Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2020/472 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/441 Esas
KARAR NO : 2020/472

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi ———– vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli bono lehtar tarafından ciro edilerek ——- teslim edildiğini, bu bono daha sonra——— tarafından ciro edilerek müvekkikimiz ——- edildiğini, ancak sözkonusu bono müvekkilimizin elinde kaybolduğunu, bu nedenle bono hakkında ödeme yasağı talep etme, bononun vadesi geldiğinde bedelin mahkeme veznesine depo edilmesini talep etme ve bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı, 6102 sayılı T.T.K.nun 778. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 757, 762, 763, 764. maddeleridir.
Bu davalar, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır.
Ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlığın; “Zayi nedeni ile iptali istenilen keşidecisi——- —. olan —vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli bononun kayıp olmasından bahisle iptallerinin talep edildiği” noktalarında toplandığı tespit edildi.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de, senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir.
Somut olayda;Dosya arasında yer alan bilgi ve belgelere göre davacının TTK 757 maddesi uyarınca bonodan doğan tüm hakları kullanabileceğinden davayı açmaya yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, dava konusu bononun kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çekin tarih ve numarası sunulmuştur.
Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, bonoda uygulanacak olan TTK’nin 757 ve devamı maddelerindeki zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, bono iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüte sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır.
Davacı tarafından zayi edildiği bildirilen bono ile ilgili olarak TTK 761. ve 762. madde hükümleri gereğince bonoyu bulanların veya herhangi bir nedenle ellerinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde mahkememize ibraz etmeleri veya bir bildirimde bulunmaları, aksi takdirde bononun iptaline karar verileceği konusunda—– tarihlerinde olmak üzere, birer hafta ara ile üç kez ilan yapılmış, ancak kaybolduğu iddia olunan çek bulunamamış, Bankaya veya Mahkemeye de ibraz edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile 6102 sayılı TTK’nin 778/1-ı maddesi yollamasıyla 764/1. maddesi uyarınca davaya konu çekin zayi nedeniyle iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile;
Keşidecisi —— olan —— bedelli bononun İPTALİNE,
2-Yeteri kadar harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Karar kesinleşmesinden itibaren 1 aylık süre içinde tazminat davası açılmadığı takdirde teminatın HMK 390 vd uyarınca iadesine,
5-Ödeme yasağı kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.