katılması talebiyle iş bu davayı açtığını, davanın esastan reddine, ve yargılama giderleri ve vekâletin Davacılar üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava davalı — yasa gereği —- içerisinde yapılması gerekmesine rağmen, pandemi bahane edilerek yapılmadığını, — tarihinde yönetim kurulunun görev süresinin sona erdiğini, bu nedenle şirketin yönetim organından yoksun kaldığını belirterek TTK 412 ve devamı maddeleri gereğince şirket yönetim organının seçimi gündem maddesini içerir şekilde şirkete kayyım atanarak şirket genel kurulunun yapılmasının sağlanması talep ve dava edilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosya kendisine tevdi edilen ;
Bilirkişi ——Hukuku Uzmanı—- mahkememize sunduğu—- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı—-davalı şirketteki hisse oranının — olduğu, dolayısıyla azınlık —- azınlık pay sahibi sıfatının bulunduğu,
—— çağrısında belirtilen gündemin davacı tarafça görüşülmesi talep edilen gündem maddeleri ile uyumlu olmaması, bu toplantının belirsiz bir tarihe ertelenmiş olması da dikkate alındığında, davalı şirket yönetim kurulu tarafından davacının genel kurul çağrı talebinin kabul görmediğini,
Davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin —– toplantısında seçildikleri, bu seçimde görev süresinin belirtilmediği, şirket esas sözleşmesinde de görev süresinin düzenlenmediği tespit edilmiş, TTK m. 362’de düzenlenen 3 yıllık sürenin azami süre niteliğinde olması ve olağan genel kurul toplantılarının gündemine ilişkin yasal düzenlemeler ile genel kurulun devredilemez yetkileri dikkate alındığında yönetim kurulu üyelerinin bir faaliyet yılı için seçildikleri ve görev sürelerinin— tarihinde sona erdiği, dava tarihi olan ——–tarihinden önce davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Mahkememizce alınan işbu rapora davalı yan tarafından yapılan itirazların hukuki nitelikte olduğu, mahkemece hukuki değerlendirmelerin gerekçeli karar yapılacağı benimsenerek, yeni bir rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Mahkememizde açılan işbu davada davacının, TTK 411 maddesi gereğince sermayenin en az onda birine sahip azınlık pay sahibine yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağırma veya genel kurul toplanacak ise karara bağlanmasını istedikleri hususları gündeme alınmasını talep edebileceği, azınlık pay sahiplerinin bu taleplerinin reddi halinde veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde 6102 sayılı TTK’nın 412. Maddesi gereğince genel kurulun toplantıya çağrılmasının şirket —— bulunduğu yerdeki asliye ——mahkemesinden talep edebileceğine ilişkin düzenleme ile uygun olarak davacının yönetim kurulu organının eksikliği nedeniyle dava açabileceği ve davacının dava açma hak ve yetkisinin bulunduğu, davacının —– genel kurul toplantısı yapılmasını talep ettiği, davalı tarafça şirket genel kurul toplantısını belirsiz bir tarihe ertelenmiş olduğu dikkate alınarak, davalı şirket yönetim kurlunun davacını — genel kurul çağrısı talebini kabul etmediği ve talebin reddi anlamına geldiği mahkememizce benimsenmiştir.
Davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin —- günlü olağan genel kurul toplantısında seçildikleri ve bu seçimde görev süresinin belirtilmediği, şirket ana sözleşmesinde, yönetim kurulunun görev süresi konusunda bir düzenlemenin bulunmadığı tartışmasızdır.
6102 sayılı TTK’nın 362. Maddesinde düzenlenen yönetim kurulunun, azami görev süresi olan 3 yıl için mi , yoksa süre belirtilmediği için mali genel kurul yapma süresi olan — yıl için mi seçildiği doktrinde ve yargı uygulamalarında tartışmalıdır.
Ancak TTK 362. Maddesinde düzenlenen— yıllık yönetim organının azami görev süresi olup, yapılan seçimlerde — yılı aşkın bir süre için yönetim kurulu üyeleri seçildiği belirtilmiş ise de işbu yasal düzenleme nedeniyle— yıl için seçildiği kabul edilerek hukuken —- yılı aşkın seçim kamu düzeni ve emredici hukuk kuralına aykırılık nedeniyle yok hükmünde sayılacaktır.
Genel kurul toplantılarının gündemine ilişkin yasal düzenlemeler ve alınacak kararlar genel kurulun devredilmez yetkileri kapsamında olduğu dikkate alınarak yönetim kurulu üyelerinin bir faaliyet yılı için seçildikleri ve görev sürelerinin bu nedenle —tarihinde sona erdiği dava tarihi olan —- tarihinden önce davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmuş olduğuna ilişkin bilirkişi raporu ve tespitlerine mahkememizce de itibar edilmiştir.
Kaldı ki dava konusu olayımızda, davalı — —– yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kendisine eşi —–vasi olarak atanmış, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından hastalanmadan ve kısıtlanmadan önce şirket ortaklarına ait hisse senetleri bastırıldığı ve henüz dağıtılmadan kendi adına açılan banka kasasında muhafaza edildiği, davalı şirket yönetim kurulu başkanı vasisinin kasadaki bütün hisse senetlerinin —- ait olduğunu iddia etmesi nedeniyle , hisse senetlerinin mülkiyeti ve hak sahipliği konusunda mahkememizin ——-sayılı dosyasında yargılama devam eden bir davanın bulunduğu, bu nedenle şirketi faaliyetlerinin devam etmesi bakımından, şirket genel kurulunun yapılarak yönetim organının oluşturulmasının şirket için hayati önem teşkil ettiği açıktır.
Bu nedenlerle, mahkememiz tarafından yönetim kurulu seçiminin şirket genel kurulunun devredilmez yetkileri arasında bulunduğu, genel kurul toplantısında yönetim kurulunun hangi süre için belirtilmemiş olması halinde — yıl için seçilmiş olduklarının kabulü gerektiği karara bağlayan ve yönetim kurulunun görev süresi bitmiş olsa bile genel kurulu toplantıya davet edebileceğine ilişkin Yargıtay içtihatları—–mahkememizce göz önüne alınarak, bu içtihatları destekleyen ——– gündeminde yer alacak gündem maddeleri arasında 13/1-ğ maddesinde “Görev süreleri sona ermiş yönetim kurulu üyelerini seçilmesi şayet esas sözleşmede görev süreleri belirtilmemiş ise görev sürelerinin tespiti ” şeklindeki düzenleme karşısında faaliyet dönemi sonunda yapılacak olağan genel kurulda bir önceki yılın yönetiminin görev süresinin genel kurulca tespitinin gerektirdiği anlaşılmakla, mahkememizce bilirkişi raporuna itibar edilerek, şirketin genel kurulunun yapılması için TTK 411,412 ve 413 maddeleri gereğince kayyım atanması ve kayyıma genel kurul işlemlerini yapma yetkisi verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
6102 Sayılı TTK’nın 412. Maddesi gereğince , ——davalı — davet ,gündemi düzenlemek için mali müşavir —- KAYYUM OLARAK ATANMASINA,
-Davalı ——–yapılacak genel kurula davet işlemlerini yapmak, gündemi düzenlemek, ilan ve diğer gerekli belgeleri, ana sözleşme ve yasal düzenlemeler gereğince düzenlemek ve imzalamak kanun hükümleri uyarınca davalı —- yapmak üzere TTK 411,412,413 maddeleri gereğince KAYYUMA İZİN VERİLMESİNE,
2-Kayyuma genel kurul yapılarak, yeni yönetimin oluşması ile görevinin sona ermesine kadar yapacağı iş için verilen hizmet karşılığı olarak masraflar hariç takdiren 7.500-TL ücret TAKDİRİNE,
Kayyım ücreti 7.500-TL’nin ileride davalı şirketten karşılanmak üzere davacı tarafından mahkememiz veznesine 1 HAFTA İÇİNDE DEPO EDİLMESİNE,
Kayyum ücreti depo edildiğinde kayyumun göreve BAŞLAMASINA,
3-İşbu kararın tescil ve ilanı için ——– bir örneğinin GÖNDERİLMESİNE,
4- Kararın bir örneğinin taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile kalan 4,90-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Yargılama giderlerinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde BIRAKILMASINA;
7- Davacı lehine ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere karar verildi 13/04/2021