Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2023/338 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/435 Esas
KARAR NO: 2023/338 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket tarafından, ——- nolu Nakliyat Abonman Blok Poliçesi ile sigortalı bulunan —— şirketine ait tekstil emtiası, davalı taşıyıcı şirket tarafından, ——- plaka nolu araç ile ——- —— bulunan muhtelif şehirlerindeki mağazalarından yüklendiği, 16.10.2017 tarihinde dosyanın diğer davalısı —— sevk ve idaresindeki emtia yüklü aracın, —— ——- mevkiinde bulunan bir benzin istasyonunda park halindeyken hırsızlık hadisesi vuku bulduğu ve araçta bulunan sigortalıya ait malların çalınması ile sigortalı şirket hasara uğratıldığı, söz konusu hırsızlık fiilinin nasıl meydana geldiğine ilişkin olarak 16.10.2017 tarihli şikayetçi ifade tutanağında da yer verilmiş olduğu üzere, tekstil emtiasına konu malların çalındığının sabit olduğu, emtialara ilişkin işbu hasarın, davalı şirketin sorumluluğu altında bulunmakta olduğu sırada meydana gelmiş olduğu hususunun açık olduğu, nitekim olay sonrası, bağımsız ve uzman eksper tarafından yapılan incelemelere istinaden tanzim edilmiş olan ekspertiz raporunda; hasar nedeninin 16.10.2017 tarihinde ——- ——- mevkiinde bulunan benzin istasyonunda aracın park halindeyken meydana gelen hırsızlık sebebi ile olduğu ve söz konusu hasarın poliçe şartları dahilinde teminat kapsamında yer aldığına ilişkin tespitler bulunduğu, ayrıca söz konusu ekspertiz raporu ile sonrasında işbu rapora istinaden alınan ek raporda, meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden de tespitler yapılmış olup, hasar miktarı olarak tespit edilen toplam 31.154,30 TL hasar tazminatının, 22.11.2017 tarihinde, sigortalıya ödenerek; TTK.m.1472 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğu, TTK’da öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıyıcı, emtianın kendisine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasarlarından sorumlu bulunmakta olduğu gibi aynı zamanda pervasızca ve zararın muhtemelen gerçekleşebileceği bilinciyle ihmale sebebiyet vermesi halinde de sorumluluktan kurtulamayacağı, (TTK md. 875 – 886) nitekim; TTK m.875/1’e göre; Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyanından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu, TTK m.886’ya göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. uncu maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, söz konusu hükümler de dikkate alındığında taşıyıcı konumunda olan davalıların, yüke özen borcu kapsamında —— bir tacirde bulunması gereken davranışlarda bulunmadığı; giriş çıkış yapan araçlara ait kayıtların tutulmadığı, güvenlik kamerasının bulunmamasının yanında güvenlik görevlisinin de olmadığı açık bir alana, aracın park edilmesi sebebi ile hırsızlık olayının önlenmesi yönünde gereken özenin gösterilmediği ve bu sebeple davalıların kusurlu hareketleri ile oluşan hasardan dolayı sorumlu olduklarının açıkça sabit olduğu, dava konusu olayda gerekli güvenlik önlemlerini almayan davalı sürücünün de hukuki sorumluluğu bulunduğu, bu kusurundan kaynaklı olarak oluşan hasardan sorumlu olacağının açık olduğu, nitekim; TBK m.49/1: ‘Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.’ hükmüyle de sürücünün söz konusu hasardan kaynaklanan zararı gidermekle yükümlü olduğunun sabit olduğu, bunun yanında davalı şirketin, yardımcı kişi konumundaki sürücüsünün ihmalinden kaynaklı fiilinden dolayı sorumluluğu bulunmakta olduğu ve TTK m.879; (1) Taşıyıcı; a) Kendi adamlarının, b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur”. şeklindeki hüküm dikkate alındığında, taşıyıcı konumundaki
gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasarlarından sorumlu olduğu, kendilerine bu hususta yapılan müracaatlardan da sonuç alınamadığından, müvekkil şirket tarafından, belirtilen miktarın ödenmesi için,——– nezdindeki ——- E. nolu icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı konumdaki muteriz borçluların takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine, anılan muteriz borçlular bakımından takip durmuş olduğundan ve daha sonra gerçekleştirilen —— Başvurusundan da olumlu bir sonuç elde edilememiş olduğundan, yapılmış olan haksız itirazların iptali ile, takibin devamına ve davalı borçluların, haksız itirazı nedeniyle de İİK md. 67/f.2 hükmü gereğince, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini isteme zorunluluğu hasıl olduğu, açıklanan nedenlerden dolayı, davanın kabulü ile —— E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesi” talep ve dava etmiştir, Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İİK madde 67/1 uyarınca iş bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ve müvekkili tarafından ödeme emrine 28.05.2019 tarihinde itiraz edildiği ve dosyadaki evraklardan görüleceği üzere, itirazın iptali konulu ——- görüşmesinin de, 04.11.2019 tarihinde sona erdiği, bu durum da açıkça İİK madde 67/1′ de düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açılmadığını gösterdiği, zamanaşımı itirazlarının dikkate alınarak iş bu davada esasa ilişkin incelemeye geçilmeksizin, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettikleri, müvekkili hakkında ——- E. Sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibine 28.05.2019 tarihinde itiraz edildiği, öncelikle iş bu davaya konu talepler yargılamayı gerektirdiği için ödeme emrine itiraz edildiği, bu sebeple icra inkar tazminatının reddine ve davalı müvekkil lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettikleri, davalı müvekkilinin, aracın şoförü olduğu, davalı Müvekkilinin, hırsızlık olaylarının önüne geçmek için elinden gelen tüm her şeyi yapmış ve tüm tedbirleri alarak aracı kilitlediği, araçta oto alarm sistemi de bulunduğu, ayrıca akaryakıt istasyonundan ——- alırken iş bu hırsızlık olayı meydana geldiği, akaryakıt istasyonları güvenliği sağlanmış yerler olduğu, müvekkilimin bahsi geçen hırsızlık olayında herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, “TTK MADDE 876′ nın, aşağıdaki gibi düzenlendiği, a) Taşıyıcının özeni MADDE 876– (1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” Şeklinde olduğu, bu sebeple müvekkilin en yüksek özeni göstermesine rağmen hırsızlık olayı ve sonuçlarından kaçınamadığı, davalı müvekkilin yaşanan hırsızlık vakıasında kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, bu sebeplerle iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, zamanaşımı itirazları doğrultusunda ve esasa ilişkin diğer itirazları doğrultusunda iş bu davanın reddine, % 20 icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davalı müvekkil lehine kötü
niyet tazminatına karar verilmesine ve yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar vrilmesi” arz ve talep edilmiştir. Davalı —— Şirketi vekilin tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; “İİK madde 67/1 uyarınca iş bu davanın, hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, müvekkili tarafından ödeme emrine 28.05.2019 tarihinde itiraz edildiği ve hatta dosyadaki evraklardan görüleceği üzere itirazın iptali konulu ——- görüşmesinin de Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında;” 8.1. DAVALILAR —– ŞİRKETİ VE DİĞER DAVALI —— PLAKALI ARACIN SÜRÜCÜSÜ ——; Davacı —- şirketi tarafından, ——- nolu Nakliyat Abonman Blok Poliçesi ile sigortalı bulunan —— şirketine ait tekstil emtiasını, davalı sürücü —— sevk idaresindeki —– plaka nolu araç ile dava dışı ——- —— bulunan muhtelif şehirlerindeki
mağazalarından yüklediği, ancak 16.10.2017 tarihinde emtia yüklü aracın, —— ——- mevkiinde bulunan bir benzin istasyonunda park halindeyken hırsızlık hadisesi vuku bulduğu ve araçta bulunan sigortalıya ait malların çalınması ile sigortalı şirket hasara uğratıldığı, söz konusu hırsızlık fiilinin nasıl meydana geldiğine ilişkin olarak, aracın sürücüsü diğer davalı —— —— merkezinde alınan ifadesinde özetle; “(…) ——- Mahallesi —— Caddesi üzerinde bulunan ——- istirahat amaçlı park ettik ve araçlarımızdan ayrıldık. Daha sonra araçlarımızın başına geldiğimizde 2 aracında kapalı kasasının kilitli kapılarının açık olduğunu ve kilitlerin kırılmış vaziyette yerde olduğu gördük, daha sonra araçların kasasını kontrol ettiğimizde taşımış olduğumuz giyim eşyalarının bir kısmının eksik olduğunu ve çalınmış olduğunu anladık, hemen polis ekiplerini arayarak gelen ekipleri gerekli incelemeyi yaptıktan sonra müracaat için polis merkezine geldik.” şeklinde beyanda bulunduğu ve hırsızlık olayının nasıl meydana geldiği konusunda bilgi verdiği, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 1.maddesine göre, Kanunun amacının, (…) taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak olarak (…)” şeklinde belirtildiği, 2.maddesinde; Kanunun kapsamının, “kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı” şeklinde belirtildiği, Kanununun 6.maddesine göre ise; “Yolcu ve eşya taşımaları, kanunlara ve taşımacı ile yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere uygun olarak yapılır. Yolcu taşımaları biletsiz veya taşıma sözleşmesiz, eşya taşımaları taşıma senetsiz yapılamaz.” denildiği, Kanununun 7.maddesine göre; “Taşımacının, (…) yolcu ve eşyayı taahhüt ettiği yere kadar götürmekle yükümlüdür.” denildiği, Kanununun 9.maddesine göre; “(…) Nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından, korunması ve taşınmasından, güvenliği ve düzenliliğini sağlamaktan, (…) sorumludur.” Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, 40.maddesinin 9.bendine göre; “Yetki belgesi sahipleri; eşya, kargo ve bagajları, teslim aldıkları andan teslim edinceye kadar, eşyanın, kargonun veya bagajın tamamen veya kısmen kaybından, zayiinden, hasara uğramasından, çalınmasından, güvenliğini sağlamaktan, teslim aldıkları şeklini muhafaza etmekten, korunması ve taşınmasından sorumludurlar.” ve Türk Ticaret Kanununun 875.maddesinin 1.bendine göre de; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyanından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”Bu durumda, konaklama halinde, nakliyenin yapıldığı vasıtanın emniyeti ve daimi gözetim altında
bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerektiği halde, aracın hırsızlık olaylarına karşı, güvenlik ve emniyet tedbirlerini tam olarak alınan ve bekçisi bulunan yere park edilmediği, aracın alarm sisteminin olduğu beyan edilmiş olsada, sürücü diğer davalı —— tarafından, ihtiyaç amaçlı araç terk edilmeden önce, gerekli tüm emniyet tedbirlerinin alınmadığı, bu şekilde davalıların taşımak amacıyla teslim aldıkları emtianın teslim edilinceye kadar geçen süre içinde güvenliğinin sağlanamadığı ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik ayrıca özensiz davranışı neticesi dava konusu
hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verildiği anlaşıldığından meydana gelen olayda, ——- ŞİRKETİ VE DİĞER DAVALI SÜRÜCÜ ——;% 100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA TAM VE ASLİ KUSURLU OLDUĞU anlaşılmıştır.8.2. Dosyada bulunan ekspertiz Raporuna göre, irsaliyeli faturalar ve hasar talep yazısı dikkate alınarak yapılan hasar hesaplamasında hasarı toplamının, 30.653,44 TL + (EK HASAR 500,86 TL) =TOPLAM 31.154,30 TL olduğu, —– E. Nolu dosyanın Dava dosyasında olmadığı, —— Esas nolu İcra
dosyanın sunulduğu anlaşılmıştır.8.4.Yukarıda açıklandığı üzere, taşımacının, Nakliyat Sigortası Genel Şartları ve —— konvansiyonu 17.1. madde, Emtia Nakliyat Sigortası 1. Madde ve 17. Madde ile Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 4. Maddesi ve 10. Maddeleri hükümlerine göre hareket etmesi gerektiği, 10. Maddenin ise, “(10) Eşya ve kargo taşımacılığı
alanında yetki belgesi sahibi olanlar, eşya ve kargoları teslim aldıkları andan teslim edinceye kadar, eşyanın ve kargonun tamamen veya kısmen kaybından, zayiinden, hasara uğramasından, çalınmasından, güvenliğini sağlamaktan, teslim alınan şeklini muhafaza etmekten, korunması ve taşınmasından sorumludurlar.” Hükmü gereğince taşımacının sorumlu olduğu Kanaatine varılmıştır. Bu nedenle Sigorta Şirketi tarafından Hasarın poliçe kapsamında olduğu, ekspertiz tarafından tespit edilen hasar bedelinin sigortacı şirket tarafından 22.11.2017 tarihinde sigortalı şirkete (30.653,44+500,86) = 31.154,30 TL olarak ödendiği tespit edilmiş olması sebebiyle, ödediği tutar kadar sigortalıya TTK md.1472’ye göre halef olması sebebiyle ödemiş olduğu 31.154,30 TL tazminat bedelini olayda %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilen davalılardan talep etme hakkının bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Takdir Yüce mahkemenindir. ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.

DELİLLER;—— esas sayılı dosya uyap kayıtları,*Teknik bilirkişi raporu,*Dosya kapsamı ve müzekkere cevapları,

İnceleme ve Gerekçesi:Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacının davadışı Nakliyat Abonman Blok poliçesi ile sigortalısına ödemiş olduğu hasar ödemesinin taşıma işini yaptığı iddia olunan davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu olayda nakliyeci —— ŞTİ firmasına ait ——- sevk ve idaresindeki —— plakalı araca sigortalı —— şirketi firmasının mağazalarından giysi emtiaları ile sigortalı firmanın deposuna nakliye edilmek üzere yüklendiği, söz konusu emtiaların nakliyesi sırasında —— —— mevkiinde bulunan bir benzin istasyonunda park halindeyken 16/10/2017 tarihinde araç park halindeyken hırsızlık olayının meydana geldiği, davacının hırsızlık sonucunda sigortalı firmanın uğramış olduğu zararları ödediğini, davalılara rücu talebinde bulunduğu, davalıların davaya konu olayda kusurlarının olmadığı zaman aşımı itirazlarında bulunduğu anlaşılmaktadır, davaya konu olayda kusur tespiti ve ödenen hasarın kadri muarif olup olmadığı hususunda dosya bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişilerce emtianın nakliyesinin yapıldığı vasıtanın emniyeti ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek acısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerektiği halde aracın hırsızlık olaylarına karşı güvenlik ve emniyet tedbirlerinin tam olarak alınan ve bekçisi bulunan bir yere park edilmediği, davalıların taşımak amacıyla teslim aldıkları emtianın teslim edilinceye kadar geçen süre içinde güvenliğinin sağlanamadığı ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik ayrıca özensiz davranışı neticesi, dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verildiği anlaşıldığından davalıların %100 oranında kusurlu olduğu, sigorta şirketi tarafından hasarın poliçe kapsamında olduğu, dosyada yer alan irsaliyeli faturalarda hasar talep yazısı birlikte değerlendirildiğinde hasarın kadri muarif olduğu davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 31.154,30-TL olarak hasar ödemesi yaptığı, ödediği tutar kadar sigortalıya TTK. 1472’ye göre halep olduğu %100 oranında kusurlu davalılarda talepte bulunmakta haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 31.154,30-TL asıl alacak ve 3.197,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.352,16 -TL üzerinden işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 2.346,59-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 414,89-TL başvuru harcından mahsubu ile bakiye 1.931,70-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.777-TL yargılama giderinin ve davacı tarafça yatırılan toplam 477,09-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre göre belirlenen 9200- TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023