Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/464 E. 2020/507 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/464 Esas
KARAR NO : 2020/507

DAVA : Alacak (Vekâlet İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2020

Dava, İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinde— tarihinde açılmış ve İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nce — tarihinde ——–Kararı verilmiş olup huzurdaki dosya Mahkememize —– tarihinde tevzi edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri olan şirket hakkında davalı tarafça —- tarihinde Büyükçekmece — İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile cari hesap ekstresinden kaynaklı — icra takibi başlatıldığını, müvekkile ödeme emri gönderildiğini, takipten sonra müvekkil şirketin takibe süresinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, taraflar arasında alacaklı şirketin yetkilisi tarafından vekili olmaksızın 26/11/2014 tarihinde sulh protokolu ve ibraname imzalandığını, bu protokole göre müvekkil şirketin borçlusu olan icra takibindeki borca istinaden alacaklı şirkete ———peşin olarak ödendiğini, davalı şirketin de icra dosyası sebebiyle yargılama gideri ———-harç sair alacak doğmuş ve doğacak hiçbir alacağının kalmadığını, bu sebeple müvekkil—– olarak ibra ettiğini, ancak davalı şirket yetkilisinin bu protokolden haberdar edilmediğinden bahisle kendi vekalet ücretinin kendisine ödenmesine ilişkin olarak hem müvekkillerini hem davacı şirketi ihtarname gönderdiğini ve akabinde Büyükçekmece—–. İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyası üzerinden söz konusu vekalet ücretinin tahsili için müvekkil şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirket yetkilisi ——— ile müvekkili şirket yetkilisi——- arasında yapılan protokolün faiz masraf harç ve vekalet ücretine ilişkin ödeme yapıldığını, davalı şirketin müvekkili şirket ile aralarında yapmış olduğu anlaşmaya rağmen kendi takip dosyalarının vekilliğini yapan avukatlarına vekalet ücretini ödemediğini, kötü niyetli olarak müvekkili şirketi vekalet ücretini ödemeye mecbur bırakmak gayesiyle icra takibiyle karşı karşıya bıraktığını, müvekkilinin bu parayı haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, açıklanan sebeplerle müvekkili şirketin davalı namına davalı vekiline ve icra dairesine mükerrer olarak ödemek zorunda kaldığı 36.585,08-TL vekalet ücretinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26/11/2014 tarihli protokol ve ibraname isimli sulh sözleşmesinde alacaklı vekili ——- ait olan avukatlık ücretleriyle ilgili bir hüküm bulunmadığını, sulh sözleşmesinde alacaklı vekili —– ait olan avukatlık ücretlerinden dolayı müvekkili —— sorumlu tutulamayacağını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
—–Esas sayılı dosyanın — tarihinde Mahkememize görevsizlik kararı ile geldiği, dosyanın yeni esas numarasının —–olarak alındığı görülmüştür.
Büyükçekmece —-.İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı icra takip dosya sureti işbu dosya içerisindedir.
Büyükçekmece——. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosya sureti işbu dosya içerisindedir.
Tarafların tutundukları—- başlıklı anlaşma metin fotokopisi ile dosyada mübrezdir.
Davacı — Büyükçekmece —. İcra Dairesinin — Esas sayılı takip dosyasında vekili olan dava dışı avukat ile dava dışı anılan avukatın vekili arasında yapılan —tarihli “SULH VE ÖDEME PROTOKOLÜ” davacı tarafça dosyaya sunulmuştur.
GEREKÇE :
Davacı şirket hakkında, davalı şirket tarafından Büyükçekmece –. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davacının icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu, devamında davacı şirket ile davalı şirketin temsilcileri arasında (tarafların vekili olmaksızın)– tarihinde “Protokol ve İbraname” başlıklı anlaşma imzalandığı, davacının anlaşmada belirtilen bedeli davalı tarafa ödediği, icra dosyasının protokol kapsamında kapatıldığı ve tarafların birbirlerini ibra ettikleri anlaşılmaktadır.
İşbu sözleşmenin 2-c) maddesi ile; yüklenicinin —- belirtilen sözleşmelerden kaynaklı işverenden — ne nam altında olursa olsun başkaca bir hak ve alacağı kalmadığı tespit ve tevsik edilmiştir. Bahsekonu Büyükçekmece —. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına konu borçla ilgili fazlaya ilişkin tüm haklarından davalı ——– etmiştir. Davalı, gayri kabili rücu olarak davacıyı ————- ibra etmiştir. Anılan protokol taraf vekilleri olmadan imza edilmiştir. Bu durumda davalı-alacaklı—- dosyasında görevli vekilinin (avukatı) bilgisi olmadan yapılan protokol sonucunda —— vekilinin (dava dışı avukatının) icra dosyası kapsamında vekâlet alacağı doğacağının kabulü gerekir ki bu husus dava konusu edilmiş olup ———dava dışı vekili, davacı——- vekâlet ücretini talep etmiş, dava dışı avukat icra takibi başlatmış (Büyükçekmece —-. İcra Dairesi ——– Esas sayılı dosyasıyla), devamında —- tarihinde “Sulh ve Ödeme Protokolü” akdedilmiş, dava dışı anılan avukata işbu icra dosyası kapsamında 16/12/2016 tarihinde davacı — tarafından ———– ödeme yapılmış olup dekontu dosyada mübrezdir. Ayrıca dava dışı avukatın vekalet alacağına dair başlattığı Büyükçekmece ——. İcra Dairesinin —— Esas dosyasında 1.585,02-TL haricen tahsil icra harcının da davacı —- tarafından yatırıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; Avukatın iki tür ücret alacağı vardır: Biri akdi (sözleşmesel) vekalet ücreti), öteki yasal (karşı taraf) vekalet ücretidir.
Avukatlık Kanunu madde 165 uyarınca, iş sahibinin birden fazla olması halinde bu kişiler avukata karşı müteselsilen sorumludurlar. Aynı maddeye göre müvekkilin, hasmı ile sulh olması durumunda veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde, her iki taraf avukatlık ücretinden müteselsilen sorumludurlar.
Müvekkilin, hasmı ile sulh olması halinde veya her suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla neticelenen ve takipsiz bırakılan işlerde de avukat, alacağının tamamı için yalnızca müvekkiline karşı dava açabileceği gibi, sadece müvekkilinin hasmına karşı da dava açabilir. Veyahut da müvekkilini ve onun hasmını birlikte davalı göstererek alacağının tamamını her ikisinden de müteselsilen tahsilini talep edebilir. Avukatın bu durumda talep edebileceği vekalet ücreti gerek müvekkili ile arasındaki sözleşmeden kaynaklanan vekalet ücreti gerekse kanundan kaynaklanan ve yargılama giderinden olan karşı taraf vekalet ücretidir. Müteselsil sorumluluk gereğince bütün vekalet ücretini ödemek zorunda kalan müvekkil ya da hasım tarafın, iç ilişkide bu ücretin asıl muhatabı olan diğer borçluya karşı rücu hakkı olduğunun kabulü gerekir.
Müteselsil sorumluluk gereğince avukatla müvekkili arasındaki akdi vekalet ücretini ödemek durumunda kalan “müvekkilin hasmı” (avukatın vekaleten açtığı davanın karşı tarafı) sulh sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa bu ödeme sebebiyle bu ücretin asıl muhatabı ve nihai yükümlüsü olan diğer yana (müvekkile) karşı rücu hakkını kullanabilecektir.
Davanın, tarafların anlaşması ile sona ermesi veya takipsiz bırakılması hallerinde yasa koyucu, avukatın ücret alacağını güvence altına almak amacıyla dış ilişki itibariyle (avukata karşı) müteselsil sorumluluk ilkesini kabul etmiştir. İç ilişkide ise, sözleşme ve yasadan kaynaklanan sorumluluk ilkeleri geçerli olacak, bu ise borcun asıl muhatabına rücû ile gerçekleştirilecektir.
Hâlböyleyken; davalı taraf ile davacı tarafın Büyükçekmece —-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasında sulh olduğu, sulh protokolünde davalı —–.————-vekilinin bulunmadığı, vekil bulunmadan sulh olunması durumunda —— vekilinin vekalet alacağının doğacağı, işbu vekalet alacağından davacı —— dava dışı avukata karşı müteselsilen sorumlu olacağı, dava dışı avukata vekalet ücretinin -müteselsil sorumlularından- davacı —–tarafından —” kapsamında ödendiği, davacı ile davalı arasında yapılan —- uyarınca davacının davalı tarafından ibra edildiği, ancak davacının ———- dışı avukatın vekalet ücretinden sorumlu anılan 26/11/2014 tarihli protokol uyarınca sorumlu olmaması gerektiği, işbu protokolün 2-c) maddesinin davacıyı dava dışı avukata ödenecek vekalet ücreti borcundan kurtardığı, davacı—dava dışı avukatın vekalet ücretinden iç ilişkide sorumlu olmadığı halde dış ilişkideki müteselsil sorumluluk sebebiyle Avukatlık Kanunu gereğince ödeme yaptığı, ödenen bedelin 35.000-TL ve ödeme tarihinin 16/12/2016 olduğu, ayrıca dava dışı avukat tarafından başlatılan vekalet alacağına ilişkin Büyükçekmece —-. İcra Dairesinin —Esas sayılı takip dosyasında 1.585,02-TL haricen tahsil icra harcının da davacı — tarafından yatırıldığı, davacı şirketin bahsedilen dava dışı avukata ödenen vekalet ücretinden ve icra tahsil harcından sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamı kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Vekâlet ücreti ile tahsil harcı bedeli toplamı olan 36.585,02-TL’yi dava dışı vekile ve icra dairesine davacının ödediği 16/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle (yasal faiz talep edildiğinden HMK. m. 26/1 taleple bağlılık ilkesi uyarınca) birlikte davacının tarafına ödenmesini davalıdan isteyebileceği anlaşılmış, — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olup davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)36.585,02-Türk Lirası’nın 16/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 2.499,13-TL harçtan peşin alınan 624,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.874,34-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ———– Genel Hükümler madde 13/1 ve —–. uyarınca 5.487,75-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 660,79-TL harç ve 1.364,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 2.025,29-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.