Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2023/287 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/424 Esas
KARAR NO: 2023/287
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 11/03/2020
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirkete ait —— plaka sayılı aracın 08.12.2017 tarih —— sayılı poliçe ile Davalı Sigorta tarafından sigortalandığını, mezkur poliçenin geçerli ve yürürlükte olduğu 07.07.2018 tarihinde Saat: 01.58 ‘ de —– ilçesi sınırları içerisinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştığını, kaza esnasında sigortalı aracın davacı şirket yetkilisinin kızı olan —– tarafından kullanılmakta olduğunu, meydana gelen trafik kazası yaralamalı olduğu için olay yerine polis ekipleri çağrıldığını ve araç sürücüsünün de birlikte polisin gelmesini beklediğini, olay yerine gelen polisler tarafından araç sürücüsüne ” şu anda yaralılarla ve ve yolu açmakla igileneceğiz, sizinle ilgilenmemiz – korumamız- mümkün değil, yaralılar olduğu için güvenliğinizi sağlayamayız , yarın karakola gelip işlemlerinizi yaptırın ” dediklerini, araç sürücüsünün ,çağrılan taksi ile kaza mahallinden polisler ve herkesin gözü önünde ayrılmak zorunda kaldığını, araç sürücüsünün sabah erkenden belirtilen Karakola gidip olay ile ilgili ifadesini verdiğini, sevk edildiği sağlık kurumundan da alkol kullanmadığına dair rapor aldığını ancak araç sürücüsünü gönderen polisler tarafından araç sürücüsü firar etmiş gibi tutanak tutulduğunu, bu tutanağın gerçeklere aykırı olduğunu, araç sürücüsünün kaza saatinde ancak polis nezaretinde ve müsaadesi olmaksızın kaza mahallinde ayrılabilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kazadan sonra sigortalı aracın yetkili servise çekildiğini, aracın onarılamayacağının tespit edildiğini, yetkili servis tarafından davacı şirkete 65.000.-TL. Hurda bedeli ödenerek aracın servise terk edildiğini, aracın kaza anındami durumu, aracın bırakılmış olduğu servisten ve —— kayıtlarından tespit edilebileceğini, bu tespitler doğrultusunda aracın rayiç değerinin de buna göre ispatlanabileceğini, davacı şirketçe hasar bedelinin üzerindeki araç bedeli tazminatı için Davalı Şirkete başvurulduğun, 07.09.2018 tarih ve —— sayılı hasar dosya numarası ile ” Hasar Tazminatı Ödenmeyeceği ” hususunun taraflarına bildirildiğini, davalı şirketin yasal ve akdi sorumluluğu gereği davacı şirkete hasar bedeli ödemesi gerektiğini, davacı şirkete ait —– plaka sayılı aracın trafikte seyri esnasında trafik kazası meydana geldiğini, 15.11.2018 tarihinde —— dosya ile —— müracaat edildiğini, komisyon tarafından 21.11.2018 tarihinde başvurunun reddedildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile kaza sonucu hurda fiyatına satılan aracın hurda fiyatı ile rayiç kıymeti arasındaki bedelin belirsiz alacak davası olarak fazlaya dair alacak talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 85.000.-TL. alacağın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline , dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, 07.07.2018 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili olan davalı şirkette —— poliçe numarası ile sigortalı bulunduğu —– plaka sayılı aracın meydana gelen hasar neticesinde davalı şirketten hasar bedelinin talep edilse de haksız ve mesnetsiz olan bu talebin reddi gerektiğini, söz konusu hasar sonucunun davalı şirketçe ödeme yapılıp yapılmayacağı hususunun araştırıldığını, ayrıca davalı sigorta şirketince bağımsız ve tarafsız araştırma şirketinden kaza sonrası suistimal şüphesi ile rapor aldırıldığını, buna göre söz konusu hadise teminat kapsamında olmadığından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından ilgili başvurunun reddi gerektiğini, hasar tarihi de dikkate alınarak zamanaşımı hususunun dikkate alınması gerektiğini savunarak, aleyhe davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı sorumlu tutulması ,faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava;Sigorta tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.Mahkememizin 08/09/2020 tarihli ön inceleme ara kararı ile kusur durumunun tespiti, dava konusu edilen aracın rayiç fiyatı ile hurda fiyatı arasındaki fark olup olmadığının tespiti ile ilgili bedelin hesaplanması bakımından dosya makine yüksek mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, makine yüksek mühendisi —— tarafından düzenlenen 31/12/2020 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur, sunulu raporda özetle;”… Davalı —— sayılı —— plakalı otomobilin 08.12.2017 — 08.12.2018 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 07.07.2018 tarihini de kapsayacak şekilde rayiç değeri ile sigorta teminatı altında olduğu; Genel Şartların A.1/a maddesi gereğince —— plakalı otomobilin —— teminatı altında olduğu; —– sigortası yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmasının öneminin olmadığı; sürücülerin kendi kusurları nedeniyle kendi araçlarında meydana gelen hasarlara karşı —- sigortası yaptırıldığı; bu nedenle kusur yönünden değerlendirme yapılmadığı; —- sigortası yönünden teminat dışı hallerden birinin mevcut olup olmadığı; Sürücü —– —– sigortası genel şartlarının A.5.10 maddesi gereğince tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme veya can güvenliği nedeniyle zorunlu olarak kaza mahallini terk ettiği ispatlamadığı için —– plakalı otomobildeki hasarların kasko teminatı dışında ve davacının tazminat talep edemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu,Ancak işbu raporun devamında, raporda eksiklik olmaması için hasar tutarı, faiz ve temerrüt tarihinin de belirlendiği; Dava konusu —– plakalı, —– marka tipi, 14.04.2014 tarihinde trafiğe çıkmış, 2014 model, 07.07.2018 tarihinde, 4 yıl 3 ay ve yaklaşık 60.000 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış; —– adına tescilli otomobilin teknik ve ticari yönden pert durumunda ve pert hasar tutarının 46.848 TL olduğu; Temerrüt tarihi 01.09.2018 itibariyle avans faizi talep edilebileceği; Davacının tazminat talep etme hakkı olsa 46.848 TL pert hasar tutarının temerrüt tarihi 01.09.2018 itibariyle avans faizi ile talep edebileceği ancak davacının tazminat talep edemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu…” belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş, Mahkememizce tanık dinletme talebi kabul edilmiştir.Davacı tanığı —– Mahkememizin 09/11/2021 tarihli celsede alınan beyanında;” Kazaya karışan araç davacı şirket adına kayıtlıdır. Aracı —- kullanmakta idi. Kaza günü bizim evde toplanmıştık. Evden çıktıktan yaklaşık bir saat sonra kaza haberi bize geldi. Ben —— otoparka gittim. Gittiğimde —– ve araç orda idi. Kaza yerine gitmedim. O gün —– çok korkmuş bir şekilde idi ve şokta idi. Sabah alkol muayenesi için ben hastaneye götürdüm. Sonuçta biz bir aileyiz. —– günlük hayatında alkol almayan biridir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Aynı tarihli celsede davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda;”ben otoparka gittiğimde —– çok korkmuş bir halde idi. Ağlıyordu ve konuşamıyordu. Aracı çektiklerinden —— dahi haberi yokmuş. —– olay nedeni ile yaşadığı korkudan dolayı ayakta bile zor duruyordu.” şeklinde devamla beyanda bulunmuştur.Mahkememizin 15/03/2022 tarihli celse ara kararı ile rapor tanzim edilmek üzere makine mühendisi bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi —- ve —– tarafından düzenlenen 05/05/2022 tarihli raporda özetle;”… Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dava konusu —– plaka sayılı aracın 2014 Model —– marka model araç olduğu, Söz konusu araçta KDV hariç ve işçilik dahil yaklaşık 117.219,57 TL hasar oluşmuş olduğu, (İskontosuz) bu kapsamda dava konusu aracın onarımının ekonomik olmaması ve onarım bedelinin araç rayiç değerinin %50 sini geçmesi nedeni ile —– kabul edilmesi gerektiği, Söz konusu aracın onarılması durumunda ilgili servis/ tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 30 (otuz) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.).. Söz konusu aracın sovtaj değerinin ——- kurumu hurda fiyatları ile en az 3 firmadan alınan fiyat tekliflerinin ortalaması ile yaklaşık 75.000,00 TL civarında olduğu, Bu kapsamda gerçek zararın 152.000,00 TL- 75.000,00 TL = 77.000,00 T olduğu, Davalı sigorta şirket tarafından 65.000,00 TL hurda bedeli ödenmiş olduğundan davacının bakiye 77.000,00 TL -65.000,00 TL=12.000,00 TL alacağının bulunduğu, 31.12.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda davalı tarafından ödenen 65.000,00 TL dikkate alınmadığı, Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; —— plaka sayılı araç sürücüsünün ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Dava konusu kazanın —— plaka sayılı araç sürücüsünün Asli Kusur sayılan arkadan çarpma şeklinde meydana gelmiş olması nedeni ile kendi şerit ve istikametinde seyir halinde olan ve kural ihlali yapmamış olan —– plaka sayılı araç sürücüsü —– KUSURSUZ olduğu,Hasar tazminatında 07.07.2018 hasar tarihini kapsayan —– Sigorta poliçesinin mevcut olduğu,Davacı —– davalı Sigorta şirketi arasında düzenlendiği, Meydana gelen trafik kazasında aracın ağır hasar gördüğü sürücünün firar etmiş olduğu, Genel Şartların A.5.10.bendinde; “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 no.lu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.” Sayılmış olup, Alkol raporunun ertesi gün tutulması sebebiyle ispat külfetinin sigortalının üzerinde kaldığı, Kasko Sigortası Genel Şartları A.5. maddesinde “Teminat Dışında Kalan Haller” düzenlenmiş olup, A.5.10 ve 5.4 ve 5.5 maddelerinin ihlal ettiği, sigorta teminatının dışında olduğu…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı tanığı —— Mahkememizin 21/02/2023 tarihli celsesinde alınan beyanında;” kaza akşam vakti idi, o zaman öğrenci idim, tam yılını gününü hatırlayamıyorum. Öğrenci olduğum için yurtta kalıyordum. yurda doğru araba ile gidiyordum, —- tarafından gelmekte idim. Araba babamın şirketi üzerine kayıtlı idi, ancak ben kullanıyordum. Seyir esnasında öndeki araba birden yavaşlayınca bende panikledim ve öndeki araca çarptım. Çarpmamın etkisi ile çarptığım araç karşı şeride geçti, benim arabamdaki hava yastıkları patladı. Çok korktum, Ben şok hali ile arabadan zaten 10 dakika kadar sonra indim. Kaldırımda 50 dakika- 1 saat kadar bekledim, bu sırada polisler de zaten gelmişti, hatta kimliğimi de polislere gösterdim ancak benimle ilgilenmediler. Karşı araç sürücüsünün burnu kanıyordu ve ayağını tuttuğu için polisler daha çok için onunla ilgilendiler. Ben ne yapacağımı bilmediğim için memurlara sordum onlar da bana aracın —— yediemine çekileceğini söylediler. Çantamda arabada kaldı, cep telefonu cebimde idi, eniştemi aradım. Eniştem bir arkadaşını gönderdi, arkadaşı olay yerin geldi biz birlikte yediemine gittik benim ruh halim iyi değildi. Zaten yedieminde de kimseyi bulamadım çantayı da alamadım. Kimliğim de onun içerisinde idi. Sabah şirketten biri gidip yedieminden çantamı ve kimliğimi aldıktan sonra karakola gittim, beni alkol testine gönderdiler, kolum morarmıştı ancak olaydan sonra başka bir sağlık kuruluşuna gitmedim. Ancak uzun süre orda kaldım ve polisler ile de konuştum, telefonumda bulunan kimlik fotoğrafımı gösterdim ancak polisler ilgilenmedi ayrıca ben alkol kullanmıyorum ailem de alkol kullanmaz , tanıklık ücreti talebim yoktur .” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.Tüm dosya kapsamından;Davacı tarafından 07/07/2018 tarihinde meydana gelen kazada davacı şirkete ait —- plaka sayılı aracın hasarlandığı, yetkili servis tarafından aracın onarılamayacağı tespit edildiği ve davacı şirkete 65.000.-TL. hurda bedeli ödenerek aracın servise terk edildiğini, oysaki aracın rayiç değerinin daha fazla olduğu ileri sürülerek aracın hurda fiyatı ile rayiç kıymeti arasındaki bedelin davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,Davalı tarafından her ne kadar zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de kaza tarihi 07/07/2018 olup, dava tarihinin 12/03/2020 olduğu ve talebin yasal 2 yıllık süre içerisinde dile getirildiğinden zamanaşımı def’inin reddi gerektiği,Davacıya ait —– plakalı aracın 08/12/2017-2018 tarihleri arasında davalı nezdinde —– sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu,
Davalı tarafından araç sürücünün firar etmesi nedeniyle sürücünün kimliğinin belirlenemediği ve alkol kontrolü yapılmamış olması nedeniyle da kaza anında sürücünün alkolsüz olup olmadığı tespit edilemediği, araştırma raporunda kaza mahalline sonradan gelen bir erkeğin polislere sürücü olduğunu beyan ettiği ancak polislerin kabul etmediğinden söz edildiğini,
Kasko Sigortası Genel Şartları A.5. – Teminat Dışında Kalan Zararlar başlığında; Madde A.5.10 – Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması teminat dışıdır. Madde A.5.4 – Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, Madde A.5.5 – Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,Alıntısı yapılan Genel Şartlar düzenlemesi karşısında araç sürücüsünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle mahalden uzaklaşma vb sebebiyle zorunlu hal sebebiyle olay yerinin terk edilmiş olduğunu ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğu,Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, araç sürücüsünün kazadan bir gün sonra kolluğa müracaat ettiği ve alkol testi yaptırdığı gibi huzurda dinlenen tanık araç sürücüsü beyanlarından davaya konu kazada araç sürücüsünün olay yerini terk halinin zorunlu bir hal nedeni ile gerçekleşmesiği, bu kapsamda dosya içinde mübrez somut bir delil bulunmadığı, bu halde rizikonun teminat dışı kaldığı ve davalı kasko şirketi yönünden sigorta tazminatı ödeme yasal koşulları bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 1.451,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.271,69-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafça yatırılan 7,80-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/03/2023