Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2021/562 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/419 Esas
KARAR NO: 2021/562
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu borçlu icra takip dosyasına yaptığı itiraz ile sıkısıkıya bağlı olduğunu, davalının itirazına dayanak yapmadığı bir belgeye itirazın iptali davasına dayanamayacağını, müvekkili ile davalı tarafın müvekkili tarafından üretilen ürünlerin satışı konusunda anlaştıklarını, müvekkilince ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafından bu ürünlerin bedelleri ödenmediğini, müvekkil şirketçe ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği imzalı sevk irsaliyeleriyle ve faturalarla sabit olduğunu, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine müvekkilince davalı aleyhine —— sayılı dosyası ile bir icra takibi başlatıldığını, davalı elinde belgeler olduğunu iddia etmesine karşın dosyaya hiç bir belge sunmadığını, müvekkil şirketin icra takibine konu alacağa hak kazanmış olduğunu davalının cari hesap ekstrelerinin, faturalar, sevk irsaliyeleri ve ——— sürülmesi hukuka ve dürüstlük kuralına açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi hakkın kötüye kullanılmasından da başka bir şey olmadığını, davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil şirketle olan iç ilişkiye herhangi bir itirazı olmadığını, soyut ve gerekçesiz bir şekilde borca itiraz ettiğini, davalının takibe itiraz etmesindeki tek amaç müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak olduğunu, davalının haksız, soyut ve kötü niyetli tüm itirazlarının iptaline ve——– dosyası ile başlatılan takibin devamına, davalının itirazlarının takibi sürüncemede bırakma —–taşıması nedeniyle takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen takibe dayanak teşkil edilen alacak iddiası hukuka aykırı olduğundan, haklı itirazımızın iptaline ilişkin eldeki davanın da reddi gerektiğini, ortada muaccel bir alacak olmadığını, takibe dayanak teşkil eden borç yapılan icra takibinden önce müvekkilce ödenmiş olup yapılan ödemeye ilişkin banka dekontu ve ibraname müvekkilde mevcut olduğunu, davacı taraf kötü niyetli bir yaklaşımla ödenmiş bir borcun ikinci kez tahsili istemli bir takip yapmakla kalmış, haklı itirazımızın iptaline ilişkin eldeki davayı açtığını, bu sebeple davacı yanın kötü niyetli davrandığı ortada olduğundan dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı hükmedilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, zira müvekkilinin iki kez ödeme yapmak durumunda kalması durumu söz konusu olacağını, açılan davanın reddine, alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile anlaştıklarını, aralarında imzaladıkları—- karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLER
—– sayılı icra dosyası
*Davacı ——–
*Taraf şirketlere ait—–
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine alacağın istemi ile açmış olduğu davada davacı taraf sulh olduklarına dair dilekçe sunmuş oldukları, —– gereğince karar verilmesini talep etmiştir.
Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(HMK 313/1)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasaruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(HMK 313/2)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.(HMK 313/3) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.(HMK313/4)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.(HMK315/1)
Vekilin sulh olabilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir.(HMK 74/1.md)Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.(Harçlar Kanunu 22/1.md).Anlaşmazlık, sulh nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.(AAÜT 6.md)Sulh olunmuş olmasından dolayı tarafların yargılama gideri yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren kendi aleyhlerinde bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Davacı vekili Sulh dilekçeleri ile, davalı ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği görülmekle, Sulh Protokolü gereği dava hakkında karar verilmesini talep ettiği anlaşıldığından; davacının ibraz ettiği, — tarihli —- —sayfadan ibaret protokol — davacı arasında yapılan —- tarihli sulh protokolü doğrultusunda: (a) icra takibine konu alacak yönünden; (Sulh protokolüyle ödenen —- toplam borçtan mahsup edilerek) bakiye kalan — asıl alacağın davalı— taksit halinde ödenmesine, ödemelerin —— tarihlerinde ödenmesine, bu tarihlerde ödeme yapılmadığı takdirde—— icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kalan borç bakiyesi üzerinden devamına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalı—– tarihli sulh protokolü doğrultusunda:
A)İcra takibine konu alacak yönünden;
—- bakiye kalan —- asıl alacağın davalı tarafından —taksit halinde ödenmesine, ödemelerin —– tarihlerinde ödenmesine, bu tarihlerde ödeme yapılmadığı takdirde —– icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kalan borç bakiyesi üzerinden devamına,
2-İcra İnkar tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde alınması gerekli —–harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —– toplamı — harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Taraflar arasındaki Sulh Protokolü gereği karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2021