Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/446 E. 2021/302 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/446 Esas
KARAR NO: 2021/302
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı —-davaya konu edilen çek nedeni ile başlatılan icra takibinde takip alacaklısı — takibe konu alacağı temlik aldığını, davalı-keşideci —- sayılı dava dosyası ile takip konusu çekte tahrifat yapıldığını, ——-şeklinde değiştirildiğini, çekin bu sebeple kambiyo senedi vasfını kaybettiğini belirterek takibin iptali için dava açtığını, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, keşide tarihinde değişikliğin yapıldığı kabul edilerek icra takibinin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, keşide tarihinin değiştirildiğine dair Mahkeme kararı ile kabul edildiğinden çekin süresinde bankaya ibraz edilmemiş olduğunun ortaya çıktığını, bundan dolayı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile gerek keşideci gerekse diğer cirantalara yönelik takip yapma imkanı kalmadığını, müvekkili olan davacının mal varlığında çek bedeli kadar azalma olduğunu, davalı keşidecinin ise çek bedeli kadar haksız olarak zenginleştiğini, davalı -keşideci — hakkında sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayanılarak —–sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, davalı-borçlunun —— sayılı takip dosyasında borca yaptığı itirazının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı / vekili süresinde cevap dilekçesi sunmadığından; HMK m.128/1 gereğince davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının davalı tarafça inkâr edildiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava; süre içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş çekin bedelinin keşideciden tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine davalı – keşidecinin yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—– esas sayılı dosyası fiziken celp edilmiştir.
—– Esas sayılı dosyası kapsamında dava konusu olan çek üzerinde —– yapılan tetkikte; çekin ön yüz keşide tarihi bölümünde atılı imzanın —– ait olmadığı rapor edilmiştir. Çekin keşide tarihinin değiştirildiği ve değişikliğe dair imzanın da keşideciye ait olmadığı anlaşılmıştır.
Çekin keşideci kısmında yer alan imzaya bir itiraz olmadığı gibi —– tarafından keşideci imzasına ilişkin bir inceleme de yapılmamıştır —– yapılan imza incelemesi, çekin keşide tarihinin sonradan değiştirilip değiştirilmediği, değişikliğe ait imzanın (paraf) keşidecinin eli ürünü olup olmadığına dairdir. Buradan hareketle; çekin davalı —-tarafından keşide edilmediği savunulmamaktadır. Ayrıca çekin davalı ——- tarafından keşide edilmediği de ispatlanmış değildir. Keşide tarihinde yapılan değişiklik ve bu değişikliğin İcra Hukuk Mahekemesinde yargılama konusu olması nedeniyle çekin muhatap bankaya yasal süresi içinde ibraz edilmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu madde 732″: (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2)Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3)Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4)Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.”
Türk Ticaret Kanunu madde 818/1-m uyarınca; poliçeye ait sebepsiz zenginleşmeden doğan haklara dair 732. madde, çekler hakkında da uygulanır.
Davalı taraf, yapılan tebligata rağmen süresinde davaya cevap vermemiş, dava konusu—– bedelli çekten kaynaklı olarak herhangi bir ödeme yapıldığı savunmasında bulunmamıştır.
Ara karar uyarınca dava konusu edilen çek aslı, Mahkeme kasasına —- İcra Dairesince gönderilmiştir. —İcra Dairesinin —- sayılı dosyasından celp edilen çek aslı Mahkememizin — tarihli celsesinde incelenmiştir. Dava konusu çekin keşidecisinin—- keşide yerinin — olduğu ve çeki en son —- ciro ettiği görülmüştür. Çekin arka yüzü incelendiğinde; ——— ödeme yasağı kararı bulunduğundan işlem yapılamadığının —– tarafından çekin arka yüzüne dercedildiği görülmüştür.
— İcra Dairesinin—-Esas sayılı dosyasında yer alan —- dava dışı —– icra dosya alacağını ——– temlik ettiği, işbu temliğin—- imzası ile onaylandığı ve icra kararı oluşturulduğu, temlik hususunun ayrıca—– sayılı ilâmıyla denetlendiği anlaşılmıştır. Hâl böyleyken; icra dosyasında yer alan temlikname ile davacı ——— dava konusu çekin alacaklısı – hamili olduğu kanaatine varılmıştır.
Dayanak çek takip/ dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramamıştır. Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen, muhatap bankaca Mahkeme kararı gerekçe gösterilerek ödeme yapılmayan işbu çek ———— için, TTK. madde 732 kapsamında davacının sebepsiz zenginleşme davası açma hakkı olduğunun kabulü gerekir.
Davacı çek alacaklısı – hamili, davalı ise dava konusu çekin keşidecisidir. Dava konusu çek bedelinin son alacaklı – hamil davacıya ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı tarafın çek bedelinin ödendiğine dair bir savunmasının dosya içeriğinde yer almadığı, davacı çek hamilinin TTK. m. 732 hükmü kapsamında davalı-keşideciye sebepsiz zenginleşme davası açma hakkı bulunduğu, çek bedelinin davacı-hamile ödendiği hususunda ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalının bu yönde bir delil sunmadığı anlaşılmıştır. Halböyleyken; davalı tarafça çek bedelinin davacıya ödenmediği, davacının çek bedelini elde edemediği ve bu sebeple davalının sebepsiz zenginleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı dava değerini— dava dilekçesinde — olarak beyan etmiş, icra takibinde, takip öncesi dönem için —- faiz talep etmiştir. Mahkememizce re’sen yapılan hesaplamada, davacının —–takip öncesi döneme ilişkin faiz alacağı olduğu tespit edilmiştir—– günlük ibraz süresinin bitimini müteakip—- tarihinden icra takip harcının yatırıldığı— tarihine kadar olan dönem için ticari avans faizi uygulanmış ve icra takip öncesi için faiz hesaplanmıştır). Çek bedeli —— icra takibi öncesi faiz bedeli — olmak üzere davanın — üzerinden kısmen kabulüne – kısmen reddine, duran takibin ——- üzerinden devamına karar verilmiştir. Çek, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğinden ve mutlak ticari dava ile ticari işe vücut verdiğinden, duran takibin ticari avans faiziyle devamı cihetine gidilmiştir.
Dosyada mübrez arabuluculuk tutanağı incelendiğinde; davalının/ vekilinin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşılmaktadır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A(11): “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”
Arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olan katılmayan taraf 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca yargılama giderinden sorumlu tutulur. Ayrıca toplantıya katılmayan taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu sebeple davalı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Öte yandan; süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen ve fakat zamanaşımına da uğramayan çekin takibe dayanak yapılması, çek bedelinin biliniyor olması gözetilerek; alacağın belirli (likid) -muayyen- olduğunun kabulüyle İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca ——– üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)——- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —– üzerinden ticari avans faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 10.713,25-TL harçtan peşin alınan 1.898,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.814,65‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 18.849,12-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 1.960,80-TL harç ve 440,50-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.401,3‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ————– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/04/2021